3

699 40 12
                                    

...

Ali Bey, Mardin'e uçakla gitmek yerine araba ile gitmeyi tercih etmişti. On üç saatte gidebileceğimiz yolu, ara ara durup mola verdiğimiz için on beş bilemedim on altı saatte gelmiştik.

Mardin'e neredeyse bir saat önce giriş yapmıştık.

Ali Bey sürücü koltuğunda onun yanında bulunan koltukta ise Meryem hanım oturmuştu. Arka koltuklarda ise benim yanımda, sağ tarafımda Fırat bey otururken hemen karşımda, sol tarafta Poyraz Bey oturuyordu. Yolculuk boyunca gerekmedikçe kimse birbiri ile konuşmamıştı.

Poyraz Bey, sol dizini sağ dizinin üzerine atmış kucağındaki laptop ile ilgileniyordu. Gözlerimi yan tarafımda oturan Fırat Bey'e çevirdim. Elinde telefonu vardı. Birileri ile mesajlaştığı bariz bir şekilde belliydi.

Canım acayip derecede sıkılmıştı ayrıten belim neredeysen tutulmak üzereydi. Ya da tutulmuştu, nede olsa saatlerdir yoldaydık.

Derin bir nefes aldım. "Ali Bey, yolun bitmesine ne kadar kaldı acaba?"

Sorduğum soru ile Fırat ve Poyraz Bey bana kısa bir bakış attı.

Ne var, ne bakıyorsunuz?

"Bir kaç dakikaya varmış olacağız, az kaldı."

Kafamı sallayıp telefonumu elime aldım.

Kerem abim ve Akın başta olmak üzere ikizlerden bir çok mesaj gelmişti.

İlk önce Akın ve ikizlerin attığı mesajlara cevap verip, hiçbir sorun olmadığını söyledim. Ardından Kerem Abim'in attığı son mesajlara baktım.

Sarışın Prensim;
Abisinin gülü, nasılsın şu an?

Her şey yolunda, ters bir şey yok değil mi?

Müsait olduğun ilk anda ara beni.

Siz;
İyiyim abim, hiçbir sorun yok.

Şu anda arabadayım, eve doğru gidiyoruz.

Müsait olduğum anda seni arayacağım.

Seviyorum seni,
özle benii.

WhatsApp'dan çıkıp Instagram'a gireceğim sırada telefonun ekranından Fırat Bey ile göz göze geldim.

Kafamı ona çevirdiğimde başını başka bir yöne çevirmiş, gözleri kocaman açmış, elleri ile de saçlarını karıştırıyordu.

Bana bakmamak için büyük bir çaba sarf ediyordu.

İnatla ona bakmayı sürdürdüm. En sonunda dayanamayıp başını bana çevirdi.

"Bir şey mi oldu, neden bakıyorsun?" Gözlerini kaçırarak söylemişti bunu.

Yanakları mı kızarmıştı yoksa bana mı öyle geliyordu?

Gözlerimi kısıp, "Öylesine baktım, bir sorun mu var yoksa?" dedim.

Kaşlarını çattı. Hafif sert bir ses ile, "Bakma, dön önüne." dedi. Ardından bakışlarını hızla benden çekip cama çevirdi.

Gözlerimi devirip önüme döndüğümde Poyraz Bey ile göz göze geldim.

Keşke gelmeseydim.

DENİZ'DEN OKYANUSA ꨄ︎ 𝐀𝐢𝐥𝐞 𝐊𝐮𝐫𝐠𝐮𝐬𝐮Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin