Silammm silamm silammmm yepyeni bir bölümle daha buradayız bakalım bu bölümde bizim tayfa neler yaşayacak.Ben çok heyecanlıyım 😃 uzatmadan başlayalım
🎶PLAYMEN & HADLEY-GYPSY HEART🎶
Bir cümle beş kelime.Onun dünyasını tersine çeviren şey iki dudağımın arasından çıkan o cümleydi.Jacob'ın verdiği tepkiler beni ırgalamıyordu.Kurduğum cümle ona değilde Roger'aydı ve o bunu anlamıştı.
Bilirsin ben evleri yakmaya bayılırım.
"Lan seni öldürürüm!" Gürleyerek üzerime gelen vahşi yaratığı Charlie denen herif tuttu."Efendim sakin olun."
Kollarını adamdan sertçe kurtardı Jacob"Ne sakini kadın benim evimi yakmış.Bak evimi diyorum.EVİMİ!"
"Aman be Jacob ne abarttın yenisini yaptırırsın sen" Ellery resmen dalga geçiyordu ve bunu hiç saklamıyordu.
"Sana dersini verememişiz herhalde" Jacob'ın tıslaması üzerine kaşlarımı çattım.Bana sözlü zarar vermeye çalışıyordu.O zararın fiziksel halini vücudumda taşıyordum ben."Aynen öyle hadi bir daha ver"
"Ben en iyisi adamlardan bir çekiç ve çivi isteyeyim ha ne dersin?"
"Bu sefer senin beynine sokucaz galiba"
Bir bana bir Jacob'a anlamaz gözlerle bakan ikiliden Ellery artık dayanamamış gibi isyan etti."Noluyor amına koyayım bize de anlatın"
Jacob meydan okuyarak bakan gözlerini anında Ellery'e çevirdi."Ellery benim cezalarım o kadar iyi iz bırakır ki silemezsin sadece kapatabilirsin ve İlke'de aynen öyle yaptı"
"Benim cezalarımı ise ne silebilirsin ne de kapatabilirsin" Bana tekrar atılacağı sıra elime aldığım bovling sopasını karnına geçirdim.Öne büküldüğü gibi arkasındaki adamın şok bakışları eşliğinde koşmaya başladım.En son arkamdan "Ne bakıyorsun koşsana!" diye bir ses duymuştum.
Oyun bölümünden çıkıp bulduğum ilk kapıya daldım.Mutfağa girmiştim ve her yerde buhar vardı.Arkamdan gelen ızbandut kılıklıyı atlatabilmek için koşmaya devam ettim.Önüme gelen bütün aşçılarla karşılıklı küfürleşiyoduk resmen.
Birisine ayağım takılınca yere düştüm ve geriye bakma fırsatım olmadan saçlarımdan yakalanıp kaldırıldım."Sen kendini ne sanıyorsun ha küçük fahişe?" Yüzüme vuran iğrenç nefesle sağ elimle uzanabildiğim tezgahtan tavayı kaptım ve adamın beynine resmen geçirdim."Bir fahişeyi bile yakalayamıyorsun" Tekrar arkamı döndüm ve son sürat koştum.Mutfaklarda hep arka kapı olurdu yanılmamıştım.Çöpleri kolaylık olsun diye burdan çıkartıyor olmalılardı.
Kendimi dışarı attım ve nereye gittiğime bakmadan koşmaya başladım.Topuklular bile beni zorlamıyordu o derece sürat yapmıştım.Bir dakika sonra arkamdan havaya ateş edilen iki el silah sesi arkama bakmama sebep oldu.Jacob kızgın bir boğa gibi peşimden geliyordu.Onun arkasında da Roger ve Ellery vardı.
Toplu kaçgun falan mı yapıyoruz?
Hızımı biraz daha arttırdım ve ara mahalleye daldım.Daha karanlıktı buralar.Sokak lambaları tek tüktü.Bir iki sağ sol yapmıştım ki çöplerin dolu olduğu kapalı bir yola denk geldim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Madam
RomanceKafamı çevirdiğimde bana baktığını fark ettim. "Bu da kim?" Sorumla kafası karışan Şirin yavaşça söylediğim yöne döndü."Bu adam İngiltere Kraliyeti'nden geldi.Kralmış.Bilirsin ya orası hâlâ monarşi ile yönetiliyor." Burası kurtlar sofrasına dönmüşke...