~{gece}~{fangar}~

~{gece}~11

Leondyyyy

Edgar'ın gözünden

Uyandığımda benden önce uyanmış ve bana gülümseyerek bakan Fangı gördüğümde ona bakarak gülümsedim. Bana "açmısın miniğim" dediğinde kafamı onaylarcasına salladım ve fangın koltuktan kalkışını seyrettim. Biraz yüzüme baktıktan sonra bana elini uzattı ve beni ayağa kaldırdı. Mutfağa doğru yol aldık, mutfağa geldiğimizde fang ilk önce buz dolabını açıp bir kaç malzeme alıp masanın üzerine koydu ve bir şeyler düşünmeye başladı.

O bir şeyler yaparken bende ellerimi tezgahın üzerine koydup destek almaya başladım. Bir süre öyle kaldıktan sonra fangın kalın ve damarlı elini belimde hissettim, ardından kafasını omzuma koyup derin derin nefes almaya başladı. Şu anda gözüme çok sevimli gözüküyordu.

Fang'ın gözünden

Kafamı ellerimi beline doladığım sevgilimin omzuna yasladım. Kokusunu derin derin içime çekiyordum. Arada omzuna dilim ile küçük dokunuşlar bırakıyordum, biraz o şekilde kaldıktan sonra bu güzel anı ilk bozan ben oldum ve konuşmaya başladım. " sana ne yapmamı istersin?" "dedim. Bana farketmez anlamında omuz silkti , biraz yüzüne baktıktan sonra burnuna küçük bir öpücük bırakıp masanın üzerindeki yumurtulardan 4 tane alıp pankek yapmaya başladım.

(zaman atlaması 3 gün sonra)

Annemlerin gelmesiyle edgar ile yan yana bile gelemez hale gelmiştik. Annem perla sebebini bilmediğim bir sebepten sürekli beni kontrol ediyor du. (anladı çünkü) Ve buda beni çok uyuz ediyordu. Yatakta bu düşüncelerim ile kıvranırken odaya bir anda üvey babam girdi ve konuşmaya başladı. "Fang oğlum çok önemli bir haber hakkında size bilgi vermek istiyorum hemen aşağıya salona gelmen lazım" dediğinde ona kafamı salladım ve hemen ardından salona inmeye başladım.

Salona indiğimde hemen edgarın yanına oturdum ve mümkün olduğunca aramızdaki mesafeyi azaltıp bir elimle kimseye belli etmeden onun dolgun kalçalarını okşamaya başladım.
Üvey babam bir anda konuşmaya başladı. " anneniz ile size harika bir haberimiz var!" dediğinde ikimizde ona döndük ve bir cevap beklercesine yüzüne bakıyorduk. Perla "ah evet önemli, çok önemli bir konu hakkında konuşacağız" dedi ve babam tekrar konuşmaya başladı. " soframıza 5. bir tabak ekleniyor!" dediğinde edgarın surarındaki tiksinti dolu bakışı gördüğümde gülmemek için kendimi zor tuttum. Sonra edgar konuşnaya başladı. "5 yanlış oldu baba 4 diyecektin sanırım." dediğinde alex yüzünde hiçte hoş olmayan bir ifadeyle konuştu. "nedenmiş o?" dedi sinirle. " öz oğlunu sırf bir kadın için kenara atan sen değilmiydin? Yemek sofrasına bile gelmeme izin vermiyorsunuz!" diye cevapladı. Alex nerdeyse öfkeden kıp kırmızı olmuştu, tekrar konuşmaya başladı. "Edgar. Odana çık gözüm görmesin seni!" dediğinde edgar hiç ikiketmeden yüzündeki ciddiyet ile ayağa kalktı ve odasına doğru yol aldı.

Biraz ikilinin arasında geçen konuşnayı düşündükten sonra bende edgarın peşinden gitmeye başladım. Edgarın odasından içeri girdiğimde yatağında oturmuş gözlerinden yaşlar akan edgarı gördüğümde çok üzüldüm, ve yanına oturup onu kendime çektim. Hıçkırıklar içinden ağlamaya başlayınca daha fazla dayanamadım ve onu kucağıma alıp daha fazla kendime çektim. Kafasını omzuma yasladı, bende onun kafasını okşayıp öpüyordum. Bir kaç dakikamız öyle geçdikten sonra kafasını omzumdan kaldırdı ve yüzüme eğildi.

İlk adımı o yapmadan yüzünü kendime çektim ve öpüşmeye başladık. İlk başta sadece dudaklarımız bir birirbirine deysede gittikçe derinleşiyordu.
Bu büyülü an perla ve alexin odaya bir anda girmesi ile sonlandı. Alexin " NE YAPTIĞINIZI SANIYIRSUNUZ SİZ!" demesi ile ikimizde buz kesmiştik.
°

°

°
Bölüm sonu

500 kelime