THT 41 SON 6 GÜN

106 14 6
                                    

TEMSİLİ: PRENSES TALİA VERA

Uzun zaman sonra yeni bir bölümle karşınızdayım lütfen oy ve yorum yapmayı unutmayın eksiklerim varsa kusura bakmayın ve eleştirinizi yorumlarda belirtin lütfen ❤️😍

Belirlenen savaş gününe son 6 gün kalmıştı. Jeyan tüm hazırlıkları tamamlamış gözden kaçırdığı bir şeyler var mıydı? Kontrol ediyordu. Ledan'da aynı şekildeydi büyük savaşa ikisi de hazırdı. Ledan komutanı kendine güveniyordu. Çünkü zayıf Jeyan ordusu kendi ordusunu yenemezdi.

"Prensesim" Komutan İsfendiyar bahçesine fidan eken Prensesin yanına geldi. Kafasını çevirip bakmadan buyur demişti.

"Sizi tahttınızda göremeyince endişe ettim. Haber de vermemissiniz askerlerle sarayda sizi arıyordum." Prenses Mia'nın elinde ki fidanı alıp toprağa götürdü.

"Endişe etmeyesin ağabey, Mia ile bahçeye fidan ekmeye gelmiştim. Bir şey mi? Olmuştur."

"Hayır, sadece savaşa 6 gün kaldığı için ne olur ne olmaz sizi yalnız bırakmak istemedim. Biz Ledan sarayına sızdıysak onların da sızıp süikast yapmasından endişe duyarım" Prenses ayağa kalktı. Elbisesini silkeleyerek Komutanına bakıyordu.

"Prenses Talia Vera" Prenses tam konuşacak iken yanlarına gelen Komutan Arat ile ikisi de Komutana baktı.

"Buyur Komutan Arat" Komutan Prensese bir baş selamı verdiğinde Prenses de ona karşılık verdi.

"Ledan Kralının hududlarında ki askerlere saldırılmış. Bizimle alakası var mıdır? Onu merak ettim." Komutan İsfendiyar buraya gelirken vuruştukları askerleri kast ettiğini anlamıştı. Prenses anlamayan gözler ile İsfendiyar'a bakmıştı

"Vardır, Buraya gelir iken hududlarda ki askerler saldırdı. Biz de karşılık verdik hepsi öldü ve geride iz de bırakmadık" Rahat bir şekilde söylemişti. Genelde öldürme taraftarı hiç bir zaman olmayı istemezdi. Ama kendilerine yapılan, kendi yaptıklarının yanında hiç kalıyordu. Ledan Jeyan'ın çok canını yakmıştı.

"Bana nasıl söylemezsin." Komutan Prensese döndü.

"Aslında söyleyecektim ama gerek görmedim. Daha mühim konular var iken bununla uğraşmanızı istemedim." Prenses Komutana sertçe baktı. Ona söylememiş olması sinir etmişti.

"Umarım bir daha bu hatayı yapmazsınız Komutan İsfendiyar. Her ne olursa olsun bana söyleyesiniz. Benden bir şey saklanmasına tahammülüm yoktur." Komutan başını salladı. Prenses ise yanından ayrılmıştı. Prensesin ayrılması ile Komutan Arat ellerini arkasına bağladı. Komutana yaklaştı.

"Şu kız, adı neydi." Biraz düşünüp sözlerine devam etti."Alçin ona güvenmiyorum. Bu saraya hiç getirmemeliydin" Komutan Komutanına baktığında İsfendiyar gözlerinin fidanlardan çekip komutana baktı.

"Bana yardım etmişti. Borçlu kalamazdım. Ayrıca kızın zorla alıkonulmasına da göz yumamazdım. Sen olsan sen de aynısını yapardın" Komutan ellerini çözdü.

"Umalım ki içimize sızmak için bir oyun kurmuş olmasınlar." Komutan Arat Komutanını gözleri ile uyarıyordu. İsfendiyar ise bundan rahatsız olmuştu. Arkasından gelen ses ile ikisi de sesin geldiği yere baktı.

"Merak etmeyesin Komutan Arat, beni zamanla tanıyacaksın. Gerilmende haklısın" Alçin Komutan Arat'ı inceliyordu. Her hareketini aklına kazıyordu. Adeta her adımını ondan önce tasarlıyordu.

"Umalım ki zamanla bir hain olduğunu öğrenmeyelim. Eğer öyle olur ise sana kucak açan Jeyan sana mezar olacaktır." Komutan Alçin'i açık açık tehdit etmişti. Alçin ise kaşlarını çatarak Komutana bakıyordu.

TEHLİKELİ TOPRAKLAR 1 VE 2. SERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin