Elimdeki market poşetlerini taşırken bugünkü seansı aklıma getirip durdum.
Kendimi bu seansta garip hissettim. Biraz buruk bir şeydi ama ben açıklamakta çok kötüyümdür.
Yüzüme aniden çarpan soğuk rüzgarla gerçek dünyaya geri gelmiştim. Düşüncelerim beni gerçek dünyadan kurtarıyordu aslında. İnsanın güvenli bölgesiydi bence.
Eve girdiğim gibi poşetleri tezgaha bıraktım, koltuğa geçip uzandım. Buna her şeyden çok gerek duyuyordum. Koltuk ne kadar sert olsa bile.
Yine tavanla bakışıyordum. Aslında bu hoşuma gidiyordu çünkü kendi içime bakıyor gibi hissediyordum. Bomboştu bunu da seviyordum. Tavana bakarken aniden uykum geldiğini hissettim. Bende her zaman yorgundum bu nasıl bünyeyse artık.
Gözlerim hafiften kapanıyordu. Kapanmadan önce yerdeki bataniyeyi alıp üstüme attım. Artık uyuyabilirdim.
♪:Kitap okumaktan sıkılmıyor musun?
Elindeki kitabı yanına bırakan küçük çocuk, başını hayır anlamında salladı.
♪:Ben olsam hemen sıkılırdım.
Küçük çocuk, balıkçıyla konuştuğu gibi burda da öyle konuşmak istiyordu.
Küçük çocuk: İstersen sana bir kitap verebilirim.
♪: Dur sen az önce konuştun mu?!
Diğer çocuk oturduğu salıncakta mutluluktan sallanmaya başladı.
♪:Sesin çok güzelmiş.
Ardından küçük bir gülümseme bıraktı.
Küçük çocuk: Normalde kimse sevmez.
♪: Çünkü onlar seslerden anlamıyor. Lütfen bolca konuş cidden sesin çok hoş.
Küçük çocuk, bu iltifata karşı utanmıştı. Kafasını eğip kitabına geri gömülmüştü.
♪: Ben gitsem iyi olur. Bizimkiler buraya gelirlerse sana bir şey yapmasınlar.
Çocuk oturduğu salıncaktan kalkıp diğer çocuğa görüşürüz anlamında el sallayıp gitti.
Gözlerimi açtığımda başımda iki kişi vardı. Yattığım yerde doğrulduğum gibi enseme şaplağı yemiştim.
Puffy: LAN GERİZEKALI ÖLÜ GİBİ YATILIR MI?! SENİ CİDDİLİ ÖLÜ ZANETTİK!
Tubbo: O nasıl vuruş lan?!
Tommy: Dört saattir kapıyı tıklıyoruz ve sen açmıyorsun en sonda Puffy kapıyı kırdı.
Tubbo: LAN KAPININ GÜNAHI NEYDİ!
Puffy, tekrar enseme bir tane geçirmişti.
Tubbo: Puffy sende bana gelişine vurma artık.
Puffy: Ama hak ediyorsun öyle köstek köstek yatılırmı.
Tubbo: Neyse ne de siz ne için geldiniz?
Tommy: Haftaya bizim dükkanda yemek var ve seninde en sevdiğin yazarda orda olucak.
Tubbo: NE!?
Puffy: Sakin ol be.
Tubbo: Puffy bu o kadar önemli bir an ki eğer bu adamla tanışıp kitaplarımı gösterirsem ve eğer beğenirse harika bir iş teklifi gelebilir.
Tommy: Ama da önemliymiş ha.