2.komutan

4 1 0
                                    

Sabah oldu 2.komutan uyanır uyanmaz kraliçenin yanına gitti ama kraliçe blacın dedesi ile bir anlaşma hakında konuştuğunu öğrendi Blacın dedesi Alexandır 287 yaşında olmasına rağmen 25 yaşlarında görünüyordu.
Alexandır duz siyah saçlı gri gözlü ve uzun boylu ve şık giyinene bir adamdı.

Birazcık blac i anımsatıyordu Lenada bu yüzden genelde hep onun yanındaydı onun yanındayken kendini blacın yanındaymış gibi hissediyordu ve azda olsa acısını dindiriyordu ayrıca Blacın dedesi Alexandır ile krallık işlerini konuşuyordu çünkü Lena genç bir kraliçe idi bu yüzden krallık hakında kararları vermekte çok güçlük çekiyor du bu yüzden Blacın hayata kalan tek akrabası olan ve 20 sene kral olan Alexandır dan yardım istedi onunla Blacın cenazesinde tanıştılar çünkü Alexandır Blacın düğününde çok uzakta olduğu için katılamamıştı ve cenaze  günden beri Alexandır sarayda Lenaya ya yadım ediyor .

2.komutan bugünde onunla konuşamayacağım sanırım dedi ve saray antremanına katıldı ve askerleri eğitiminde yardım etti.

Akşama doğru ise antrenman son buldu ve 2.komutan baş hizmetçiye aklındaki fikri söylemek için onu aramaya başladı mutfağa,salona, 2.salona üst kata baktı ama onu bulamadı en son baş hizmetçinin odasına gitti kapıyı tıklattı ama cevap gelmedi duymamıştır diye tekrar tıklatı ama yine ses yoktu umudunu kesip tam geri dönecek ken odadan bir takım sesler duydu 2.komutan bu seleri duyunca
içeride birileri olabilir ama emin olmalıyım diye düşündü ve kulağını kapıya dayadı ve sesin gerçekten duyduna emin olmak için odayı dinledi başta hiç ses yoktu ama sonra bir uğultu duyunca tereddüt bile etmeden kapıyı açtı ve gördüklerine inanamadı üç hizmetçi baş hizmetçinin odasını darmaduman ederken gördü ama içeride baş hizmetçi yoktu 2.komutan öfkelenmeye başladı ve onlardan birine burda neler oluyor diye sordu hizmetçi ise baş hizmetçi artık aramızda değil dünkü olaylar kraliçenin kuşağına gitmiş oda onu 2 aylına uzaklaştırma verdi bizde onun için eşyalarını dışarı çıkartıyoruz beli mi olur belki birdaha hiç geri dönemez diyip kıkırdamaya başladılar 2.komutan öfkelendi be kızın saçını tutup havaya kaldırdı ve hizmetçinin kulağına "Söyle baş hizmetçi nerede !eyer yalam söylersen seni ve diğer arkadaşlarını teker teker bulup kafalarını uçururum ondan sonrada antrenman da kullandığımız kuklalara sus yaparım!" dedi hizmetçi titremeye başladı ve işin ne kadar ciddi olduğunu görünce korkudan baş hizmetçinin yerini söyledi 2.komutan kızın saçını bıraktı ve öfkeyle diğerlerine baktı kızlar o kadar korktular ki odadan koşarak kaçtılar 2.komutan odanın anahtarını masadan aldı ve çıkarken kilitledi ardından bir ata binerek baş hizmetçinin köydeki evine doğru sürdü neyse ki baş hizmetçi ye hiçbir şey yapmamışlar dün gece kraliçeden birden karar geldiği için acelece eski evine gitmek zorunda kalmış.

Uzun bir at sürüşünden sonra 2.komutan nihayet baş hizmetçinin köyüne geldi etrafta hiç insan yoktu köy sanki terk edilmiş gibiydi. 2.komutan baş hizmetçinin evini soracak her hangi birini aradı ama bulamadı en sonunda atını bir ağaca bağladı ve yürüyerek aramaya başladı güneş batmıştı ve iyice yorulan 2.komutan sonunda uzakta bir evin ışığının yandığını fark etti ve koşarak oraya gitti kapıyı tıktıkladı ama kimse açmadı sonra yüksek bir sesle bağırdı açın kapı dedi yine kimse açmadı 2.komutan pes ederek arkasını döndü etrafın çok sesiz oluşu 2.komutanı çok tedirgin ediyordu sanki birileri onu izleniyordu yavaş adımlarını hızlandırdı ve bir uğultu sesi ile koşmaya başladı koştu...koştu ve bir şeye çarpıp yere yığıldı ayağa kalkmaya çalışırken yüzüne bişeylerin damladı yağmur mu? dedi yüzündeki ıslaklığa dokunarak ama hayır kafasını kaldırdığı ana önünde 5 metre uzunluğunda kocaman bir yaratık vardı 2.komutan korkusundan haraket edemedi yaratık ise hırlayarak pençesini havaya kaldırdı ve 2.komutana saldırdı 2.komutan o anki refleks sayesinde saldırıdan kaçındı ve koşmaya başladı atının yanına gittiğinde atın orada olmadığını gördü iyice panikleyen 2.komutan yüksek bir çığlığın sesi ile arkasını dondu ve döndüğünde 20 kadar yaratığın onu çevrelediğini fark etti hemen belindeki kılıcı çekti ve yaratıklara doğrultu yaratıklar öfkelendi ve kulak kanatacak kadar yüksek sesle gürlediler 2.komutan sese dayanamadı ve kılıcı yere düştü 2.komutan sesten yere yığıldı ve kulaklarını kapatmaya başladı canavarlar ise her dakika artıyordu sesleri ise hiç durmuyordu 2.komutan bayılacak dereceye geldiğinde sesler kesildi ve yaratıklar ağır adımlarla 2.komutana yaklaşmaya başladı 50 kadar yattığın bu günkü yemeği o idi 2.komutan bilincini kaybederken bir ses duydu ve etraf karardı..........

Şeytan kralın soyu devam etmeli Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin