2.BÖLÜM

68 24 52
                                    

Dün Mesut beni eve bırakana kadar sessiz bir yolculuğumuz olmuştu. Arabadan teşekkür edip inmiştim.
O da görüşürüz diyip son gazla uzaklaştı.

Ne diye bu kadar acele ediyordu ki? Nesi oluyordu o kız? Sevgilisi miydi yoksa?

Eve girdiğimde ise annem ve babam uyumuştu. Elime dikkat ederek salonda elimden dolayı toparlayamadığım dağınıklığı toparladım.

Ve Mesut'un nerede olduğunu, o kızla ne yaptığını düşünerek uykuya dalmıştım.

Şimdi ise Sinemle okul kapısından içeri giriyorduk. Bende gece olanları tek tek anlattım. O da abimin ağzını arayacağım ben gibi şeyler söyledi.

İlk dersimiz edebiyattı ve ben bu derste gerçekten başarılı denilebilecek bir öğrenciydim.

Sınıfa girdiğimizde bir kaos vardı. Şu dün yeni gelen çocuk Güney ve bir kaç erkek hiddetle bir şeyler konuşuyorlardı.

Onlara bakmayı kesip yerimize oturduk. Çok uzun sürmeden kalabalık dağıldı zaten.

Ön yargılı olmak istemiyorum ama bu Güney belalı bir tipe benziyor. Zaten tipi de öyle. Kaşı çizik, her iki kolunda ise türlü türlü dövmeler vardı.

Hocanın içeriye girmesiyle beraber ders başladı ve kısa süreliğine her şeyi unutup tek ve en sevdiğim dersi canla dinlemeye başladım.

•••

Hızla geçen bir kaç dersin ardından bir dersimizin boş olduğunu öğrenip yemek yemeye karar verdik.

Kantinde bizim bütün sınıfı görmemizle Sinemle kıkırdadık.

Kantinci abiye iki karışık döner ve iki ayran istediğimizi söyleyip hazırlamasını bekledik.

Kapıdan içeri Güney ve bir kaç arkadaşı girdiğinde gözlerimi devirmeden yapamadım.

Döner ayranları alıp masaların birine oturduk. Sinem heyecanla söyledi.

"Tusem! Sınıfta telefonum kaldı. Nolur alıp gelir misin? Lütfen! lütfen! ". diyip gözlerini kırpıştırdı.

"Tamam Sinem tamam şöyle bakma". dedim ve göz devirdim.

Bugün de ne çok göz deviriyordum böyle!

Dönerimi Sinem'e emanet ederek yavaş adımlarla sınıfa yol aldım ve içimden saydırmaya devam ettim.

Sınıfta kimse yoktu. Hızla sıramıza gidip Sinem'in çantasını açıp telefonu aldım.

Kapı büyük bir hızla açılıp yine aynı hızla kapatıldı. Kim bu densiz diye düşünürken kapıya çevirdim yönümü.

Gelen Güneydi. Ona sorgulayan gözlerele bakmaya devam ederken o da bana doğru yürüyordu.

"Ne diye geliyorsun üzerime üzerime?" dedim gıcık gıcık.

Aslında biraz da korkmadım değil. Sonuçta daha tanımıyorum bile ve sabah sınıfta yarattığı kargaşa da cabası.

"Bak Tusem.." dedi ve tamamen dibimdeydi şuan.

Neden geriye çekilmiyorsum dediğinizi duyar gibiyim ama hatırlarsanız sıramız en arkadaydı ve ben duvarla onun arasında kalmıştım bile.

"Bu asi kız hallerinin beni senden uzaklaştıracağını mı sanıyorsun? Doğru daha yeni geldim ama biliyorum ki benim senden hoşlandığım kadar sende benden hoşlanıyorsun" dedi ve eliyle yanağıma dokunmak için hamle yaptığında hız kafamı çektim.

Bu yaptığıma sinirlenmiş olacak ki beni omuzumdan sert bir şekilde ittirdi.

Sırtımda tarif edemediğim bir acı hissettim. Gözlerim dolmuştu.

SAUDADEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin