15

1.9K 97 3
                                    

"Aslında öyle uzaktan uzaktan bakmasanız. Gelip yanıma yatsanız ben hemencicik iyileşirim."

"Biri gelir." Bahanesine karşılık gülümsedim. Cebimden çıkardığım anahtarla hızla revirin kapısını kilitledikten sonra ona döndüm. "Sorun çözüldü."

Bugün beraber uyumamız lazımdı. Bu fırsatı bulmuşken kaçıramazdım. Bir an nefesi sıklaşınca onunda benden etkilendiğine neredeyse emin oldum. Bir kere benden etkilenmese neden burada olsun? Hem ben oldukça etkileyici bir insanım.

"Revirin anahtarının sende ne işi var?"

"Sır." Diyerek göz kırptım. Aslında sadece burada çalışan ablaya duygu sömürüsü yapmıştım. -Rüşvet vermişte olabilirim.-
Zenginim ve bunun avantajlarını kullanmazsam zengin olmamın ne anlamı vardı?

İkimizinde revirin ortasında bomboş durduğumuzu fark etmem 2 saniyemi falan aldı. Büyük ihtimalle ne yapacağını bilmiyordu. Yüz ifadesinden anladığım kadarıyla şu an çıkıp gidebilirdi bile.

"Gelsene." Ona doğru bir adam attığımda geriye doğru bir adım attı. Ne diye kaçıyordu bu adam? Yemeyecektim ya! Ben öğretmen olsam öğrencim bana bu şekilde davransa suratına bir tane çakardım.

Bir adım daha atıp ona sarıldığımda bir kaç saniye dondu kaldı. Beni itmemesinin avantajıyla daha sıkı sarıldım. (Beni itseydi böyle bir şey bir daha kalkışamazdım.) Yüzü kalbimin ortasına denk geliyordu? Kalbimin sesini duyabiliyor muydu? Çünkü yerinden çıkacak gibi atıyordu.

Dışarıdan her ne kadar soğukkanlı görünsemde heyecandan bayılabilirim!
O da bana kollarını doladığında hiç hissetmediğim kadar iyi hissettim.

"Kalbin çok hızlı atıyor." Demek ki duyuyormuş.

"Umarım seninki de hızlı atıyordur."

Cevap vermedi ama yüzünün kızardığını fark etmem benim için yeterli bir cevap olmuştu. Ve en çok  yapmak istediğim şeyi yapıp saçından öptüm.

Rahatsız olmaması için biraz durduktan sonra geri çekildiğimde yüzünü inceliyordum. O benim aksime gözlerini kaçırdı.

"Gitsem iyi olur."

"Bence biraz uyuyabiliriz." Öğleden sonra dersi yoktu. Ve evet psikopat gibi ders programını ezberlemiştim.

"Sığmayız ki." Hayır demesini bekliyordum ki bunu gerçekten düşündüğünü bilmek içimde hoş bir hisse sebep oldu.

"Pekii." Çokta zorlamaya gerek yoktu. Bugünlük bana sarılmamız bile yeterdi.

Kapının kilitli olduğunu unutup açmayı denediğinde sadece onu izledim. Bir kaç kere denedikten sonra dank etmiş olmalı ki bana döndü. "Anahtar?"

"Bir öpücük verirsen veririm." Aslında amacım dalga geçmekken çok ani bir şekilde yanıma yaklaşıp yanağımdan öptüğünde tam anlamıyla mal gibi kaldım.

Hizla elimden anahtarı aldığında hiç etkinmemişcesine "Dudaktan demek istemiştim!" Dedim.

Kapıdan çıkarken bana bakmadan "Yetinmeyi bil arsız herif!" Diyen sesini duydum.

O gittikten sonra mal mal kapıya baktım ardından ne ara yanağıma koyduğumu bilmediğim ellimi çektim.

Pantolon Meselesi BxBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin