Harabenin Yıkımı~6

592 59 129
                                    

Lütfen oylayıp, yorum yapmayı unutmayın sevgilerle Livmoren~🪻

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Lütfen oylayıp, yorum yapmayı unutmayın sevgilerle Livmoren~🪻

Sabaha kadar dayanmadan sayıklamış, ter içinde kalmıştım. Ne kadar çabalasam da, doğru düzgün uyuyamamıştım.

En son gün doğumuyla birlikte, gözlerim daha fazla dayanamamış ve kapanmışdı. Çığlık atarak uyandığımda titriyordum.

Soğuk-soğuk terliyor, içime derin bir nefes çekerek, nefes almaya çalışıyordum.

Kapının aniden açılmasıyla, Yüzbaşı Gökalp ve Ayaz içeriye girdi. Ortamda garip bir hava oluşmuştu.

" Ne oldu Servin? " konuşan yüzbaşıydı. " Yok bişey " dedim. " Nasıl yok bişey, sabaha kadar sayıklıyorsun, sabah bağırarak uyanıyorsun, bu mu senin yok bişeyin ".

Bu sefer konuşan Ayazdı. Kafamı olumsuzca salladım. " Burada kalmam hataydı, bana evinizi açtığınız için teşekkür ederim " diyerek ayaklandım ve çantama yöneldim.

" Ayaz çık odadan, onunla yalnız konuşmam gerek ". Odanın kapısı bir kez daha açılmış ve ardından yeniden kapanmıştı.

Kapı sesi yüzbaşıyla odada yalnız olduğumun habercisiydi. Telefonumu çantama yerleştirirken, yüzbaşının elini bileğimde hiss ettim.

" Konuşalım " diyerek beni de kendiyle birlikte yatağa oturttu. " İyimisin? " demesiyle inanmayarak, kafamı
kaldırıp ona baktım.

" Bu mu yalnız konuşmak istediğiniz? Cevabını bildiğiniz bir iyimisin ". Sıkıntılı bir nefes aldı ve yeniden konuşmaya başladı.

" Bak, hiç bir yere gitmiyorsun Servin. Daha sana ev bulacağız ". Kafamı olumsuz yönde salladım. " Gerek yok, ben bulurum. Görüyorsun yüzbaşı, benim her gecem böyle kabus gibi. Sizi daha fazla rahatsız edemem " diyerek ayağa kalktım.

Oysa bir kez daha bileğimden yakaladı beni. " Söz dinle küçük kız ". Dediğinde kaşlarımı çattım. Saçma sapan cümlelere takılarak ona cevap vermeyecektim.

" Tamam " dedim, " gitmiyorum, ama en kısa sürede ev bakalım " dedim. " Tamam, ben çıkıyorum. Odadaki işlerini hallet ve mutfağa gel " diyerek odadan çıktı.

Banyoya girip hızlı bir duş aldım. Ardından saçlarımı kurulayarak, üzerime siyah bir takım geçirdim ve mutfağa geçtim.

Yüzbaşı ve Ayaz yemek masasına oturmuş, hararetli bir şekilde konuşuyordular. Beni görünce, ikisi de sustu.

Ayaz kafasıyla yanındaki boş sandelyeyi işaret etti. " Gel otur Servin ". Kafamı sallayayarak geçtim ve yanındaki
sandelyeye oturdum.

Harabenin YıkımıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin