4. Bölüm

54 5 19
                                    

Kitaba başlamadan önce oy vermeyi ve satır arası yorumları unutmayın🤍

🐈🐈🐈🐈🐈🐈🐈🐈🐈🐈🐈🐈🐈🐈🐈🐈🐈🐈🐈🐈🐈🐈

Belki başımı sokabileceğim, kendimi ait ve huzurlu hissedebileceğim bir evim yoktu ama kaldığım bir bina vardı. En azında bana ait olan, bir kişi haricinde kimsenin bilmediği o bina... Abimin beni terk ettiği gün kaldığım binaya gelmiştim. Paspasın altındaki anahtarı alıp dairedeki kapıyı açtım. İçeride sadece bir dolap bulunuyordu. O da boştu zaten. Tamamlanmamış inşatta ise bir duvar yapılmamıştı. İçerisi bu nedenden dolayı soğuk alıyordu. Üç duvarın arka planda kaldığı köşesinde battaniye ve yastık vardı. Bunları hayatımı kurtaran çocuk bırakmıştı buraya. Arada uğradığını biliyordum. Bazen battaniye dağınık halde oluyordu bazenleri ise dolaplarda içki, sigara şişeleri yer alıyordu. Aslında onun gelip gelmediğini anlamam için en belirgin özellikti bunlar.

Yine onun gelip gelmediğini kontrol etnek için bahsettiğim dolapların yanına gelip kapaklarını açtım. Dolabın yarı kısmı içki şişeleri diğer yarısı ise sigara kutularıyla doluydu. Anlaşılan benim kurtarıcı geri dönmüştü. Uzun zamandır buralara uğramıyordu. Dolaptan kafama göre sigara paketi alıp yapılmamış duvarın olduğu köşeye geçtim. Günlük hayatta sigarayı pek kullanmasamda buraya geldiğimde içiyordum. Çünkü burası dertli olduğumda uğradığım bir yerdi. Geldiğim kırık olan duvarın önünde oturup elimdeki paketten bir dal sigara çıkarttım. Paketin içinde çakmağı alıp sigarayı yaktım. Burası en çokta benim düşünme köşemdi. Düşündükçe de fark etmiştim ki haklılardı aslında. Hangi insan o kadar okumuş çocuğun arasında suça batmış birini kabul ederdi? Gerçi o suçları kendi isteğimle işlememiştim. Bu durumda bende haklı olmaz mıydım? Yaklaşık üç dal sigarayı bitirmiştim. Ciğerlerimin iflas edeceğini hesaba katarsak daha fazla içmeyip ayağa kalktım.

Battaniyenin olduğu köşeye geçip uzandım. Eve biri girdiğinde beni görmesini istemiyordum. En çokta onun. Aramızda sözleşmiş gibiydik. Beni kurtardığı günden sonra ne kendisi görmüştüm ne de sesini duymuştum. Aynı şekilde o da benim ne sesimi duymuştu ne de benim büyümüş halimi görmüştü. Sadece mektuplarla anlaşıyorduk. Elimle yanımdaki çıkıntı kontrol ettim. Acaba yeni mektup var mı diye. Ufak bir zarfa denk geldiğimde alıp açtım. İçinden bin liraya yakın para çıktı. Yanındaki kağıtta ise bir şeyler yazıyordu.

Deniz'inden miniğine;
Önceki mektuplarımda bundan yıllar önce bir hayalimin olduğundan bahsedip üstünü çizmiştim. Benim hayallerim gerçekleştiğinde sana bir hediye vereceğimi söylemişim minik. Hayalimi gerçekleştirdim ama sana ne hediye edeceğimi bilemedim. Yaşadığın hayatı biliyorum. Bu yüzden en ideal hediyenin sana yardımı dokuncak bir şey olsun istedim. Koyduğum parayı senden almanı istiyorum. Her ay düzenli olarak burayı kontrol et. Bulduğun bütün paralar benden sana bir hediye olarak kabul gör. Bu mektubu okuduğuna göre hayatın pekte yolunda gitmiyor minik. Bana derdini bir dahaki mektubunda bildir. Unutma Deniz'in her zaman yanında. Kendine dikkat et miniğim.
Sevgilerimle Deniz.

Deniz ismini ben koymuştum ona. Beni kurtardığı günün gecesi denize gitmiştik birlikte. İlk o zamanlar dertlerimi anlatmıştım. Bu mektup işinide zaten orada düşünmüştük. Zarfın içindeki parayı alıp cebime koydum. Bana bıraktığı kağıt kalemi elime alıp kalbimden geçenleri yazmaya başladım.

Miniğinden Deniz'ine;
Sende buraya geldiğine göre belli ki derdin var Deniz'im. Hayallerine kavuşmana sevindim. Bana bıraktığın hediye içinde teşekkür ederim. Evet tahmin ettiğin gibi hayatım yolunda gitmiyor. Tam kurtuldum derken hayat beni farklı girdapların içine sokuyor. Savaşmayı bırakmak istemiyorum ama savaşmaktan da yoruldum Deniz'im. Geçmişim hiçbir şekilde yakamı bırakmazken mutluluk maskesini taşımak yorucu geliyor. Ne yapacağım hakkında çok kararsızım. Ait olamama duygusu içimde büyük bir boşluğa neden oluyor. Ailem varken bile ailem var diyememek boğazımdaki yumruyu büyütüyor. Bu yumru nasıl geçer Deniz'im? Bir yere ait olmak nasıl hissettirir? Öyle bir merak ediyorum ki bunların cevaplarını. Bazen düşünmekten bile uyuyamıyorum. Benim dertlerim bu kadar gelelim sana. Dolaplarda yine bıraktığın içki şişeleri ve sigaralar var. Seni bu denli üzen, kıran ve yıpratan olay ne? Seninde benim yaptığım gibi derdini yazıp buraya koymanı istiyorum. İyi geceler Deniz'im. Seni seviyorum.

Düş Mü Dedin? (+15 Yaş Üstü İçin Uygundur.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin