Daha 5 yaşındaki edgar'ın hayatı babası alex'in annesi adel'i aldatmasıyla hayatı çok değişiyor ve daha isimlerini bile yeni öğrendiği kadın ve oğluna katlanmak zorunda kalıyor...
Edgar'ın hala bir şeyler söylemesini bekliyordum, bundan biraz rahatsız olmuşa benziyordu.
S:edgar anlatmak istemezsen seni anlarım. E:anlatıcağım ama şimdi değil.
Onu daha fazla sıkmak istemediğimden kafamı onaylarcasına sallamayı tercih ettim. Biraz etrafa bakındıktan sonra, rahat gibi gözüken yatağına oturdum, gerçekten rahattı.
Merak ettiğim tek şey şu an edgarın neden bu kadar gergin olduğuydu,ona sormalımıydım? Biraz düşündükten sonra ona sormamamın en iyisi olucağı kanahatine vardım.
S:projeye başlasakmı artık? E:Ah ben onu tamamen unutmuşum, beni burda bekle malzemeleri alıp geliyim!
Dedi ve odadan çıktı, yaklaşık 8-9 dakika sonra elinde açı ölçer, kalemler, biraz kil hamuru, slikon tabancası ve takta ile geri döndü. Byron hocanın proje ödevi için ikimizi eşleştirmesi bir mucizeydi! Normalde olsa yan yana gelmemize bile izin vermezdi, sanırım yan yana geldiğimizde biraz abartırdık.
E:Hadi başlayalım.
Dedi bende kafamı onaylarcasına salladım.
(yapıcakları oroje)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Gözleriyle çalışma masasını işaret ederek mağzemeleri masanın üzerine bıraktı ve bana dönerek, "çok büyük sıçtık" dedi. Proje gerçekten bayağa bir zordu ve yapamazsak okulun deney kulübünden atılıcaktık, deney kulübü benim pek umrumda olmasada edgar için çok değerliydi.
Aradan biraz zaman geçtikten sonra edgar bir şeyler mırıldanmaya başladı"sanki bir şeyi getirmeyi unuttum" Biraz düşündükten sonra ona dönerek."boyalatı unuttun, evinde boya varmı?" dedim. Bana bakarak onaylarcasına kafasını salladı ve elindeki kaya heline getirdiği kil hamurunu bana verdi.
E:Beni burda bekle geleceğim.
Edgar'ın gözünden
Boyaları almak için bir önceki mağzemeleri aldığım yere, bodruma inmeye başladım. Bir süre yürüdükten sonra bodrum kapısının önünde durdum, anahtarımı çıkarıp kapıyı açtım ve içeriye girdim.bir müddet boyaları aradım ama hiç bir biryerde yoktu, sanki kuş olup uçmuşlardı, umudumu yitirip kırtasiyeden almaya karar verdim, arkamı döndüğümde kapıya yaslanmış ve yüzündede pek hayır olmayan bir sırıtışla fangı gördüm, elinde aradığım boyalar vardı.
E:sen ne zamandan beri orda duruyorsun? F:bu seni ilgilendirirmi? E:Fang boş yapmada ver o boyaları. F:alabiliyorsan al~
Yanına yanaştım be boyaları almaya çalıştım,her almaya çalıştığımda elini havaya kaldırıp almamı engelliyordu.
E:fang gerçekten hiç komik değil ver şu boyaları artık! F:ben çok eğleniyorum ama.
Amacını anlayamıyordum, neden sürekli benimle uğraşmak zorunda? Gidip üziversite arkadaşlarıyla uğraşsa ya, boyaları alamıyacağımı anladığımda biraz durdum. Bana merak dolu gözlerle bakıyordu, onun dikkatinin dağaldığını fark edince dizimle erkekliğine vurmaya çalıştım, ama o benden daha hızlı davranıp beni engelledi.Kulağıma yaklaşıp bir şeyler söylemeye başladı
F:akşam dayak yememek için bana yalvarıcaksın küçük~
Dedi ve boyaları elime tutuşturup bodrumdan çıktı, ben arkasından baka kalmıştım. Tanrıdan tek isteğim bugünü düzgün bir şekilde bitirmekti. Ama bu pek mümkün de değil gibi görünüyordu.
Bodrumda biraz daha kaldıktan sonra odama, sandy'nin yanına doğru adımladım. Sandy bana endişeli gözlerle bakıyordu.
S:edgar neden bu kadar geç kaldın!? E:boyaları yüksek bir yere koymuşum. S:boyun yetmedi değilmi.
Diyip kıkırdamaya başladı, ona bakarak gözlerimi devirdim boyumla alakalı hep dalga geçerlerdi ve bu benim hiç hoşuma gitmezdi.
E:projeye devam edicekmiyiz yoksa seni evden kovmam mı lazım. S:TAMAM TAMAM E:adam ol.
(edgar ultra mega sigma bode on 😎)
Tekrar çalışma masama oturup projeyi yapmaya başladım.
(3 saat sonra)
E:Sandy kaç saat oldu hala bitiremedin. S:projeyi tek başıma yapmıyor- um edgar sende acık hızlan o zaman! E:hatırlatırım koca bir dağı ben yaptım!
Biz böyle atışırken odaya bir anda babam girdi, ne için geldiğini biliyordum ama bilmezlikten gelerek ona neden geldiğini sordum. Yanımda Sandy varken bu konuyu açamazdım. Yoksa başıma daha kötü şeyler gelebilirdi.
Babam bana bakarak "eve arkadaşını getireceğini neden daha önce söylemedin?" dedi. Bende ona"unutmuşum (yazalan) "dedim. Bir süre sandye baktıktan sonra odadan çıktı. Sandy" artık şaşırmıyorum"dedi, ona bakarak kıkırdadım ve projeyi boyamaya başladım.
Tahminen 2 saat sonra boyamayı bıraktık ve kuruması için balkonuma koyduk. Ve biraz sohbet ettikten sonra Sandy'i yolcu ettim. Gitmesini hiç istemiyordum.
Küçük adımlarla malikeneye girdim ve hızlıca odama kaçtım saat saha akşam 20:34 dü yatağıma uzandım ve düşünmeye başladım. Korkudan tüm vicudum titrerken kapımın açılma sesiyle o tarafa doğru bakmaya başladım.
Tanrıya şükür kapının önünde Fang vardı. Bana doğru yaklaştı ve yanıma uzandı.
F:korkuyormusun?
(yok canım ne korkması, alt tarafı bok yoluyla yemek borusu yer değiştirdi)
Ona döndüm be konuşmaya başladım.
E:Fang lütfen ne istersen yaparım koru beni.
F:ne istersemmi? (kudurun daha çok erken smut yazmicam🖕)
