"Gökhan?"
Hakan abimin sesini duyunca başımı diğer yana çevirdim, ıslak yanaklarımı tek elimle sildim. Burnumu çektim. "Efendim?" Sesim boğuktu. Bağırıp çağırmamın, ağlamamın etkisi belli oluyordu.
Ablam bir yanıma, Hakan abim diğer yanıma oturdu, Engin abim karşıma geçti. Hiçbiri bir şey demedi, sigaramdan derin bir nefes çektim sessizlikte.
"Bu üçüncü paketin bugün."
Bir şey demedim. Ne sigara kesiyordu acımı ne ağlamak ne de bir yerlere vurmak. Yine de deniyordum işte, elimden başka bir şey gelmiyordu çünkü, işe yaramaz herifin teki olarak oturuyordum hastanenin bahçesinde.
"İyi olacak."
Ablama zaten inanmazdım, bir de sesi titriyordu, başımı bile kaldırmadım bu yüzden. "Duydun doktoru." dedim sadece. Boğazım düğümlendi, devamını getiremedim. Birkaç kez yutkundum.
Önümüzdeki yirmi dört saati atlatması çok zor gözüküyor.
Acı arttı Minel'imin sesinin, bıcır bıcır gülüşünün, "Baba?" deyişinin kulaklarıma dolmasıyla. Titreyen parmaklarımın arasındaki sigarayı zar zor dudaklarımın arasına götürdüm, az öncekinden bile daha derin bir zehir çektim vücuduma.
"Güçlüdür bizim Minel'imiz, atlatacak bunu da."
Başımı kaldırdım, Engin abimle göz göze geldik. "Daha çok küçük." diye mırıldandım. "Çok küçük, nasıl atlatacak?"
3 yaşındaydı, benim bebeğim daha 3 yaşındaydı. Sarıldığımda kollarımın arasında kayboluyordu, yüzü avuç içim kadardı, nasıl atlatacaktı?
"Atlatacak. Benim bebişimin öyle küçük durduğuna bakma, bizim aileye çekmiş, çok dişli aslında."
Benim kızımı bana anlatıyorlardı, teselli için olmadığı gibi anlatıyorlardı hem de. Minel dişli denecek en son çocuktu. Korktuğunda kendisi bir şey yapamazdı, kaçıp bana sığınırdı hep, onu korumamı beklerdi.
Noyuy gey baba, çok koykuyoyum.
Başımı eğdim, gözümden bir damla yaş düştü yere. "Hay ####." diye küfredip yanağımı sildim sertçe. Ağlamaya hakkım yoktu. Onu koruyacak kadar güçlü değildim, şimdi ayakta duracak kadar güçlü olmalıydım en azından.
Olamadım.
Durmadı #### gözyaşları. Omuzlarım sarsılmadı, ses de çıkarmadım ama yanaklarım ıslandı. Sigaramı içecek halim de kalmadı, sanki dudaklarımı aralasam hemen ağlayacaktım.
Babalar hep kızlarını korur.
Koruyamadım anasını satayım, koruyamadım. Nefes alamadı, kalbi durdu, koruyamadım. Ben baba olmayı beceremedim. Benim Minel'im, benim güzelim bana çok güzel can oldu; çok güzel "Baba..." dedi, çok güzel sarıldı ama ben ona baba olamadım.
Benden baba mı olur?
Olmadı Gökhan, olmadı.
.
Buraya yazmayalı çok uzun süre olmuş bu arada. Her neyse, lafı daha fazla uzatmayayımmmm.
Yeni kitabım Minel yayımda, çok şirin bir kitap olacak bence. Tabii, kaos da ekleyeceğim azıcık, kaossuz olmaz. Bir şans verirseniz çok mutlu olurum. 💫🌟💫🌟💫🌟💫🌟💫
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Üzülmesin Diye | Texting
Short Story(Tamamlandı.) Vera: Ne yaptın bana? Vera: Aklımdasın bu gece de. Vera: Anlamıyorum, Vera: Neden böyle oldu? Vera: Neden güzel şeyler bozulmak zorunda hep? Vera: Ben bizi yapboza benzetiyorum, biliyor musun? Vera: Parçaları adım adım dizilmiş, Vera:...