Merhabaaa!!! Yeni bölümle karşınızdayım sevgili okurlarım.
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen!!!!
Keyifli okumalar dilerimm...
Nasıl olduğumu bilmiyorum. Böyle yaşıyorum ama hissediyorum. Bunu yaşamam normal mi?
İnsanları gözlemlerken midem bulanıyor artık. Hareketleri o kadar saçma ve anlamsız geliyor ki. Belki de anlamsızlaşmışımdır bilmiyorum, birileri bana böyle gitmez kendine gel toparlan diyor ama içimde gram istek yok.
Gerçi istek olsa bile gücüm var mı bilmiyorum. Galiba kendi ellerimle sonumu getirdim ne kadar bakmasam da orada olduğunu bildiğim bir his var içimde. Göğsümdeki boşluk dolmadı hiç, aitlik hissini tatmadım ya da düşüncelerimi dizginleyemedim... Bir şeyler oluyor kafamın içinde ve siz sadece gülümsememi görüyorsunuz. Ben uzaklaşıyorum sizden ve siz sadece yarın görüşürüz diyorsunuz. Anlamıyorsunuz benim hala nelere kafa tuttuğumu bilmiyorsunuz...
Geceyi ağrılı da olsa geçirmeyi başarmıştım. Bir ara Sinemleri aramayı düşünmüştüm. Ama telefonum yok. Sanırım onlar da bunu unutmuştu.
Çok fazla uyuyamamış, erkenden kalkmıştım. Çok geçmeden zil çalmıştı. Sabah sabah kim bu diye düşünürken yattığım koltuktan yavaşça kalktım. Kaburgalarımdaki ağrı nefes alış verişimi zorlaştırıyordu.
Kapıyı açtığımda elleri dolu bir Tülay teyze ve arkasında da yandaşları Sinem ve Mesut vardı.
Onların benim için bu kadar şey yapması beni duygulandırıyordu.
"Hoşgeldiniz."dedim kapıyı girmeleri için tamamen açarken.
"Hoşbulduk kızım. Kahvaltı yapmamışsındır diye düşündük."dedi elindekileri işaret ederken.
"Yapmadım ama zahmet etmişsiniz."dedim elindekileri almak isterken "Saçmalama kızım yaran daha yeni. Hadi sen otur Mesutla ben Sinemle hazırlarım hemen."dedi ve beni mutfaktan çıkarttı.
Yaram sızlamaya devam ederken salona Sinemle Mesut'un yanına gittim. Mesut'un gözleri sürekli üstümdeydi.Sinem ayağa kalkıp bana sarıldı. "İyisin di mi? Yaran acıyor mu ?"dedi. "Korkma iyiyim."dedim yanağından öperken.
O sırada Tülay teyze mutfaktan "Sinem hadi yardıma gel kızım."diye bağırdı. Sinem koşar adımlarla annesinin yanına giderken salonda Mesutla ben kalmıştık.
Mesut koltuğun bir ucunda, bende diğer ucundaydım. Yanına oturmamıştım çünkü kazadan önce bana inanmayıp arkadaşını savunması beni fazlasıyla üzmüştü.
"Gece bir şey oldumu? Rahat uyudun mu? Sen korkmuşsundur şimdi gece gece evde tek kalmaktan."dedi Mesut.
"Gece bir şey olmadı. Ayrıca olsa da arayamazdım. Hani telefonum kazada gitti ya."dedim sitem edercesine.
Aklına yeni geliyormuşcasına bana baktı. "Lan ben onu unuttum"dedi. Ağzında bir şeyler mırıldandı.
"Ayrıca tek kalmaktan falan korkmadım."Korkmuştum.
"Nereden çıkarıyorsun böyle şeyleri?"dedim."Aynen tabi öyledir Tusemcim."dedi dudağının bir yanı kıvrılırken.
"Seninle bir şey konuşmak istiyorum."dedim. Bedenimi de ona doğru çevirmeye çalışırken yaram acıyınca yüzümü buruşturdum.
Mesut hemen yanıma oturarak "iyi misin?"dedi. Bir yaramın olduğu yere bir de bana bakıyordu.
*İyiym tamam bir şeyim yok. Hareket edince acıyor işte."dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAUDADE
Teen FictionGeçmişten gelen hislerdi benimkisi, kimsenin bilmediği, kimsenin anlamadığı. Kendi içimde yaşatmıştım hep onu ve olmayan sevgisini. Aynı zamanda da kendi içimde bitirecektim kimseler duymadan. Fakat hesaba katmadığım bir şeyler olmuştu. Vazgeçmem ve...