13.Bölüm

132 9 5
                                        

Küçükken herkese fazla değer verirdim. Haketmedikleri değeri verince haketmediğim değeride gördüm. Mihriban da bir meslek sahibi olmak istedi, olamadı. Bir kağıt parçası yüzünden 5 yılından oldu. Levent'e muhtaç olmaması gerekirken muhtaç oldu. Şimdi nerede, ne yapıyor bilmiyoruz. Birkaç gündür Ömer'in bakmadığı delik kalmadı. Sanki kuş olup uçmuşlardı. Ne Mihriban ne de Levent yok olmuşlardı.

"Annem akşam gelmiyor musun?"

"Gelemiyorum anne. Kaç gündür uyku bile uyuyamıyorum. En azından burada bir şeylerle oyalanırım." Bir elimle telefonumu tutarken diğer elimle masada ritim tutuyordum. Mihriban'ı düşünmekten  bir hal olmuş, elim kolum bağlı sadece Ömer den gelecek haberi bekliyordum.

"Dikkat et kendine güzelim. Kendini aç bırakma sakın! Ben dolma yapmıştım, sen seversin. Yollarım abinle."

"Ay valla canım çekti bir den ama geç oldu yorma kimseyi boş ver." Annemin sesi uzaklaşırken abimin sesini duydum. "Getiririm kız, ne yorulması."

"Eyvallah koçum" diyerek kıkırdadım.

"Eyvallah Eyvallah" telefonu kapatıp masamın üzerine bıraktım. Büyük bardak filtre kahvemi elime alarak sıcaklığını hissettim. Duvardaki saate kaydı gözlerim, 19.25'ti. Zaman geçmek bilmiyor hiçbir haberde alamıyordum. İç çekerek arkama yaslandım. Duvardaki saati izlemeye başladım.

***

0534*******: iyi akşamlar gerçi güneş batmadı ama olsun. Ben Fethi, kendimi tanıtmayı unutmuşum.

Dersleri biten Rumeysa, saatin 18.00 olduğunu yeni fark ediyordu. 29 Ekim için provaları vardı. 15.30'da dersler bitmiş, zeybek öğrenmek isteyen öğrencilere, 18.00'a kadar zeybek öğretmişti.

"Çıkmadan bir kere daha tekrar edelim."

"Hocam düz yürüyemiyorum artık."

"Lütfen yarın devam edelim."

"Son kez hadi bir ve iki ve üç ve dört ve sayın!" Harmandalı zeybeğini akıllı tahtadan açıp telefonuna gelen mesaja bakmak üzere masada duran telefonunu eline aldı. Gördüğü mesaj karşısında gülümsemeden edemedi. Fethi'nin numarasını kaydederek mesaja cevap yazdı.

Rumeysa: yazdın.

Fethi: yazdım, yazarım demiştim.

Rumeysa: Hmm,Güneş batmış.

Fethi: Benimki hâlâ batmadı. Sen varsın.

Yorgunluğunun üzerine iltifat almak iyi gelmişti. Birkaç saniye mesaja ne yazacağını düşündüğü sırada Fethi den yeni bir mesaj geldi.

Fethi: heyecanlandın mı? Yanakların da kızardı mı?

Rumeysa: iltifat için teşekkürler :) ve evet yanaklarım kıpkırmızı fakat bu yüzden değil.

Fethi: Hasta mısın? Bugün iyiydin yani arada fırçaladın beni ama olsun.

Rumeysa: fırçalamamdan rahatsız olmuş gibisin.

Fethi: estağfurullah. Sen ara beni, birini fırçalamam lazım de, atlar gelirim

Rumeysa: okuldayım. Fırçalanmak istiyorsan buyur (gülücük emojisi)

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 30, 2024 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

OĞUZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin