TEHLİKELİ TOPRAKLAR 1 VE 2. SERİ

THT 2. SERİ 26 PRENS DARGHEN

YENİ BÖLÜMLE KARŞINIZDAYIM UYKULU OLARAK YAZDIĞIM KISIMLARDA HATALAR OLABİLİR ŞİMDİDEN BENİ MAZUR GÖRÜN ONUN DIŞINDA KEYİFLİ OKUMALAR DİLERİM.

YENİ KARAKTERİMİZ Prens Darghen'e MERHABA DEYİN👀

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum 🫶🏻

Beni ve karakterlerimi özlediniz mi🫀💋

Jeyan topraklarında ayrımcılığa yer yoktu yıllardır herkes eşit payda bölünür herkes hakkını alırdı Adaletle yönetilen bir Krallıktı Prenseste babasından ve Ağabeyinden gördüğü şeyleri uyguluyor Adaletle yönetiyordu çocukluğundan beri kanından olan bir çok kişiyi kaybetmişti bazı acılara alışır hale geldi çocukları seviyordu yeğenine ilgi gösteriyordu lakin isyancılar küçücük bedenini öldürmeyi seçmişti o günden beri bir korkusu vardı evlenmek ve çocuk sahibi olmakla ilgiliydi evlenme korkusunu mecburen aşmak durumunda kalmıştı ama şimdi çocuk korkusu vardı bir çocuğu yerde kanlar içinde yatarken bulmuştu ya şimdi kendi çocuğunu nasıl koruyacaktı ne yapacaktı hiçbir zaman evliliği düşünmediğinden bunları önemsememişti şimdi kendi canından daha da öte birini korumak zorundaydı hem de bu kirli dünyanın en masumuydu onu riske atamazdı.

"Vera" Mia konuştu Prenses rüzgarla uçan saçlarını elleriyle arkaya itiyordu.

"Burada bir ittifak için bulunuyoruz lakin bu sarayda ve bu sarayın dışında öyle büyük bir nefret var ki tüm düşmanlarımla meydana çıkar savaşırım lakin nefretle savaşmak çok zor ne bir kılıç kullanabiliyorsun ne okla vurabiliyorsun ne de mızrakla" Prenses konuştuğundan Mia başını salladı.

"Kırıldığını bu sefer de inkar mı edeceksin?" Mia hüzünle sormuştu Prenses ona dönüp gülümsedi.

"Kırgınım Mia, uzun zamandır Hazer'in gelmeyişine kırgınken ilk defa başka birine kırıldığımı hissettim ve sarayında huzuru bozduğumu düşünmesi beni bu sarayda sığıntı gibi hissettirdi" Mia hüzünle Prensese baktı kırgınlığı gözlerinde görebiliyordu.

"Neden bir anda böyle oldu bilmiyorum ama belki pişmandır" Prenses gülümsedi.

"Bana yarış alanında savaş meydanındaki gibi bakıyordu Mia hala içinde büyük bir nefret var ve bunu çok iyi gizleyebilen bir rolcü" Kralın rol yaptığını düşünüyordu tüm her şeyin yalan olduğunu düşünmüştü o gece ve diğer günlerin sadece göze girmek amacıyla olduğunu düşündü.

"Komutan Arat'a atları hazırlamasını söyledim ben Jeyan Prensesim beni Kral Urağan ve Kral Alpagu beni sefalet içinde yaşayan sığıntıymışım gibi davranılması için yetiştirmedi ben koca bir Krallığı bugünlere getirdim kimsenin bana böyle bir ithamda bulunmasına izin vermem" Mia başını sallamıştı Prensesin son konuşmadan sonra ne olduysa daha fazla kırıldığını düşünüyordu.

"Gideceğiz ama artık tek başına değilsin, değiliz dikkatli olmak zorundayız" Prensesin karnındaki bebeği işaret etmişti Prenses bir anlığına unutmuştu hala inanamıyordu eli karnına gitti.

"Önlemleri Komutanım alacaktır" Mia Prensesin kolundan tuttu.

"Sen iyi misin yola çıkabilecek misin peki ya Kral öğrenirse sonuçta onunda çocuğu" Prenses ciddiyetle baktı.

"Kimse çocuğunu annesine sığıntı gibi davranılan bir yerde büyütmek istemez ben kimsenin sarayında sığıntı değilim!" Prenses kaftanını giyerken Mia yardım etti Komutan Arat atları hazırlamıştı ama bunu gizliyorlardı Kraldan gizli saraydan gideceklerdi çünkü bunu öğrenen Kral buna engel olurdu.

         Kral Hazer Alpar çalışma odasında bir oyana bir buyana geziniyordu ne yapacağını bilmiyordu Prenses dünden beri yüzüne bakmıyordu onu kırdığı için kendisini kötü hissediyordu ama kendisi ifade etmesine izin vermemişti bir kaç saattir öylece düşündü lakin aklına bir şey gelmiyordu kapısı çalındığında başta cevap vermedi ısrarla çalındığında askerler içeriye girmek zorunda kalmıştı.