6. DELİ KRALIN SÜVARİLERİ

3.5K 687 520
                                    

merhabalar,
etkileşim isteğimi görmezden gelmediğiniz için çok teşekkür ederim. 🤍 keyifli okumalar. ✨

Taylor Swift, The Smallest Man Who Ever Lived

6. DELİ KRALIN SÜVARİLERİ

"Yalnızlık beni tüm hayatım boyunca
izledi, her yerde. Barlarda, arabalarda, kaldırımlarda, dükkânlarda, her yerde.
Kaçış yok. Ben Tanrı'nın yalnız
adamıyım."
-Taxi Driver

♌︎

EGEMEN YÜCEL:

Aralık ayı kaygı ve karmaşayla geldi.

Vizeler bitti, sunumlar verildi, hava ısısı on derece birden düştü ve antrenmanlar sıklaştı.

Geçtiğimiz hafta evde tuhaf bir kavga çıktı ve Dora'yla Güner arasında anlamsız çatlaklar oluşmaya başladı—bunda gecesini gündüzüne katarak körkütük sarhoş olma performansını gösteren Güner'in payı oldukça fazlaydı çünkü Dora ilişkisi olduğundan bu yana onu gerek ev içinde, gerek dışarıda görmezden geliyordu.

Ben de öyle yapıyordum. Güner'le aramızdaki ilişki hiçbir zaman ev arkadaşlığından öteye geçmemişti fakat Dora Belgemen en başından beri sahip olduğum tek yakın arkadaşımdı. Babam sürekli onu ve Orkun'u çiftlik evine çağırırdı, Alara bütün çevremden nefret etse bile Dora tuhaf bir şekilde onun listesinde eksi puan almamıştı. Ama Orkun'a katlanamıyordu. Eh, arada beni de uyuz eden korkunç düzeydeki narsist-ciddiyetsiz kişiliği olsa da üniversiteden sonraki hayatımda hâlâ çevremde kalmasını isteyeceğim insanlardan biriydi.

Dürüst olmam gerekirse, Orkun'la geçirdiğim dört yıl boyunca onun; bünyesinde sakladığı ilgiyi yalnızca karşı cins için kullanan ve bizi sadece takıldığı ahbapları olarak gören biri olduğunu sanıyordum. Fakat geçtiğimiz cuma eve tıkılıp kaldığımı fark ettiğinde ve kitap okurken, telefonumla oynarken, duş alırken ya da yemek yerken bile salmaktan çekinmediğim oflamalarıma bir noktadan sonra, "Eeeeh, yeter." diye bir tepki gösterdiğinde; cüzdanını,  montunu ve koluna taktığı beni yanına alarak ikimizi soğuk bir sahil yürüyüşüne çıkarmıştı.

Ondan gelmesini beklemediğim bir ataktı.

Gecenin bir yarısı, Üniversiteler Sokağı'nın ötesindeki sahil yolu boyunca yürüdüğümüzde tek bir kelime edip ne olduğunu sormadı çünkü Orkun Aksel dert dinleyen ve iç açan insan tiplemesine ait değildi. Omzumu sıvazlayıp, "Düzeleceksin." diye teselli etmezdi çünkü narsist kişiliği buna tersti. Herkesi kendi gibi mükemmeliyetçi sanıyordu fakat onu yargılayamazdım. Bok gibi paranın içinde yüzen, ailesiyle iyi geçinen ve tüm hayatı boyunca bugünlere yediği önünde, yemediği arkasında gelen şımarık bir oğlan çocuğu nasıl yetişmişse, o da aynen o şekilde yetişmişti.

Birinciliği kendisinden başka hiçbir amatöre kaptıramayacak düzeyde çapkındı. Bu yüzden Dora onunla, "Karakterinin çizik alması için bir gün köpek gibi âşık olmanı bekliyorum." diye alay etmekten gocunmazdı.

İtiraf etmeliyim ki bunu ben de dört gözle bekliyordum.

Fakat onunla denizi kusursuz bir açıdan gösteren boş banklardan birine oturduğumuzda ve gözlerim, birkaç hafta önce beni bir düello için ağırlayan o tanıdık tenis sahasına takıldığında; içime oturup bakışlarımı oradan çekmemi imkânsız kılacak ağır dürtünün ne olduğuna anlam verememiştim.

KABA KIZLAR KARTELİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin