Ormanın içinde ki küçük derenin içinde ayaklarım soğuktan dolayı biraz kızarmıştı.
Aslında diğer rüyalarımdan farklı olan bir şey vardı oda ilk defa ışık olması hemde her şeyden çok canlıydı.
Ormanın içinde sadece rüzgarın uğultusu vardı. Ağaçların arasından hızlıca geçen rüzgarın sesiydi.
Tabii bu rüzgarın içinde bir ceylan vardı. Rüzgarın estiği yönün tersine dönmüş bana bakıyordu. Ama hayatımda gördüğüm diğer ceylanlardan farklıydı. Beyaz gözler ve süliet gibi bir siyah tonu.
Bir süre bakıştıktan sonra ceylan arkasına bakmadan koşmaya başladı. Bu haraketine istemsizce ayakların haraket geçti.
Bende peşinden koşmaya başladım ama neden?
Ne kadar koşsam bile ona yetişemiyordum. Taşların, odunların ve bir kaç du birikintisinden atlasam bile olmuyordu.
Ta ki yere düşüp uyanana kadar.
Uyandığımda yine ter içindeydim. O his yüzünden olduğuna eminim ve bu rüyadan sonra daha da hissetmeye başladım ama buruk bir şekilde.
Bunun artık soğukla alakası yok.
O an bilemezdim ilerde bana nasıl acılar çektiricekti bu his ama küçük çocuk saflığına sahipdi aklım.
Yerimden kalkıp camdan dışarıya baktım. Hava kapanmıştı. Rüyamda ki açık havanın tam tersiydi gri bulutlar Güneşi arkalarına almışlardı.
Aklıma küçükken annemin anlattığı masalın sonu geldi.
"Bulutlar, artık Güneşi korkutmuşlardı ve Güneş artık parlamıyordu oda bulutlar gibi griydi çünkü farklı olduğunda onu bir daha sevmiyceklerdi. Güneşte olmak istemediği kişi olmak zorunda kalmıştı."
Güneş tam bir aptaldı.
- Bir kaç dakika sonra -
Klinikte sıramın gelmesini bekliyordum.
En azından defterimi yanıma almıştım bir kaç şey yazabilirdim. Bu da beni rahatlatıyordu.
Klinik bugün sessizdi. Nerdeyse beş kişi vardı.
Bir kaç koltuk ötemde yeşil gözlü ve üzerinde koyu renkli bir kazak giymiş biri vardı. Uykusuzluk çektiği çok belliydi.
Gözlerinin koyuluğundan yada titreyen ellerinden barizce belliydi.
Karşımda da küçük bir çocuk ve annesi vardı.
Sorunlu olan kişinin anne olduğunu düşünebilirdi insan ilk gördüğünde ama asıl sorulu olan çocuktu.
Annenin çocuğuna olan bakışları. O çaresizliği her şeyi anlatıyordu. Ceylan durumu¹.
Çocuk ise annesine gülümsüyordu. Ona heyecanla bir kaç şey anlatıyordu. Çocuk kendinde ne olduğunu biliyordu büyük ihtimalle ama annesini üzmemek için umursamıyor gibiydi.
Çok çabuk yetişkin olacağı belli.
İnsanlar için böyle yorum yapmak kolay geliyor gibi ama öyle değil insanlar hakkında binlerce fikir oluşur insanın kafasında. Bunlardan en doğrusunu seçmek asıl önemli olan şeydir. En yakın olanı düşenmek gerekir.
Arkama yaslanıp deftere bir kaç şey daha yazdım. Sayfaları çevirdikçe Tommy'nin garip çizimleri ile karşılaşıyordum.
Galiba Tommy ilk defa hayatımda bir değeri olan insansı.
Ama onuda bırakmak zorundayım.
Ranboo, odadan çıkıp yeşil gözlü adamı yanına çağırdı.