Evettt ilk bölümle karşınızdayım. Umarım aklınızdaki gibi bir şeyler yazmışımdır ve okurken sıkılmadan okursunuz. Eğer ki hikaye akışında beğenmediğiniz bir şeyler olursa yazmaktan çekinmeyin lütfen. Tüm eleştirilere açığım. Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın! İyi okumalar...
Bu sabah yine sessiz bir güne gözümü açmıştım. Evet her sabah kendi kendime kahvaltı yapıp daha sonra okula gitmek için hazırlanıp evden çıkardım. Bu sabahta aynısını yaptım. Şuan otobüs durağındayım ve bir türlü gelemeyen otobüsün gelmesini beklerken bir yandan da kardeşim diyebileceğim Sinem ile mesajlaşıyordum. O benim kapalı kutum, kardeşim, arkadaşım, her şeyim. Neyim var neyim yok o bilir ve o anlardı. Mesajlaşmaktan sıkılıp aramaya karar verdim.
"Ya sinem yazmakla uğraşana kadar arayayım dedim" dedim.
"Tamam canım sıkıntı değil. Ne oldu ? Sesin biraz sinirli gibi sanki." dedi.
"Sorma ya. Tamı tamına 17 dakikadır otobüs bekliyorum. Sanırım gelmeyecek. Yürüyeceğim. Lütfen hocaya söyler misin beni yok yazmasın." dedim.
"E sen bana niye önceden söylemiyorsun kızım? Beni abim bırakacak. Seni de alırız duraktan. Beş dakikaya çıkıyormuşuz. Oradan ayrılma." dedi ve telefonu yüzüme kapattı
Bu kız resmen bilerek yapıyor. Bir gün kalpten gideceğim.
•••
Gelen korna sesiyle kafamı sağa doğru çevirdim ve sürücü koltuğunda olan yakışıklı yüzüne bir kere daha aşık oldum. Sinem'e baktığımda zafer elde etmiş gibi sırıtıyordu.
Kendimi toparlayıp önümde duran arabaya bindim. Sinem'in yanına oturmamla beraber bacağına uyarı manalı bir vuruş yaptım. O da sırıtmasını kesip "Günaydıııın." dedi.
Bende günaydın dedikten sonra Mesut'a döndüm ve sadece bir kaç saniye bakıp "Teşekkür ederim Mesut abi." dedim.
İşte bana dokunan o kelime. Abi. Bu kelimeyi ona söylerken içimden bir şeyler kopup gidiyor sanki. Her seferinde ona abi demek zorunda kalmak beni zorluyordu.
Ve içimdeki aşkın yanlış ya da doğru olduğuyla ilgili çelişkiye düşüyordum.O ise benim teşekkürüme sadece ufak bir tebessümle cevap vermişti.
Yüz ifademin saniyesinde düştüğüne yemin edebilirim.
Ortamdaki sessizliği dağıtmak amacıyla Sinem "Kahvaltı yaptın mı?" dedi
Kafamı sağa sola sallayıp "Hayır." dedim. Ve sanki bu cevabı bekliyormuş gibi abisine dönüp "Abi ileride sağda fırının önünde durur musun? " dedi.
Mesut dikiz aynasından ilk bana baktı. Hemen gözlerimi kaçırıp camı açtım. Sonra Sinem'e bakıp "Tamam abicim" dedi.
Fırının önünde durduğumuzda Mesut Sinem'e dönüp "Al bakalım cadı, bugünlük benden olsun." dedi ve elinde uzattığı parayı Sinem'in almasını bekledi.
Sinem parayı kaptığı gibi uzaklaşırken arabada sadece ikimizin olması heyecanıyla terlemeye başlamıştım bile.
Geçen bir kaç saniyeden sonra Mesut'un "Ee Tusem okul nasıl gidiyor?" demesiyle ilk afalladım. Sonrasında ise hemen kendimi toparlayıp cevap verdim.
"Sınavlar dışında iyi gidiyor... Mesut abi. Çok fazla odaklanamıyorum." dedim.
O da anladığını belirtmek için kafasını sallarken içeriye bir hışımla giren Sinem'e çevrildi gözlerimiz.
"Hadi bas gaza abi yoksa cidden geç kalacağız, içeride çok sıra vardı. Kusura bakmayın." dedi.
Mesut arabayı çalıştırdı ve okula doğru gitmeye başladık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAUDADE
Teen FictionGeçmişten gelen hislerdi benimkisi, kimsenin bilmediği, kimsenin anlamadığı. Kendi içimde yaşatmıştım hep onu ve olmayan sevgisini. Aynı zamanda da kendi içimde bitirecektim kimseler duymadan. Fakat hesaba katmadığım bir şeyler olmuştu. Vazgeçmem ve...