Kırık Düşler

Hayal mi, Gerçek mi?

   Melek, odasının köşesinde, sessizce otururken tokayla oynuyordu. Odanın huzurlu atmosferinin de etkisiyle içsel düşüncelere dalmış gibiydi. Toka, annesinden kalan özel bir eşyaydı ve onun için derin anlamlar taşıyordu.Masal ve annesi, odanın diğer ucunda sessizce oturuyorlardı.Masal, bir kitapla meşguldü, annesi ise sakin bir huzur içinde odanın atmosferine kendini bırakmıştı.

Bu sırada odanın kapısı yavaşça açıldı ve içeri bir adam girdi. Bu, Melek'in uzun zamandır görmediği babasıydı.Melek, babasının aniden odaya girmesiyle hem sevinçliydi hem de şok olmuştu. Olayın şoku ile Masal'ın annesine dönerek, "Siz onun öldüğünü söylemiştiniz!" dedi ve ufak çaplı bir sinir krizi geçirdi. Kalbi hızla atarken, duygusal bir çıkmazın içinde sıkışıp kalmıştı. Masal'ın annesi, olaylara anlam veremeyerek, "Kim öldü Melek?.Dediklerinden hiçbir şey anlamıyorum" diyerek meraklı gözlerle Melek'e baktı.

Melek, Masal'ın annesinin sözlerini duymamış gibi ayağa kalktı ve endişeli adımlarla babasına doğru ilerledi. Kalbi hızla atıyordu, içindeki karışık duyguların yoğunluğuyla hareket ediyordu. Babasına sarılmak istiyordu, onun varlığını hissetmek ve geçmişteki boşluğu doldurmak istiyordu.Ancak birkaç adım attıktan sonra, babası bir anın içinde kayboldu. Melek durakladı, gözleri etrafa telaşla bakarken olaylara bir anlam veremedi...

Melek, Masal'ın annesinin meraklı ve tedirgin sesini duyduğunda, bir an için donakaldı. Endişeli bir şekilde etrafına bakındı ve sonra Masal'ın annesinin gözlerine bakarak açıklama yapmaya çalıştı. "Ba-ba-babam buradaydı. Bir anda geldi ve sonra kayboldu. Ne olduğunu bilmiyorum," dedi, sesindeki kafa karışıklığı belirgindi. Masal'ın annesi, Melek'in sözlerini dinlerken, yüzündeki ifade giderek daha tedirgin bir hal aldı. "Baban mı? Buradaydı mı?" diye sordu, sesindeki şaşkınlık hissediliyordu. Melek'in yanıtı karşısında daha da endişelenmiş gibi görünüyordu. Melek, Masal'ın annesinin endişeli ses tonunu duyunca biraz daha paniğe kapıldı. Etrafa bakındı, ama babasının izine rastlayamadı. "Evet, buradaydı ama sonra bir anda kayboldu. Ne olduğunu anlayamıyorum," diye tekrarladı, kafasındaki karışıklığı ve endişeyi gizleyemedi.

Masal'ın annesi, Melek'in sözlerini dinledikten sonra bir an sessiz kaldı. Yüzündeki endişe ve merak belirginleşti. Sonra, sakinleştirici bir şekilde Melek'in yanına yaklaştı ve onun elini sıkarak, "Sakin ol, bir açıklaması vardır. Belki de bir hayal görmüşşündür," dedi, sesindeki endişeyi gizleyemeyerek.Melek Masal'ın annesine dönerek "belki de bir hayal gördüm", dedi. Ancak bu sözlerle birlikte kafasındaki belirsizlik daha da arttı. Gerçekle rüya arasındaki ince çizgi giderek belirsizleşiyordu.Masal'ın annesi sakin bir sesle, "Evet, belki de bir hayal gördün. Endişelenme, bazen gerçekle rüya arasındaki ayrımı yapmak zor olabilir," dedi. Ancak yüzündeki endişe ve tedirginlik hala belirgindi...

Melek, Masal'ın annesinin sözlerini dinlerken içinden geçen karmaşık duygularla başa çıkmaya çalıştı. Gerçekten de bir rüya mı görmüştü yoksa babası gerçekten mi buradaydı? Bu soruların cevabını bulamıyordu ve bu belirsizlik içinde kaybolmuş gibi hissediyordu. Masal'ın annesinin sakin tavrı, Melek'e biraz olsun huzur verse bile içindeki kafa karışıklığı ve endişe dinmemişti. Babasının ani ortadan kayboluşu, onun için büyük bir soru işaretiydi ve bu sorunun cevabını bulmak için bir yol bulması gerekiyordu...