Çekimin üstünden bir hafta geçmişti. Ve sürekli olarak çekimlere gidiyorduk. Yani iş geldikçe. Ama bir sorun vardı.
Diğer kızlara daha normal işler gelirken örneğin t-shirt, elbise, etek, pantolon gibi gibi. Ama bana gelen işler hep açık saçık şeylerdi. Külot, atlet, bikini, sütyen gibi daha açık ve rahatsız edici işler geliyordu. Ya da o Koray piçi bilerek yapıyordu.
Soğuk duşumu almış kahvaltı yaptığımız yere doğru gidiyordum. Orada kızlarla oturduk ve kuş kadar yemeğimizi yedik.
Benim bugün hiç çekimim yoktu. Ama diğer kızların çekimleri vardı. Hepsi arabayla çekimlerin olacağı yere gittiler. Normalde aslında vücut kontrolü vardı ama onların stüdyoları çok uzak olduğu için onlar erkenden gittiler. Bende çalışmalarımızı yaptığımız o salona gittim. İçeride Koray Bey masada oturmuş telefonla konuşuyordu.
İçeri girdiğimde telefondaki kişiyle olan konuşmasını bitirdi. Bende soyunma kabinine girdim. Soyundum ve çıktım. Yavaş adımlarla ilerledim. Aslında bir süre sonra alışmıştık ama bu sefer tektim. O ve ben. Koray ve ben. Ben çıplaktım ve o bir sapıktı.
"Gel başlayalım." dedi samimi yapmaya çalıştığı ses tonuyla.
On dakika sonra tam kabinlere doğru gidecekken Koray Bey:
"Hazırlan çekimin var." dedi. Arkama döndüm ve durdum.
"Benim bugün çekimim yok sanıyordum."
"Yoktu. Bu sabah geldi ki zaten çekim değil reklam."
"Ne reklamı?"
"Yeni çıkmış bir prezavatif markası reklamı."
"Ne?!" diye bağırdım. Şaşırmış ve aynı zamanda kızmış bir şekilde bana baktı.
"Ben asla öyle bir şeyde oynamam!" diye bağırmaya devam ettim.
"Ne demek oynamam?!"
"Oynamam işte iç çamaşırı çekimleri, bikini çekimleri olabilir. Ama asla bir prezavatif markası reklamında oynamam!"
Bana garip garip bakmaya başladı. Sanki garip olan o değil benmişim gibi.
"Ve ayrıca bilerek yapıyorsun değil mi?! Bilerek daha açık seçik çekimlerde oynatmalar , çıplak çekimlerde sadece beni izlemeler, bilerek yapıyorsun! Değil mi bilerek?!"
"Ne yani senden hoşlandığımı mı düşünüyorsun?" dedi alaycı bir şekilde bakarken.
"Ben öyle bir şey demedim!"
"Hayır hayır dedin ki sen bana farklı gözle bakıyorsun. İyi ki diğer kızlar yok. Yoksa ne olurdu? Hayranı oldukları adamın bir kendisinden hoşlandığını düşünen Çağlayı duysalardı eminim senden nefret ederlerdi. İyi ki burada değillermiş."
"Laflarımı çarpıtmayı bırak!"
"Laflarını çarpıtmıyorum."
Sinirden ellerim şaçlarıma götürüp saçlarımı tutarken bana yaklaştı. Ellerimi tuttu ve aşağıya indirdi.
"İleride şampuan markasında oynayabilirsin. Saçların lazım bize. " dedim
Yüzüne baktım o da bana bakıyordu. Ben sinir krizi geçirirken o ise çok sakince duruyordu bu beni daha da sinir ediyordu. Yemin ederim şimdi boğazlıcam şu piçi.
"Bu küçük sır aramızda kalabilir." dedi yüzünde piç bir gülümsemeyle.
"Ne istiyorsun?"
"Birşey istemiyorum karşılığında. Zaten istediklerimi yapmak zorundasın."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SPOT IŞIĞI/+18
ChickLit"Soyunun." dedi. "Ne?! Ne demek soyunun?! Bu bir mülakat değil mi?" diye sordum. "Hanımefendi bu zaten mülakat. Eğer mankenlik mülakatına katılmak istiyorsanız soyunmanız gerek." dedi. "Tamamen mi?". "Evet tamamen. Endişelenecek birşey yok." dedi bi...