O günden sonra 1 hafta geçti bütün saray 2 ay sonra yapılacak olan evlilik için hazırlanıyordu kral davetli listesini hazırlarken Lenada ona yardım ediyor du insanlardan bazıları davet listesine eklendi bu kişiler şeytan krala bağlılık yemini etmiş askerlerdi kral lenanın da insanları görünce mutlu olacağını düşünüyordu yılardır onların arasında yaşamış biri olarak insanları görünce onlarla konuşabilir belki azda olsa insanları sevebilirdi kral,Lenayı çok seviyordu ama onun sevgi dolu kalbinin insanlardan nefret veya korku içinde olmasını istemiyordu bu yüzden kral şeytanlara hayranlık ve büyük sevgi duyan insanları saraya davet etti.Lena 2 ay sonrası için bu kadar erken hazırlandıklarına çok şaşırıyordu herkes sanki yarın düğün olacak gibi koşuşturma içerisindeydi.
Lena hizmetçilerden çarşıya çıkıp birkaç kıyafet alacağını bunu kralın işi bitince haber vermelerini istedi ve üzerini değiştirmek için odasına gitti üzerini hızlıca değiştirdi ve kapının önüne geldi ama hizmetçilerden biri kolunu tutup hanımım sizin dışarı çıkmanıza gerek yok benimle gelin dedi ve onu kralın kıyafet odasına götürdü içeri girdiğinde ise gözlerine inanamadı içeride yüzü geçik elbise ,ayakkabı ve takı vardı Lena hizmetçilerin böyle davrandıklarına ilk kez şahit oluyordu gülümseyerek onlara baktığında hepsinin yere baktığını ve krala davrandıkları gibi itatkar olduklarını gördü Lena bu durumdan çok rahatsız olsada bu durumun kraliçe olmasıyla alakalı olduğunu anladı ve ses çıkarmadı 1 ay sonra saraya tebrik mektupları geldi ve mutlaka geleceklerine dair birkaç kelime yazıyordu ve mektupların azaldığı bir günde saraya Lenanın daha önce hiç görmediği bir kadın geldi kadın zayıf uzun boylu ve insan yaşına göre 50 yaşında gibiydi o geldiği an bütün hizmetçiler etrafına topladı ve onu büyük salona götürdüler ve bir isteği olup olmasını sordular kadın bir çay dedi ve dediği an 1dakika içerisinde geldi Lena olanları en üstüne balkondan izliyordu kadın çaydan bir yudum aldıktan sonra oturduğu yerden birden kalktı ve Lenayı göstererek "sen hemen yanıma gel!"dedi Lena neye uğradını şaşırdı birden korkuyla aşağı doğru koştu merdivenlerden inerken krala göz göze geldi ve merdivenden ayağı kayıp düşerken Blac ,Lenanın belinden yakaladı aşağıda olanları gören kadın sinirle hadi çabuk gel seni bekliyorum hadi dedi Lena kralın kuşağına bu kadın kim? diye sordu kral Lenayı korktuğunu görünce ortamı yumuşatmak için gülümsedi ve Lenaya o kadının ilk kralık kurulduktan sonra tahta geçen ikinci kral Akranın karısı kulya eskiden çok tatlı bir kadınmış ama bazı kötü olaylar yaşanmış.Bu arada Kralığın en parlak olduğu zamanlarını onlar tahta geçince yaşanmıştı her neyse bunların devamını sonra anlatırım sen kulya halanın yanına git merak etme birazdan yanına geleceğim dedikten sonra Lenayı orda bırakıp gitti.
Lena kadının nerdeyse bin yaşında olduğuna inanamadı ve şaşkınlık içinde kulyanın yanına gitti ve elini sıkarak hoş geldiniz dedi kadın sinirlendi ve "daha saray adabını bile bilmeyen bir kadı kraliçe inanamıyorum kralık bu gidişte iki yıl dayanmaz çöker ahh oğlum görüyor musun kralık kimlere emanet edildi "dedi ve ayağa kalkıp benim özel odam hazırsa artık daha fazla bu saygısız kadınla konuşmak istemiyorum dedi hizmetçiler evet hanımım hazır size yolu göstereyim dediler ve ordan uzaklaşıp gittiler Lena olanlara çok şaşırdı kadına kötü kelime bile etmemiş olmasına rağmen kadın çekip gittimişti.Lena odasına geri döneceği an krala karşılaştı kral Blac ,Lenaya bakarak kulya hala nerede ? Lena birden ağlamaya başladı ve gitti dedi kral ona sarıldı ve merak etme o hep böyle bir kadındı hadi çalışma odama gidelim sana onu biraz anlatayım belki onun neden bu kadar sinirli olduğunu anlarsın dedi ve Lenanın göz yaşlarını silip beraber yürümeye başladılar kısa süre sonra çalışma odasına geldiler kral koltuğun oturdu ve lenanında oturmasını söyledi Lena ilk oğlundan başla diyince kral şaşırmış bir halde sen oğlunu nasıl biliyorsun dedi Lena onun kısa bir cümlesinde oğlum dediğini duydunu ve merak ettiğini söyledi kral her şeyi en başından anlatı ikinci kral tahtındayken çok savaşlar olduğunu ama kral savaş ve komuta konusunda çok yetenekli olduğu için savaşları hep kazanmışlar hatta bir gün krala 1000 kişilik bir insan ordusu saldırmış kral o gün karısı yani kulya hamile olduğu için çok acelesi varmış ama insanlar dur durak bilmiyormuş kral o gün aslında insanlarla barış anlaşması imzalamak için gitmiş ordusunu bu anlaşma için yormak istememiş ve tek başına insanları olduğu yere uçmuş ve bir orduyla 1 saat savaşmış ve o anki çocuğunun doğumunu kaçırmamak için oradaki herkesi öldürdu ordan sonra hızla saraya döndüğünde ise kraliçe olan Kulyayı yerde baygın halde buldu hemen doktorlar çağrıldı ve doğum başladı kral kulyanın bu duruma düşmesinin hizmetçilerden oldunu anladı ve bir saat içinde saraydaki bütün hizmetçi ve muhafızları öldürdu kulya zor bir günün sonunda doğumu başarı ile gerçekleşti doktorlar biraz daha geç kalsaydınız bebek ve karınız ölebileceğinden bahseti bebekte gelişimsel bir sorun oldunu söyledi o günden sonra aradan 5yıl geçti ve kralın oğlunu doğum günü için bir komutan getirildi komutan çocuğun çok zayıf olduğunu ve savaşamayacağını söyledi kral bunu ilk doğdunda doktordanda duymuştu o günkü olayda çocuğunun gelişimi eksiklik gösterdi ve çok çabuk hasta olduğu için saraydan dışarı çıkartılmadı oda tarihi kitaplar ve savaş stratejisi alanında çalıştı ve 15yaşına geldiğinde babasını geçebilecek kadar güçlü bir kral adayı oldu savaş ve kas gücü olmamasına rağmen oğlu Viant Zeki birisiydi ve babasının yerine savaşta kulanılacak stratejiyi o planlıyordu en sonunda Viant 16 yaşına geçtiği gün insanlarla yapılan savaşı kazandı babası bu yüzden oğlunun kazandığı topraktan bir kızla evlenmesine karar verdi insanlarla barış imzalandı ve insanların kralının kızı ile Viant nişanlandı .Viant insanları çok seven biriydi onlar için çok kazançlı bir anlaşma düzenledi ve evlendiği gün bu anlaşmayı onlara hediye edecekti anlaşmanın en etkileyici bölümü ise insanların her ihtiyacı şeytanlar tarafından karşılanması onları korumak ve onların adına şeytan krallığına yakın büyük bir ülkeyi hediye etmekti evlilik günü geldi ve sadece resmini gördüğü prensese karşı sevgi besliyordu onunla her gün mektuplaşıyordu evlilik töreni insanların orada yapılacaktı bu yüzden atlar hazırladı ve Viant heyecanla anlaşmayı sevdiğine hediye etmek için bekledi Viant babasından bir iyilik istedi ve evlilik törenine bir saat erken gitti etrafta atla ilerlerken birden durduruldu onu durduran kişi kralın ta kendisiydi Viant gülümseyerek kendisinin şeytan kralın oğlu oldunu söylediği an karnından bir kılıcın geçmesi bir oldu Viant atan düştü ve kendisinin tekrar tanıtı kralsa gülerek kızını çağırdı kızı çok güzel biriydi ama şeytanlardan nefret ediyordu bu yüzden evlendiği akşam Viantı öldurmeyi planlıyordu ama Viandın erken geleceğini mektup ta öğrenince bazı bölgelere şeytanları öldure bilecek bombalar yerleştirilmiş ve her şeyin başlangıcı ise Viant ın ölümü ile başlayacak dedi Viant göz yaşları içinde ayağa kalktı ve karnındaki kılıcı çıkartıp üzerine bazı şeyler yazdı kralsa kılıcın zehirli oldunu savaşsa da iki dakika içinde öleceğini söyledi Viant gülümseyerek sizinle savaşamam hem bir insandan bile daha güçsüzüm ve savaşmamda çünkü kaybedeceğimi biliyorum ölmek umrumda değil ama ailemin ölmesine asla izin vermem dedikten sonra tüm gücüyle kılıcı gökyüzüne fırlatı ve orada yere yığıldı
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şeytan kralın soyu devam etmeli
FantasyŞeytan kralın soyu tehlikeye girer! Soyu devam ettirecek her kral sonunda ölümü tadar! Bu bir lanet mi ? Yoksa kader mi? Bakalım şeytan kral soyunu devam ettire bilecek mi?!