"Allah belanı versin Alaz!" Alaz'ın sırıttığını görünce daha çok sinirlenip Alaz'a baktım. "Gelmiyorum!" Diye bağıtınca Alaz alaylı ifadeyle bana baktı. "Peki güzelim." Gozolom, yeter be! Her saniye diyor buda
Biz o gün belkide hiç birşey yapmadık. Öylece oturduk öylece kafamızı birbirimize yaslayıp sövdük. Bilinki o günden sonra hayatımız çok değişti. Elvan okul yıllarını bitirmişti. O gün evde bir parti verip Elvan'ı kutlamıştık. Elvan'ın hiç kardeşi olmadı. Alaz beyefendi istedi ama "Asla!" Diyerek geçiştiriyordum. Güzel bir hayat geçirdik. Güzel, mutlu bir hayat.
16 yıl sonra
"Elvan, ne diyeceksin de böyle bizi topladın acaba?" Meraklı soruma karşılık Elvan nefesini tutmuş bize bakıyordu. Alaz Elvan'ı baştan aşağı süzüp ne demek istediğini anlamaya çalışıyordu. Elvan gözlerini yumdu ve konuşmaya başladı.
- Anne ve baba, ben birisini buldum. Birbirimizi çok sevdik. İlk başta ondan nefret ederdim ama ileride onu sevmeye başladım. Sizden bunu sakladım çünkü ona birşey yapacağınızdan korktum." Elvan yurkunup gözlerini açtı ve ikimize baktı. Ben ellerimi ağzıma götürüp şaşkınlıkla Elvan'a bakıyordum. Alaz düz ifadeyle Elvan'ı süzüyordu.
- Bir gün beni sahile çağırdı. Gizlice evden çıkıp yanına gittim. Bir anda karşımda eğilip 'benimle evlenir misin? " Dedi ve ben cevap veremedim. Konfetiler patladı ve ben heyecanlı ve korkuyla bakıyordum. Ardından 'Aileme sormadan birşey diyemem. ' dedim. Bana 'sorun değil. ' dedi ve orada ayrıldık. İsmi Evren. Yaşı 27. Ne olursunuz. İzin verin. Ben onu seviyorum. " Şaşkınlıkla Elvan'a bakarken Alaz kaşlarınk çattı. Sonra bana bakıp biraz düşündü. alaz şaşkınlıkla bana dönüp "Kuzey ve Ecrin mi? -" Elvan sözünü keserek. "Tamam izin verdiniz mi? Ayy, bu akşam geliyorlar ozaman! " Deyip heyecanla odaya gitti. Ben gülümseyip Alaz'a bakınca Alaz'ın da bana baktığını gördüm. "İzin veriyo musun?" Diye sorunca gülümsedim. "Evet." Dediğimde gülümsediğini gördüm.
AKŞAM
Kapının çalındığını duyunca Elvan'ın koşar adımlarını duydum. Üstünde beyaz sade bir elbise vardı. Kapıyı açacaksın bize baktı ve izin sorduğunu anladık. Alaz'la başımızı salaldığımızda gözlerini yumup açtı ve kapıyı araladı. Kapıdan içeriye giren Mert'i görünce bize gül verdi. Ardından Elvan'a kocaman bir gül verdi. Sonra yaşlı amcayla bir kadın girince salonu işaret ettik. Yaşlı amca Alaz'a baktı ve sohbet etmeye başladılar. Ben Elvan'ı alarak mutfağa gittik. Birlikte kahveleri hazırlarken Elvan'a bakıp fısıldadım. "Tuzlu kahve olmazsa olmazlarımız." Dediğinde gülümsedi. Kahveleri haIrlayınca gözlerimle salonu işaret ettim. "Ben girdikten sonra gel." Dedim. Elvan başını sallayınca salona geçtim ve Alaz'ın yanına oturdum. Elvan kahveleri dağıtınca Mert kahvesini aldı ve içmeye başladı. Bir anda öksürük yağmuruna tutulunca hepimiz güldük. Yaşlı amcabize bakıp gülümsediğinde o en önemli konuşmayı yapmaya başladı.
- Allah'ın emri peygamberin kavliyle kızınız Elvan Sipahi'yi oğlumuz Mert Özel'e istiyoruz” dediğinde Alaz bana baktı. Başımı salladım. Ardından Elvan'a baktığında Elvan heyecanla başını salladı. Alaz başını yaşlı amcaya çevirdi. Alaz gülümseyerek "Ozaman veriyorum. Mutlu ol kızım." Dediğinde herkes alkışladı ve ben heyecandan kendimi kemiricektim. Yüzükleri getiren kıskanç kızı görünce kendimi yicektim. Pislik kız.
-Ben kesiyim mi Alazz!" Diye bağırınca Alaz gülümsedi ve bana yer gösterdi. Ben makası elime alıp kesmeye çalışıyprmuş gibi yaparak bağırdım. "Anaaaam mokos kosmoyorr!" Diye bağırınca herkes güldü. Ardından bir anda kesince alkışlar koptu.
Ayy herkes evleniyor bu nedir!