0.4

187 31 7
                                    

Gözlerimi ovuşturup yattığım yatakta doğruldum. Bu sefer hiç uyuyamamıştım, yatakta boş boş dönüp duruyordum. Bakışlarım her zamanki gibi, dijital saatim ile buluştu.

Yine oldukça erken ve alışık olduğum bir saatti. Derince iç çekip telefonumu elime aldım. Mesaj atıp atmamak arasında kalsam da, gördüğüm sohbete tıklayıp yazmaya başladım.

Seungmin & Chan
WhatsApp Konuşması

Chan
Uyuyor musun
(İletildi 06.43)
(Görüldü 06.50)

Seungmin
Maalesef hayır...
Bir sorun mu var?

Chan
Şey
Seung yürüyüşe çıkalım mı
Hava güzeldi bugün
Şu an da pek rüzgar falan yok
Aşırı soğuk değil

Seungmin
10 dakikaya aşağıda olmazsan
Seni öldürürüm
!!!!!!!!!!!Gecikme!!!!!!!!!!!!!

Chan
Emredersiniz komutanım
(Görüldü 06.53)
(Seungmin, mesajınıza bir ifade bıraktı.)

Seungmin & Chan
WhatsApp Konuşması Sonu

Yataktan kalkıp altımdaki siyah eşofman ve siyah tişörtün üstüne, sadece bir hırka aldım. Zaten uyuyamayacağımı hissetmiş, ondan pijama giymemiştim. Cebime yalnızca anahtarlarımı ve cüzdanımı atıp seri bir şekilde evden ayrıldım.

Seungmin ile dün sarıldıktan sonra, olanları hiç konuşmamıştık. Konuyu açıp açmayacağını merak ediyordum. Belki de o sormadan anlatmalıydım.

Yine de ne yalan söyleyeyim, bana sarılması ve destek çıkması çok güzel hissettirmişti. Onu pek tanımıyordum, normalde insanları umursamazdım. Abim dışında kimsenin desteğine de alışık değildim.

Ama o bana niyeyse o an çok iyi hissettirmişti. Sanki... Sanki seni anlıyorum diyordu.

Apartmanın önüne ulaşınca, biraz etrafıma bakındım. Seungmin'in henüz gelmediğini fark edince, elimi cebimdeki pakete atıp bir dal aldım.

Dudaklarımın arasına yerleştirdiğim sigaraya, elimi siper edip çakmağımdan çıkan ateşi hafifçe değdirdim.

Yanan sigaranın dumanını, derince içime çektikten sonra dışarıya bıraktım. Bir iki sefer daha dumanı içime çektikten sonra, omuzlarımda hissettiğim eller ile başımı sağıma çevirdim.

Bana bakan Seungmin'in, ağzımda öylece duran sigarayı kapıp yere atması ve ayağı ile ezmesi bir oldu.

"Sevmiyorum." Hafif sinirli ve dalga geçer gibi bir gülüş attı, hemen sonra önüme geçti.

"Benimle olduğun zamanlarda, sigara içemezsin Bang Chan!" Başımı olumlu anlamda sallayıp ellerimi teslim olurcasına havaya kaldırdım, hemen ardından güldüm.

"Pekâlâ, pekâlâ. Sen kazandın, Kim Seungmin!" Seungmin, önden gitmeye başlamıştı.

"Yiyecek bir şeyler alalım mı?" Seungmin, sorumu bir süre yanıtsız bıraktı.

Yanağının içini ısırıp başını eğdi, olduğu yerde durup başını bana çevirdi.

"Alalım." Bu hareketine anlam verememiştim. Yanlış bir şeyler seziyor, hissediyordum.

"Seungmin, bir sorun mu var?" Seungmin, iç çekti. Sonra gülümseyip başını olumsuz anlamda iki yana salladı.

"Hayır, hayır yok." İkimizin de sorunları, mücadele içerisinde olduğumuz şeyler vardı.

yorgun savaşçı | chanminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin