Bölüm-4
1 hafta boyunca yoğun bir tempo ile calismalarina devam eden lucifer, telgraf işleri ile de ilgilenirken Azraile yardım eder.
Bu işleri yapmak bir kaç günü istediği için 1 haftanın ardından lucifer rahat bir nefes ile sandalyesine oturmayi başarır ve aklına hemen geçen hafta tanıştığı paralı askere gider.
Cüssesini ve malum yerlerini aklına getirdiğini fark edince lucifer kendine hafif bir tokat atıp ne düşündüğünü sorgular.
"Sıcak geçti başıma herhalde"
Lucifer yapicak bir şeyi kalmayınca hizmetkarlarina Alastoru sarayın arka bahçesine çağırmayı emreder ve guzel bol kollu korseli bir gomlegi ile 1 haftadır hazirlatmakta olduğu özel, gümüş islemeli uzun sivri kılıcını getirmelerini ister.
Arka bahçeye oturup sütlü kahvesinden yudumlar alarak oturduğu yerden kılıcını inceler ve oracıkta, çiçeklerin ve kuşların sesleri, doğanın guzel esintisiyle bekler.
Hizmetkarlar paralı ve gönüllü asker ordularinin bulunduğu toplanma cadirlarinin bulunduğu bölgeye gider ve sırayla birlikleri gezmeye başlarlar. Ve gözleri bir kalabalığa doğru dikkat çeker.
Bir grup asker yuvarlak şeklini almış 2 kişinin karsilikli satranc oynadıklarını izlerken iki görevli hizmetkar araya kaynayip tam beyaz taşları yenmek üzere olan Alastora önce elindeki kağıdı açıp kralın ilettiklerini okumaya sonra da onu saraya cagirdiklarini beyan ederler.
Alastor keskin bakislarini hizmerkarlara diker. Alastorun dikkatinin dağıldığıni fark eden husk şah mat yaparak oyunu def eder.
Alastor huska dönüp şaşkın bir şekilde baktiktan sonra sinsi bir gülümseme takinir
"Benim kılıcım neredeydi sevgili dostlar?"
Husk yüzüne yalandan korkmuş bir ifade getirerek
" 'Beni mi keseceksin?' "
Ve suratını normal somurtkan haline getirerek
"Dememi falan mı bekliyorsun?"
Alastor el yapımı tahtadan sandalyesinden kalkıp üzerini duzeltirken konuşur
"Haha husker! Kralın huzuruna kılıçsız mi çıkacağım? Vaggie!"
Kalabaligin arasından bir kızın somurtma sesleri gelir ve erkekleri ite bite alastorun yanına gelip ona
Kılıcını kınının icindeyken verir"Artık kılıcını belinde tutmayı öğrensen iyi olur savaşta da sana biz getiremeyiz."
Alastor kılıcını beline sıkıca bağladiktan sonra vaggie nin yanağını sıkar
"Sağol şekerpare"
Hizmetkarlar öksürerek araya girerler
"Sabaha kadar bekleyemeyiz."
Alastor gulumseyip hizmetkarlar ile yola koyulur. Atlı arabaya doğru giderlerken Hizmetkarlarin aralarında fisildasarak konuştukları konuya kulak misafiri olan Alastor onlarin arasına dahil olur
"Birligim hakkında yanımda dedikodu yapiyorsunuz demek hm?"
Hizmetkarlar konuyu değiştirmeye calisirlar. Alastor diğer birliklere bisi denmesini takmaz ama konu kendisini ilgilendiren şeylere gelince egoist ve laf geçirmez olabiliyordu."Yoksa birligimde bir kadin bulundurmama mi bu kadar takildiniz. Eminim o kadın sizin uzuvlarinizi 30 saniyede param parça ederdi."
Alastor iki hizmetkarin da omuzlarina carparak aralarından gecer ve atlı arabanın şoför koltuğuna oturup atlarin saçlarını oksar.
"Atlayın beyler cekinmeyin, binin!"
İki hizmetkar birbirlerine bakıp koltuklara gecerler ve saraya kadar 20 30 dk gecer.
O sırada lucifer artık kacinci kahvesini içtiğini bile bilemez ve örtü bocegi göre göre biktigini düşünmeye başlar. Onun görmek istediği bu değildi. O başka birini görmek istiyordu ama havanin hafiften kararmaya basladigini fark edince iç çekti ve kılıcını kınına koyup
"Lanet olsun."
Söylene soylene saraya doğru gidecekti ki bir ses onun durmasina sebep olmuştu.
"Majesteleri Lucifer"
Lucifer arkasına dönünce ona eğilerek bakan sinsi gulumsemeli esmere baktı ve yüzünde koca bir tebessüm oluştu
"Alastor.. gelmişsin."
![](https://img.wattpad.com/cover/370702560-288-k976614.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Radioapple// Uzaklarda Bir Krallık
Random~ 18. yüzyıl zamanlarinda veliaht prens olan lucifer kralligin başına geçer ve bir askere aşık olur ~