23-Vere(m)edik Gitti [FİNAL]

1.4K 43 26
                                    

"Ya Bekir sen gerizekalı mısın? Göt kadar kabın içinde çırpılır mı o?"

"Ne bileyim amına koyayım. Çok biliyorsan gel sen yap."

Mutfak bir kargaşaya şahit oluyordu. Bekir ve Ege kendi çaplarına bakmadan yemek yapmaya kalkmışlardı ama daha ilk dakikadan her yer un, yumurta olmuştu. Bu ikiliyi baş başa bırakandaydı suç.

"Yok, bu böyle olmayacak. Gel pizza söyleyelim."

"E mutfak n'olcak?"

Bekir'in çok mantıklı sorusu ile bir süre durakladı Ege. Birinin burayı temizlemesi gerekiyordu. Saçlarını karıştırırken cevapladı uzun olanın sorusunu.

"Siktir et amına koyayım. Kim uğraşacak?"

Omuz silkti Bekir. Onun için hava hoştu. Birbirlerine hislerini açtıklarından bu yana ilk kez baş başa kalmışlardı. Bekir, Ege'nin onu yatağa atmasından korkuyordu. Henüz cinsel bir ilişkiye hazır hissetmiyordu Bekir. Ama Ege'yle aynı evde yaşayacaksa bunlara alışsa iyi olurdu.

Bu sırada Ege, Kaan'ı aramış ve sarışın gencin bir-bir buçuk saat içinde geleceğini öğrenmişti.

"Bekir senin amına koyarım. Muhittin'in yerde ne işi var lan?!"

Ege'nin odasından gelen sesle durdu Bekir. Muhittin kimdi?

Adımlarını kumral bedenin olduğu odaya yöneltti. Açık renklerin hakim olduğu odada, yatağın üstünde elindeki peluş kahverengi ayıcığa sarılmış bir Ege duruyordu. Gözlerini kapamış, oyuncak ayıyı okşuyordu.

"Şşş, geçti Muhittin. Geçti sevgilim. Kötü kalpli ibne cadı bile senin canını yakamayacak, izin vermem."

Duyduklarıyla kaşlarını çattı Bekir. Kötü kalpli ibne cadı kendisi mi oluyordu? Ayrıca Ege'nin ne zamandır "Muhittin" adında bir ayısı vardı? Ve neden Ege daha önce Bekir'i hiç böyle sevmemişti?

Peluş bir ayıyı kıskandığına göre kendisi de delirmişti.

"Mal mal konuşma amına koyayım. Muhittin ne, gerizekalı?"

Bu laflarla Muhittin'i korumak isteyen Ege daha sıkı sarıldı ayıcığa. Bekir de daha çok kıskandı. Kısa olanın elinden ayıcığı almak için yatağın üstüne çıktı. Upuzun boyuyla karşısına geçen Bekir'i gören Ege'nin gözleri büyüdü.

"Git, gelme."

Ege koşarak uzaklaşınca Bekir'e de peşinden koşmak farz olmuştu. Ege kaçacak yer bulamamış, annesiyle babasının pek kullanmadıkları yatak odasına girmişti.

"Ben varken kim sikler Muhittin'i?"

Bacak boyu farkıyla arayı kapamış ve boy avantajıyla Muhittin'i kapmış, odanın dışına atmıştı. Kapayı kapamayı da ihmal etmemişti ama bir yumruk yemek istemediği için kapıyı kitlememişti.

Ege'ye doğru döndüğünde gencin kolları göğsünde bağlı, kaşları çatık bir şekilde ona baktığını görmüştü.

"Ne bakıyorsun öyle? Alt tarafı bir ayıcık."

"Ayıcık değil, Muhittin."

Gözlerini devirmiştı Bekir. Bu ismi çok aramış mıydı?

"Neyse ne."

Ege bakışlarını yumuşatmıştı. Bekir'in aslında çok kıskanç biri olduğunu öğrenmişti ve bunu hep kullanacaktı. Çünkü neden olmasındı? Kollarını açıp Bekir'e seslendi.

"Buraya gel. Madem Muhittin yok sana sarılmak istiyorum."

Dünden razı olan esmer beden kendisi için aralanmış kolların arasına girdi. Burada olmaya bayılıyordu. Kumral olanın saçlarına bir öpücük kondurup kokusunu içine çekti. Öpmek istiyordu Ege'yi. Hiç düzgün bir öpüşmeleri olmamıştı. Sadece istemekle kalmayıp usulca öptü önündeki dudakları.

2.59 || bxbxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin