Selamm. Başı belalı bölümümüz geldi. Herkese keyifli okumalar. Oylarınızı ve yorumlarınızı unutmayın lütfen. Fikirlerinizi çok merak ediyorum.
❄️Evanescence - My İmmortal
Kelly Clarkson - Because of You"3. Gök Gözlere Düşen Hüzün"
Güveni kıran gerçekti soğuk bir kış gününde.
Kırılan her duygu bir kurşun olur, yaşamak için çırpınan kalbini bulur.
Sen gerçeği gizle, yalanı söyle.
Kar tanesi, kalbin nerede?-
Yaşanılan tüm hayatlar kenardan bakıldığında birbirinden farklı görünürdü. Oysa binlerce hayatı birleştiren ortak bir nokta vardı bana göre.
İnsan hayatını her zamanın bir uçurumun kıyısında yaşardı. Uçurumdan düşenler yalana batar, kıyıda kalanlar gerçeklere tutunurdu.
Bir hayata yalanın bulaşmaması mümkün değildi. Çünkü yalan bulaşmayan hayatlar o kıyıda değil, oradan binlerce kilometre uzakta yaşanmalıydı. Çünkü bir hayatı o kıyıya çeken şey aslında kapısını çalan yalanın ta kendisiydi. Önce kapıyı açar ve yalanı içeri davet ederdi insan. Evini sahiplenmeden önce yalandan kurtulanlar kıyıda kalır, bunu başaramayanlar evin her köşesini zehirli bir sarmaşık gibi saran yalanın içerisinde boğulmaya mahkum olurdu.
Bunca yıl boyunca, hep kıyıda kalanlardan olduğumuzu sanmıştım. Yalana bulaşmadığımızı hiç düşünmemiştim, çünkü bana göre, o yalanı evimize sokan hep babam olmuştu. Babam yalana kapımızı açmış, eve davet etmiş ama onu geri gönderirken kendisi de yanında gitmişti.
Hiçbir karışını bilmediğim, yıllarca yalnız hayallerimde geldiğim bu şehrin bir köşesinde, babam olduğunu söyleyerek beni buraya getirten adamın karşısında durup, ondan gerçekleri öğrendiğim ana kadar tek bildiğim buydu. Çünkü annem bana bunu öğretmişti.
Lakin saatler önce duyduğum gerçekler yaşadığım yirmi dört yılın tamamının o uçurumdan düştüğünü, yalanların içinde boğulduğumu öğrenmemi sağlamıştı. Hayatımın kıyıda kaldığı doğruydu. Zaten hayatımda bir tek bu doğruymuş ama ben bunu bir yabancının dudaklarından duyana kadar bilmiyordum.
Hayatım kıyıdaydı ama annem etrafımı yalanlarla öyle çevrelemişti ki, daha uçurumdan düşmeden boğulmaya başladığımı hiç fark etmemiştim.
Annem bana babamla ilgili yalan söylemişti.
Annem bana kendisiyle ilgili yalan söylemişti.
Annem bana yaptığı ihanetle ilgili çok büyük bir yalan söylemişti.
Benim annem, bana neredeyse her şeyle ilgili yalan söylemişti.
Bana gerçekleri anlatan kişinin bu yalanların ortağı olması da oldukça trajikomik bir durumdu. İlk başta duyduğum hiçbir şeye inanmamıştım. Hatta benimle dalga geçtiğini düşünmüş, bozulan sinirlerim yüzünden deli gibi gülmüştüm bile. Fakat sözlerini kanıtlarıyla desteklediğinde ve o kanıtların sahte olmadığına inanacağım kadar gerçek olduğunu anladığımda nihayet o kıyıdan düşüp uçurumun dibine çakıldığımı hissetmiştim.
Fotoğraflara belgelere ya da ses kayıtlarına inanmazdım ama içinde annemin de olduğu videoları gördüğümde inanmamak tutunacağım bir sebep kalmamıştı. Konuşmalarını duymuştum, ihanetlerini planlarken onları izlemiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Taşlıcalı
Ficção GeralBerfu Sezer bir gece yarısı evinden alınarak hiç bilmediği topraklara getirildiğinde hayatının ne kadar değişeceğinden habersizdi. İlk kez annesinin anlattığı hikayelerde duyduğu, her karışına hayran olduğu vatanına gelmek en büyük hayaliydi ama bu...