3💫

60 4 0
                                    

Saçmaydı her şey sanki. Birden bire hayatıma giren bu kişi sanki hayatımı karartmaya gelmiş gibi duruyor. Ama beni sevdiğini söylüyor. Beni kim seve bilirdi ki? Ben kötüydüm, tıpkı dizilerdeki gibi. Hep sevilmek, ilgi alanında olmak istedim ama olmadı. Ve bu benim ruhumu, kalbimi kötüleştirdi. Beni hırçınlaştırdı. Şimdiyse biri karşıma çıkmış beni sevdiğini söylüyor. İnanmak çok zor geliyor ama inandırıcı da duruyor.

Ama hayır!

Asla bunun sihirine kapılmayacağım!

Kesin bir şaka ve eğer şaka değilse bile bu ilişkiye bir şans vermeyecektim!

'Hayal arkadaşın'ım dedi bana. Ne demek istedi acaba bununla? Hangi hayalime arkadaş ki?

Saçmalıyorsun İlayda. Düşünme artık bu şahısı. Belkide ünversiteden bir kız ve benimle alay ediyor.

Belki! Ah neden hiç düşünmedim ki? Belki de Tuçe bu?! Benden intikam almak için yaptığı bir oyun? Neden olmasın ki?

Hem Tuçeye yaptıklarımı sorquluyordu. Orada ikimizden başkada kimse yoktu. Nasıl bile bilir ki? Kesin Tuçe bu!!

Ama bir taraftan da Tuçe bu kadar şeyi düşüne bilecek kadar akıllı bir kız değil ve bana yazan şahıs beni her yerde gözetlediğini söyledi. Belki de söylediği gibidir.

Ahh Allahım sen yardım et. Çıkamıyorum bu düşüncelerin içerisinden. Onu mutlaka bulmalıyım yoksa kafayı yiyeceğim.

"İloş nasılsın" düşüncelerimin içine eden sesin sahibini gprmeden tanımıştım ve başımı kaldırmadan yanıtladım

"İyiyim Yücoş sen nasılsın? Tövbe yaa İloş ne be salak!"

Kahkaha atarak yanıma oturan Yücele kaçamak bakış atarak gözlerimi ünversitenin binasına diktim.

"Ne oldu tatlım?"

"Yok birşey"

Yücel benim çocukluk arkadaşımdı. Kardeş gibiydik. Benim kötü biri olmama rağmen asla beni terk etmeyen, hep yanımda olan tek insandı. Bazen fazla ileri gittiğim zamanlar beni durduruyor ve beni zapt ediyordu. Ama bazı zamanlar o da benimle birlikte kötüleşiyordu. Vu bu çok hoşuma gidiyordu.

Kötülük yapmayı sevmiyorum aslında sadece beni buna itiyorlar. İnsanların bana karşı ilgisizliği, beni yok saymaları, yalnız bırakmaları git gide beni çıldırtıyor ve ben de hıncımı beni hor gören insanlardan alıyorum.

"Ee kötü kıraliçe bu gün avda kim var? Fena enerjik çıktım evden enerjimi harçamam gerek. Bu yüzden söylede biraz eylenek" Böyleydi işte benim gibi deli.

"Kimse yok"

"What dedin gülüm?!" diyerek önüme geçti. "Sen bu gün kimseye ilişmeyeceksin. Öyle mi? O my god. Büyük gelişme."

"Öf Yücel otur yerine" diyerek en bitkin tavrımı sundum önüne en sade tabakta.

"Birşey oldu. Kesin birşey oldu. Hastamısın yoksa, ateşin.." elini önce benim sonra kendinin alnına koydu. "Yoo ateşin yok, benim de ateşim yok. Hasta değiliz ki, neden böyle duyuyorum acaba ben? Beynim mi hasar gördü acaba. Dün fazla içmiştim eve gidince dengemi kayb edip kafamı kapıya çarptım da onun etkisinden ola bilir mi ki?" Diyerek hızlı ve düşünceli şekilde yanıma oturdu.

Onun bu halini görünce kendimi tutamayıp kahkaha attım.

"Hep beni güldürmeyi başarıyorsun bay Yücoş"

"Ne oldu söylesene"

Ayağa kalktım ve binaya doğru yürümeye başladım. Yücel de ayağa kalkarak peşimden geldi. Tam yanıma geldiğinde konuşmaya başladım.

Tutsak Aşk (ANONİM 18+)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin