"Cehennemde miyim?" Diye kendi kendine mırıldanmasının sebebi umuyordum ki biz değildik. İçeri girdiği an zaten kıpkırmızı olan suratı bizi gördüğünde daha da kızarmaya başladı.
Göz bebekleri olabildiğince büyürken zaten sık olan nefesleri iyice sıklaşmıştı. Buraya gelmeden öncede başka bir şey yaşadığı belli olsada bizi görünce iyice çıldırdığını düşünüyor olmalıydı.
"Mete..." Bir kaç saniyedir olan bakışmamızı benim sesim böldü. Bakışları bana kayarken ben daha ne olduğunu anlamadan hızla kapıyı açtı ve koşarak çıktı.
"Ne bekliyorsun!?" Diye bana çıkışan sevgilime bakarken ben de en az onun kadar ne yapacağımı bilmiyordum. Darmadağın olmuş bir şekilde nefesle alıyor,elleri titriyordu. "Peşinden git!" Anlık bir gafletle bağırsada sesinden ne kadar zor konuştuğunu anlayabiliyordum. Korkuyordu. Burada durmamın onu sakinleştirmeyeceğini bildiğim için bende koşar adımlarla Mete'nin peşine koyuldum.
Etrafa bakınarak ilerlerken ne yapacağımı düşünüyordum. Aslında düşünemiyordum. Sonunda 2.katta onu buldum. Hızlı adımlarla yürüyordu. Arkasından Mete diye bağırdığımda bana bakmak için başını çevirdiğinde yavaşlamamıs hâttâ ve hâttâ Hamza hocaya çarpmıştı. Bende o sırada yanlarına varmıştım.
Abartmıyorum, hayatımda hiç bu kadar kızaran bir insan görmemiştim. Hâttâ ben Mete'yi daha önce kızarırken bile görmemiştim. Kulakları,yüzü,burnu utançtan veya sinirden kıpkırmızı olmuş hâlâ sesli nefesle alıyordu.
Durumu fark eden Hamza hoca "İyi misin sen?" Diye sordu. Mete Bir adım geriledi. Mete'nin daha önce hiç yaptığını görmediğim bir saygısızlıkla onu duymazdan geldi ve bana "Ne istiyorsun?" Diye sordu. Bizi görmüştü ve hiç bir şey olmamış gibi mi davranacaktık?
"Konuşalım." Dedim. Hamza hocanın yanında ne dememi bekliyordu? Yalnız konuşmalıydık. Hâlâ yüzü kıpkırmızıydı. Bir an için yüzünü buruşturdu. "İğrençsiniz." Dedi. Bunu derken sadece bana değil Hamza Hocaya da bakmıştı. Onun bu tavrını anlayamasamda Hamza hoca "Mete!" Dedi.
ikaz dolu sesi onu uyarmak maliyetinde olsada o bu durumu takmayarak bir kaç adım daha giderek geri geri adımladı. Ardından önüne dönerek hızlı adımlarla uzaklaştı. Hamza hocanın ona neden bu kadar az tepki verdiğini düşünemeyecek kadar sersemlemiştim. Bende onun arkasından gitmek üzereyken Hamza hoca kolumu tuttu.
"Ne oluyor?" Ananın amı oluyor! Şu an konuşmanın sırası mıydı? Eğer Mete birine bir şey bahsedecek olursa biz bitterdik.
"Kendini biraz kötü hissediyorda peşinden gitmem lazım." Belki de çok aptalca bir yalan olsa da bunu düşünecek vaktim yoktu. Hamza hocanın bir şey demesini beklemeden kolumu çekerek hızlı adımlarla Mete'nin gittiği tarafa doğru adımladım.
Onu bulamadım. Derse de gelmedi. Tek dileğim hiç kimseye bir şey bahsetmemiş olmasıydı zira Mete'nin homofobik bir orospu çocuğu olduğunu şu saniyelerde anlamıştım. Eğer Emir onun yüzünden üzülecek olursa Mete'ye ne yapacağımı ben bile düşünemiyordum.
_________________________________________
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pantolon Meselesi BxB
RomanceIlgaz Taşkın: hocam bugün pantolonunuz çok dardı Rica ediyorum bir daha giymeyin Görüldü Matçı yazıyor...