~★•°•°~

13 2 8
                                    

Tubbo: Ve son olarak hastası komadan aniden uyanmasından dolayı bizde birlikte eve dönmeye karar verdik.

Tüm hafta sonumu karşımdaki barmene anlatmıştım. Normalde böyle bir şeyi hiç yapmazdım ama alkol etkisindeyken farklı bir insandım mahallenin dedikoducu teyzelerinden daha berbattım yada lisedeki o kız grubundan.

Düşüncelerimi kafamdan atmaya çalışırken barmen önüme bir içicek daha koydu.

Artık göz altlarımın kızardığını hissedebiliyordum. Belkide bu kadar alkol almak iyi bir fikir değildi zaten buraya neden geldiysem.

Derin bir nefes aldım. Cidden benim ne işim vardı burda. Şu an evde mışıl mışıl uyuyordum.

Etrafıma baktım. Herkes hemen parti havasındaydı ama ben bu bardan nedense klasik insanların olduğu bir yer gibi buluyordum.

Barın kapısının açılmasıyla bakışlarımı oraya çevirdim. İçeri bir grup insan girmişti ama içlerindeki birini her şeyden daha canlı ve aydınlık görüyordum. Biraz daha gözlerimi kısarak baktığım o kişinin Ranboo olduğunu anladım.

Hemen bakışlarımı kaçırdım. Dur bir saniye niye bunu yaptım ki sadece ayıp olmasın diye bakışlarımı kaçırdım.

Elimi yanağıma götürdüm sıcak olduğunu anladım. Alkol etkisinden dolayıdır.

Barmen: Yanaklarınız kızarmış efendim.

Tubbo: Alkolden öyledir.

Barmen: Bir alkol sizi bu kadar kızartamaz. Başka bir şey var.

Tubbo: Düşündüğün şeyden değil emin ol.

Barmen, bu lafıma karşılık kıkırdamıştı. Aklındaki düşünceyi biliyordum. Ben kimseden asla hoşlanmam.

Barmenden bir şişe alkol istedim çünkü onunla aynı yerde olmak beni garip hissettiriyordu. O sadece bir dost.

Bunu neden dedim ki?

Barmen şişeyi getirene kadar etrafa baktım. Ranboo'nun yanında bir kaç meslaktaşı vardı sanırım. Bana trende bir kaç meslaktaşı ile kafa atmaya gitceğini söylemişti. Bunu neden aklımda tuttuysam.

Nedense onları kıskanmıştım. Bu aptalcaydı.

Kendimi o an bilinmeyen bir kadının mektubunda gibi hissettim.

Barmenin getirdiği şişeyi alıp üst kata gittim. Merdivenden çıkarken iki üç kişiye çaprmıştım neyseki onlar halimi anlamışlardı. Üst kata çıkmaya başarınca kendimi ordaki masalardan birine attım. Cam kenarında güzel bir yerdi. Bu gece ay çok güzeldi.

Burdan ayı görmek çok güzel bir şeydi. Bu kat alt kata göre daha loş bir ışıklandırmaya sahipti buda kendimi bir film de gibi hisetmeme sebep oluyordu.

Etrafıma tekrar göz gezdirdim. Çaprazımda ki masada iki çift vardı. Üniversite öğrencileriydi. Bu çok belliydi.

Aralarında işaret dili ile konuştuklarını fark ettim. Sanırım karşısındaki kız işitme engellisiydi.

Kızın giyimi eski tarzdı. Üzerinde zarif bir elbise vardı beyaz tonlarındaydı. Elbisenin kollarında bir kaç çicek deseni vardı ve buda bence güzeldi.

Eğer kız olsaydım bu tarz bir elbise giymek isterdim.

Aklıma bir fikir gelmişti. Paltomun cebindeki küçük defteri ve dolma kalemi çıkardım.

Bu iki genç için bir şey yazmak istemiştim.

Bir kaç şey yazarken birinin yanımda durduğunu hissettim. Yanımdaki kişiye baktığımda yanaklarımda ani bir sıcaklık hissetmiştim.

KitapHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin