7~

40 33 4
                                    

Selam. Küçük bir açıklama yapmak istiyorum. Wattpad her an kapanabilir eğer haberiniz varsa. Bölüm atma zamanım değil hatta bu bölümü de henüz bitirmedim. Eğer olur da Wattpad kapanırsa diye bu bölümü şimdiden atacağım. Kapanmadıysa bundan sonra tarih belirlemeden bölüm yazmayı bitirir bitirmez atacağım. İyi okumalar.

***

Göz kapaklarımı ağır ağır açtığımda çok güzel bir odada uyanmıştım. Çok sıcak bir odadaydım. Derece olarak sıcak değildi ama tatlı bir odaydı. Çok güzel büyülü gibi. Doğru ya, ben neredeyim. O adam kimdi? Bay gizemli.

Yumuşacık yatağımdan kalkıp kapıyı açmaya çalıştım. Kilitli değildi. Bu ev o kadar samimi ve sıcak gelmemeliydi. Hâlâ üst kattaydım. Bulunduğum yerle gizemli adamın odasının arasında sadece bir kapı vardı. Gizemli adam dediğim hani şu ' bir zamanlar fakir ama gururlu biri vardı ' demesi gereken adamdı. Yine bir işlere bulaşmıştım ama hadi neyse.

Gizemli adamın bulunduğu odaya gidiyordum ama aklıma takılan şüpheyle iki odanın arasındaki odaya baktım. Gizemli adamın odasından konuşma sesleri geliyordu. İki odanın arasındaki odanın kapısını açtım. İlk önce ufaktan bir baktım. İçerde kimse yok gibi görünüyordu. Sessizce içeri girip kapıyı arkamdan kapattım.

Duvarlarda birsürü tablo vardı. Ve yanıpmıyorsam onlar bendim. Küçüklüğüm vardı, ergenken çekildiğim saçma sapan fotoğraflarım vardı. Şimdiki halim vardı. Başak vardı, Barış vardı. Ama o yoktu. Baran yoktu. Odanın bir köşesindeki cevizden yapılmış masaya yöneldim. Masada küçük bir çerçevede annem vardı, babam vardı. İyi de bu kadar fotoğraf ne alaka burda? Gizemli adamın işi mi bu yoksa Akif Sönmez'in mi?

Burası çok güzel kokuyordu. Kokuyu ciğerlerime doldururken diken diken olmuştum. Tanıdık bir kokuydu. Her şey çok tanıdıktı. Bu oda, benim odam, evdeki koku, gizemli adam... Fakat aklıma gelmiyordu. Nerden tanıyordum bütün bunları. Kaçırılmıştım ama kendi rızam var gibi hissediyordum. Beynimin bir köşelerinde gizlenmiş olmalıydı bunlar. Tabi eğer kafa tasımın içinde öyle bir şey varsa.

Kapının ardından tıkırtılar gelmeye başlayınca balkon kapısını açmaya çalıştım, kilitliydi. Sesler yaklaşınca yatağın altına girdim saniyesinde. Nasıl yaptım bilmiyorum ama şu an yatağın altında saklanıyordum. İçeriye giren adamın ayakkabı sesi yaklaştı. Karşıdaki masaya oturdu. Bir ayakkabı çifti daha karşısındaki yere oturdu. Sonra gizemli adamın sesini duydum.

"Kız hâlâ uyuyor mu?"

"Evet, tavuk mu getirmişiz insan mı belli değil." Gerizekalı beni bayılttığın için olabilir mi o acaba? Masaya inen şiddetli yumruk sesiyle yerimden zıplayıp kafamı yatağa çarptım. Ama neyseki ses duyulmamıştı çünkü gizemi adam kükrüyordu.

"Bana bak Akif, bir daha o kızla ilgili tek kötü kelimeni duyarsam sonun Murat'a benzer." Murat mı, neegğğğ demek oluyordu buğğğ? Murat benim dayım ve birkaç sene önce ölmüştü. Acaba ondan mı bahsediyorlardı yoksa baskasından mı?

"Bak fazla oluyorsun ama, ben başkaları gibi değilim. Bana bir şey yapamazsın. Ha eğer ki yaparsan gerçekleri bir bir Bahar'a anlatırım." Bir dakika ne gerçeğiymiş bu? Ben de biliyim ama.

"Lan anlatmışsın ya zaten. Daha ne alnatacaksın. O Baran hayırsızının gerçek abisi olmadığını biliyor ya?"
Evet biliyorum maalesef. Belki de işime yarayacak bir şeyler söylerdi hemen telefonumdan ses kaydını açtım.

ŞİZOFRENİN KANLI ÇIĞLIKLARI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin