4. BÖLÜM

53 16 23
                                    

Eveettt sevgili okurlarım tekrardan beraberiz. Bölümün geç gelmesinin sebebi okumaların az olmasıydı. Ama şimdi otuzu geçtiğimiz için bu bölümü hakettiğinizi düşünüyorum. Son bölüme yaptığınız yorumları dikkate alarak yazdım bu bölümü. Umarım istediğiniz gibi olmuştur.

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen.

Keyifli okumalarrrr....

Aslında her şey ailede başlar ve ailede biterdi bence. Gereğinden fazla sevgi ve övgü çocuğu kibirli ve bencil ya da kendini beğenmiş vb.

Peki ya verilmeyen sevgi? İşte bence o zaman daha kötü. Çocuk her iki taraftan da sevgi göremediği zaman özgüvensiz, içe dönük ya da kendini sevmeyen bir insana dönüşebilir.

Biliyorum her ikisi de zor ama bunu gerçekten yaşamadan anlamak hiç kolay değil.

Her zaman bir yerlerde sevgi arayışındadır insan. Aradığı yer yanlış olsa bile. Sevilmek, onay görmek ister birileri tarafından. Ne kadar yanlış olursa olsun, gerçeklerden kaçar. Sadece o hissi hissedebilmek için her şeyi yapacak duruma gelir. Yanlış yollara girer ve çıkması bir hayli zordur. Bazısı da sadece bekler sevilmeyi, değerli hissetmeyi.

Ama biz beklerken hayat bilmediğimiz şeyler getirir karşımıza. Hiç istemediğimiz, tahmin bile edemeyeceğimiz ya da sevinçten deli olacağımız.

Ama bana sevinçten deli olabileceğim bir şey gelmedi. Aksine hep daha kötü oldu. Daha da dibe battım.

Başıma bir bıçak gibi saplanan ağrıya rağmen gözlerimi açmaya çalışıyordum. Nefes alırken zorlanıyorum ve sanki her bir parçam yerinden çıkıp yeniden takılmış gibi ağrıyordu.

Gözümü zorlukla açtığımda gözüme çarpan beyaz ışıkla gözümü geri kapatmak zorunda kaldım. Hastanedeydim.Başımı biraz yana çevirip gözümü açtığımda yanımda ne kadar kötü olsalar da annemle babamı istemiştim. Ama orası boştu.

Bir dakika! Biz kaza yaptık. Aynı arabadaydık. Allah kahretsin. Ya onlara bir şey olduysa. Allah'ım sen bana yardım et.

Sinem? O nerde? Haberi mi yok yoksa? Tabi ya nasıl haberi olsun ki. Umarım en yakın zamanda yanımda olur.

Kime soracaktım ailemi? Ayağa kalkmak için biraz doğrulmaya çalıştığımda göğsümün sol altında hissettiğim acıyla dişlerimi birbirine bastırdım.

Kalkmamam gerektiğini anlayıp yavaşça geri yattım. Telefonumla Sinem'i arayayım diyeceğim de telefon da kesin kazada pert olmuştur. Zaten komidin de de yok.

Bu doktorlar bana ağrı kesici vermemişmiydi Allah aşkına? Resmen her yerim bıçaklanıyor sanki.

Annem ve babam... Umarım iyisinizdir. Siz beni sevmezken. Ben sizi önceliğim yaparak herkesten çok sevdim.

En azından yanıma doktor falan gelene kadar uyumaya karar verdim.

•••

"Anne neden uyanmıyor? Doktor uyuyor dedi. Şimdiye kadar yaptığımız sestem bile uyanması gerekiyordu. Onun uykusu bu kadar derin değil ki!"diyen Sinem'in sesiyle gözlerimi açtım.

Sonunda gelmişlerdi. Beni yalnız bırakmamışlardı. Ama Mesut yoktu. Neden gelmemişti ki? Eminim geçerli bir sebebi vardır.

Ona doğru döndüğümde göz göze geldik ve gülümsedim.

"Anne! Uyandı! Uyandı!"diye bağırmasıyla Tahir amca ve Tülay teyze üçü de yatağın etrafında toplandılar.

"Kızım! İyimisin? "diye sordu Tülay teyze titreyen sesiyle.

SAUDADEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin