~at~

59 7 13
                                    

Bölüm-7

Lucifer çalışma odasına gittiği vakit havada yağmurlu bulutlar süzüşüyordu. Çalışma odasında camdan batmakta olan Ay'ı izlerken masa başında uyuya kalmış, uyandiginda üstünde ne kalın ne ince bir örtü bulmuştu.

Kalkıp gözlerini ovalayıp yatak odasına döndüğünde etraf düzenlenmiş ve masasına koyduğu gül bir vazoya alınmıştı. Arkasını dönüp üstünü giyindikten sonra yemek sofrasına doğru giderken lilith onu karşıladı.

"Lucii.. uyanmissin!"

Lilith kocaman bir sarılma verdikten sonra luciferi masaya oturttu

"En sevdiğin yemekleri hatırlattım!"

Normalde enine uzun masayı kullanırken bu sefer iki kisilik bir masada yemek yiyorlardi. Lucifer çatalı ve bıçağı ile yapılan yemekten bir dilim alırken konuştu.

"Normalde böyle jestler yapmazsin lilith, noldu bir şey mi kaçırdım uyurken?"

Lilith gülümsedi

"Asıl jesti bana sen yaptın luci.."

Lucifer neyi ima ettiğini anlamamış bir şekilde lilithe bakıyordu.

"Anlamadım?"

"Ahh hadi ama baş ucuma bıraktığın gülü görmedim mi sanıyorsun! Benim için balkondan toplamissin~"

Lucifer olayı yanlış anlayan lilithe doğru pişmanlık duyarcasina bakislar atıp o anki anı ve lilithin mutluluğunu bozmamak için yalandan bir gülümseme ile konuşuyordu

"Haha doğru ya.. aklımdan çıkmış beğenmene sevindim."

Lucifer asıl gerçeği söylemeye çok utandığı için yemeğini yemeye devam ediyordu. Daha sonra saatin geciktigini anlayınca ağzını bir hızla sildi ve odasından kılıcını alıp hızlı bir şekilde kendi özel alanına gitti. Ama alastoru orda göremeyince üzüldü ve her zamanki minik tepesine oturup ayaklarını sallamaya devam etti.

Ona burayı çok sevdiğini söylediğinde şaka yapmıyordu. Onun da burayı sevdiğini ve geleceğini düşünmüştü. Daha sonra arkasından adım sesleri duyunca irkildi ve arkasını dönünce gunes ışığına doğru yürüyen silueti gördü ve Alastora ait olduğunu anlayınca mutlu bir tebessüm ile ayağa kalktı.

"Gelmişsin!"

"Majesteleri.. özel dersi kaçırır mıyım hiç?"

"Ahaha doğru bende randevu falan beklemiyordum zaten!"

Alastor ne dediğini duymazmis gibi bir bakış atınca lucifer utanır ve kılıcını kınından cikartarak uzatır.

"Hadi bana şu şeyi nasil kullanicagimi öğret!"

Alastor yeniden kıkırdayarak ona bakar

"Bak hala yanlış tutuyorsunuz!"

Alastor cüsseli bedeni ile luciferin arkasına gecer ve onun kollarını tutarak kilici doğru şekilde tutmasını sağlar. Lucifer o an ne yapacağını bilemez, kalbi küt küt atarak sadece kendi bedenini Alastora emanet eder ve onun sıcaklığını, hafif yayılan ter kokusunu ve aldığı nefes alış verislerini hissederek kendinden geçer.

"Şimdi pozunuzu bozun ve yeniden bu hareketi yapın."

Lucifer ile bir kaç tekrar yapa yapa doğru kılıç tutma biçimini öğrenen lucifer sonunda dersi geçmiş gibi hisseder.

"Aha! Yaptım!"

"Haha nereye gidiyorsunuz majesteleri bu sadece tutuş bicimlerinden biraziydi. Şimdi bana karşı saldırı yapma sirasi. Beni izleyin."

Alastor önceden getirdiği cansız korkuluğu yere sabitleyerek gardını aldı ve yavaş bir şekilde nasıl vuracağını gösterdi

"Buna iyice alışınca hızınızı arttirsaniz iyi olur."

Lucifer kendine güvenen bir surat ile yapmaya çalışsa da korkuluğa vuramaz bile.

"Bu şey düşündüğümden daha zormuş.."

Alastor derin bir iç cekmenin ardından luciferin yanına konumlandı.

"İşimiz uzun görünüyor majesteleri."

Alastor ilk basta temel şeyleri bile doğru düzgün yapamayan luciferi egitmekte zorlansa da gün geçtikçe daha çabuk kavradigini görünce bu işin sonunun cacık olmayacağını anlamıştı. Evet luciferin temel eğitimlerini alalı 3 hafta çoktan olmustu. Hem krallık işleri hemde eğitim işleri hemde dövüş işleri ile uğraşmak onu bedensel olarak yorsa bile buna alastor için katlaniyordu.

Bir gün yine ikisi her zamanki luciferin özel alanında çalışmak için toplandı. Alastor bu sefer atı ile birlikte gelmişti. Yanında bir at daha vardı tabii.

"Temel şeyleri az çok bildiginize göre bir kat daha atlayalım majesteleri"

Lucifer derin bir iç çekerek ona doğru yaklaştı.
Alastor önce lucifer ile birlikte ata bindi

"At sürmeyi biliyorum Alastor."

"Ama kılıç tutmayı zar zor öğrendin. Sürerken nasıl karşı atak yapacağını bilmediğine çok eminim majesteleri."

Lucifer bu lafın ardından sustu ve atı biraz okşadı. At hırlayinca elini geri çekti korkarcasina. Alastor luciferin elini tutarak atin saclarindan cenesine kadar yavaş ve narin bir şekilde oksatti.

"Atlar hayvanlar arasındaki en güzel canlılardan bir tanesidir. Hem çok zeki hemde sahiplerine sadık kalmayı bilirler. Eğer onların gönlünü bir kez kazanirsan gerisi önemli değildir. Atlar aynı zamanda insanların duygularını ve enerjilerini hissedebilirler. Eğer negatif bir şekilde bir ata yaklasirsan tabii ki size hırlar majesteleri. Bir atın sizi dusunmesini ve anlamasını istiyorsaniz önce onları böyle nazik bir şekilde sevmeniz gerekiyor."

Lucifer alastorun bu kadar bilgili olmasına hem hayranlık duymuş hemde şaşırmıştı çünkü 19. Yüzyılda çoğu krallikta normal halk tabakasinda bulunan soylu olmayan insanlarin eğitim öğretim hayatı diye bir şeyleri olmazdı.

Ne kadar büyük bir savaşçı dahi olsalar önceden hiç bir eğitim almazlar, bildikleri tek şey savaştan ibadet olurdu. Lakin lucifer onun bu denli cesareti ve bilgeliği sayesinde ona daha da hayran kalmisti ve atını yavaşça gitmesine izin verirken bir elinde kılıcını sallıyor, alastor ise yanlış hareketlerini düzeltiyordu.

Birlikte at ile ormanın içinde gezinirken lucifer alastorun hemen arkasında olduğunu hatirlayinca utaniyor ve bu güzel kuşların cıvıldadigi havada onunla olmanın guzelligine kapılıyordu. Değişik böceklerin çıkardigi sesler, cekirgelerin inlemeleri ve ilerlerde bir yerlerde akan şelale sesleri ile dünya guzelliklerinin içinde birlikte kaybolmuş gibilerdi.

"Majesteleri sürekli kolunuzu büküyorsunuz. Kılıç hayvana da gelecek dikkat edin."

Alastor lucifer yanlış bir hareket yapar diye kolunu bir türlü birakamamisti.

"Nasıl bu kadar bilgi sahibi oldun?"

Alastor biraz düşünerek cevap verdi.

Radioapple// Uzaklarda Bir Krallık Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin