Bölüm-26
Meclis ile olan toplantı başlayalı 2 saat olsa bile michael henüz ortak bir karara vardiramamisti. Hiç bir meclis üyesi 3. Sinif vatandaşlarina karşı yeni reformlarda bulunmuyor, aksine reddetmeye yönelik cevaplar veriyordu.
Michael da bunun basinin ucunda lilith olduğunu anlamıştı ve elinden daha fazla bisi gelmediği için meclis üyeleri bir karar vermeden dağıldılar.
Aylar boyu böyle ilerliyor ve protestolar artıyordu. Halk artık dayanamaz bir hale gelmeye baslamisti. Alastor sürekli luciferi görmeye gidiyordu. Birlikte eglenseler bile alastor kendisine bu davranışı yakistirmamaya baslamisti.
"Sorun ne hayatım?"
Alastor durgun sesi ile cevap verdi.
"Bende açlık ve soylular tarafından ezilmek nedir bilirim. Şu an benim geldiğim yerdeki insanlar açlıktan ölüyor, acı cekiyorken benim burda mutlu olmam...adil degil"
Lucifer alastora sıkıca sarildi.
"Eminim onlar da daha iyisini hakkediyordur."
Alastor bu sefer luciferdan vazgecmemeye kararliydi. Ikisi birlikte mutlularken zaman su gibi akıp gidiyordu. 6 ay üzerinden yeni yeni topluluklar ve orgutlenmeler kurulmuştu.
Yürüyüşler artmaya ve soylu katliami kıvılcımıni vermeye baslamisti. 3. Sinif vatandaşlar artık soylu olan herkesi kendi yontemleri ile cezalandırıyor, kadın, çocuk demeden önlerine gelen katliami yapiyorlardi.
Lilith işlerin bu kadar buyuyecegini fark etmemişti. Koyluler saraya saldırıyor, sovalyeler yetersiz geliyordu. Bazı sovalyeler halka yardımda bulunup onların silahlandirilmasinda yardımcı oluyorken saraydaki soylular başka bir saraya, hatta yurt dışına kaçmak için ugrasiyorlardi.
Fakat ne luciferin kardeşleri ne de lilith yurt dışına çıkabilmisti. Koyluler soylulardan bir intikam almak istiyordu. Saray git gide güvensiz hale gelince yavaşça ordan taşınıp başka daha güvenli bir saraya nakil olmuşlardı.
Michael lilithe bağırıp çağırıyordu. Aynı zamanda kardeşlerine de. Babasının sözünü doğru düzgün tutamadığı için kendisine de kızıyordu. İşlerin böyle olmaması gerektiğini biliyordu.
Alastor çıkan kargasalardan oturu luciferin yanına gidemiyordu ve onun için telaslanmaya baslamisti. Çünkü koyluler eğer luciferin burda olduğunu ogrenirlerse büyük ihtimalle kellesini isteyeceklerdi. Lucifer isyan haberini alınca telaslanip kralligina dönmek istese de Leonardo onu durdurmus ve koruma altına almıştı.
Luciferin aklı hem alastorda hemde kardeşlerinde kalmisti. Kardeşleri ise zaten halkın isyanindan ötürü hem michaeldan hemde koylulerden azar işitiyordu. Ne yapacaklardı? Hiç bir şey. Lilithin verdiği acıyı çekmek zorunda kalicaklardi. Sokaklarda artık dehşet ve soylularin kellelerini bir çubuğa asıp gezdirerek yürüyüşler sergiliyorlardi.
Artık şehrin çocukları bile güler bir yüz görmemeye baslamisti. Lucifer yürüyüşlere biraz da olsa şahit olmustu camın bir kenarindan gordukleri ile fakat her ne kadar gitmek istese de yapamazdı. Kralligin özel birlikleri ise bazıları siyasi bazıları halka yönelik desteklerde bulunuyordu.
Artık yardımlaşma diye bir şey kalmamıştı. Michael lilithin bir bok basaramayacagini bildiği için başka bir yöntem denedi ve diğer kralliklardan yardım çağrısı istedi. Çağrınin üzerinden uzun bir sure geçse de henüz bir yanıt gelmemisti.
Alastor luciferin kapısını sertçe yumrukladi ve kapıyı Leonardo açtı.
"Sorun ne-"Alastor kapı açılır açılmaz leonardonun üstüne yığılınca lucifer iceriden geldi ve korkarak alastoru kanepeye yatırdılar.
"ALASTOR.! NOLDU?"
alastor omzundan yaraliydi. Dehşet derecede kan cikiyordu. Leonardo hemen kullanılmamış bir bez parcasi bulup yarasını kapatmakla uğraşıyor, alastorun canı aciyordu. Inlemeleri ile cevap vermeye yeltenmeden önce elini luciferin başına götürdü ve ensesinden tutup onun dudaklarına yapıştı.
Minik öpücük bittikten sonra ise kafasını yastığa koyup derin bir iç çekti.
"Köylüler artık sovalyelere bile saldırır oldu."
"Sen..alastor burda kal! Benimle saklan"
"Yapamam ben... bak luci senin guvenligin Artık benim için öncelik haline geldi."
"Aptal beni burda da koruyabilirsin"
"Ben insanlar bu tarafa gelmesin diye uğraşıyorum luci.."
"Seni böyle yaralı asla bir yere göndermem."
Alastor gulumsedi ve elini luciferin yanağına koydu.
"Sadece bir kaç gün tamam mı?"
Lucifer da gulumsedi ve alastorun alnına küçük bir öpücük kondurdu. Bu sırada Michael luciferi nasıl gizlice görmeye gidebilicegini düşünüyordu.
Azrail ise Michaelin bir şeyler planladigini anlamıştı. Michael bir kaç sadık korumasına bir şeyler fisildarken Azrail kulak misafiri olmaya calisiyordu lakin tam duyamadigi için bir şey ogrenemedi. Bir gece Michaelin odasında olmadığını ve sarayi terk ettiğini anlayınca sinirlendi.
Bir şeyler yaptığı çok belliydi ve suphelendigi konular vardı. Bir kaç gun geçmişti. Michael luciferi bir iki saatligine ziyaret edip evine dönmüştü. Alastor ise kendine gelmeye baslamisti fakat lucifer onun gitmesine izin vermemişti. Evet disarda bir katliam vardi ama lucifer her an onu kaybedecek gibi hissettiği için yanında tutmak istiyordu. Aylar sonra işler iyice ciddilesmisti.
Ciftimiz zar zor görüşüyor ve soylularin ölümleri git gide artiyordu. Kardeslerin hiç biri yurt dışına kacamamisti çünkü şu ana kadar sadece sömürmekle ugrastiklarindan, başka kralliklardan yardım istemeyi bile bilmiyorlardı.
Lilith ise hala kendi derdini düşünüyordu. Yurt dışına çıkmak için bir plan hazirlamisti. Azrail ise oldukça gözlemleyici bir karakterdi. Kimin ne yapmaya çalıştığını çok iyi anlar ve onları manipule etmekte başarılar sergilerdi. Lilith kolay bir kadin olduğu için ne bok yediğini çoktan anlamıştı Azrail ve bu sefer bunu yanına birakmayacakti.
Azrailin amacı her zaman luciferi bir kenara atıp lilithi elde ettikten sonra tahta oturmakti fakat Lilith yüzünden bütün her şeyini kaybetmişti.
Bir soylu olarak doğmak onun için ilahi bir ödüldü çünkü köylü olarakta doğabilirdi. Fakat kralın oğullarından biri olarak doğdu ve taht ona Tanrıdan gelen bir hediye gibiydi. Ve lilith bunu bozan şeytanın kendisiydi. Lilith yanına alabilecek şeyleri almıştı
Gizlice saraydan çıkıp atlı arabayı ariyordu gözleri.İlerde ona el sallayan birini fark edince atlı arabanın orda olduğunu sanarak oraya doğru ilerledi. Evet bir atlı araba vardı.
"Sonunda be! Ben sana kapının önünden alacaksın demedim mi? Ya birisi görseydi!"
Adam sessizdi ve arabasını yavaşça sürmeye başladı. Fakat Lilith yolda giderken bir şey fark etti.
"Neden kasabalara doğru sürüyorsun?"
Lilith o an bir tuzağa düştugunu anlamisti.
"H-hey! Durdur şu arabayı!"
Adam arabayı durdurdu ve lilithi kolundan çekerek yere indirdi.
"AH! N..NAPIYORSUN!"
Adam lilithin kollarindan tutmuş onu diğer köylülerin yanına atmıştı. Lilith yerden kafasını kaldirdiginda karşısında duran ona sinirle bakan devrimci köyluleri görünce gozlerinden yaslar akmaya baslamisti.
Onu hemen öldurmek yerine lilithi bir zindana tikadilar. Lilith yaptığı şeyi yasamaya baslamisti. Demir parmakliklarin arasında, ölumunu beklemeye..
Azrail ise.. planini başarı ile tamamlamisti.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Radioapple// Uzaklarda Bir Krallık
De Todo~ 18. yüzyıl zamanlarinda veliaht prens olan lucifer kralligin başına geçer ve bir askere aşık olur ~