The Forbidden Hearts

•𝘉ö𝘭ü𝘮 2•

Yıllar yıllar önceydi. Onu en son gördüğü zamandı. Ne zaman mı? Şu an bulundukları zamandan yaklaşık 5 sene önce...

Flashback

Prens Leopold babası ile başka bir krallığa gelmişti. Bu krallık Valeria Krallığına ait, zengin toprakları ve barış yanlısı ile dolu olan krallıktı.

Bulundukları kıtadaki dört krallıktan en barış yanlısı ve tarafsızıydı. İyilikseverliği ve her olayda olumlu bir yan bulmaları ile meşhurdu. Üstelik zengin toprakları sebebiyle tarımda fazlasıyla gelişmiş ve ekonomi de süper bir devrim yaşatarak refâh seviyesinin yüksek olduğu krallıklardan biriydi.

Valeria Krallığının özelliği buydu. Her krallığa yakın ve oyunbaz. Valeria Krallığının Kralı tam böyle bir özelliği atalarından devralmıştı. Oyun oynamayı eğlenmeyi çok severdi, tıpkı krallığındaki her bir kişide olduğu gibi.

Bu sebeple, her iki veya üç senede bir tüm krallıkların bulunduğu bir oyun düzenler ve mutlak barışı amaçlamak adına oyunlar ve şenlikler düzenlerdi.

Her sene kazanan krallığa ve kişiye onur belirten bir ünvan ve hediyeler verildi. Yarışmaların olduğu sene ünvan kazananda kalır ve bir dahaki yarışmaya kadar ünvanı elinden alınmazdı. Başka Krallık kazandığında ise ünvan ona giderdi.

Bu hem barışı sağlar hemde kalıcı ufak çaplı rekabeti canlandırır dostane ilişkiye yol açardı. Her oyunlardan önce ve sonra şenlikler olur ve insanlar doyasıya eğlenirdi.

Bu sene yine Valeria Kralı üç sene önceki olayı tekrarlamış ve oyunlar için karar alıp her krallığa davetiyeler göndermişti. Her bir Kral bunun olacağını bilirken son bir kural ile her Kral ayrı şaşırmıştı. Bu değişen kural fazla acımasız ve tehlikeliydi. Ancak bu oyuna zevk katmak tam da Valeria Krallığına ait bir gösteriydi.

Kural şuydu, Her kralın Veliaht Prensi veya Veliaht Prensesi oyuna dahil olacak ve yanlarında getirdikleri yetenekli oyuncular ile bu seneki oyunda başarı sağlamaya çalışacaklardı.

Aslında bu güzel görünebilirdi. Ancak iyi değildi elbette. Aslında bunun amacı iktidar savaşı çıkartmak kadar kötüydü.

Bunu kimse anlayamazken herkes onayladı ve o günün sonunda onaylı belgeler gönderildi.

Dört Krallıkta bunu onaylarken, Valeria Kralı bile kendi kızını bu ateşe atmışken, herkes eğlenmenin peşindeydi. Kimse itiraz edemedi ve tüm Veliaht Prens ve Prensesler hazırlıklara başlamıştı.

Sonunda o gün gelmiş ve herkes ormanlık alanın önünde yan yana himayesinde olan savaşçılar ile durmuştu. Krallar ise gerideki büyük kuleden gözetmen olacaktı.

Valeria, Leonis, İsida, Lysania Krallıkları. Hepsi yan yana dizilmişlerdi. Önde iki Prens ve iki Prenses vardı. Herkes birbirine düşmanca bakış atıyor ve kesinlikle konuşmuyorlardı. Krallar ise yukarıdan dikkatli ve yoğun bakışlar atıyor ve kazanmaları gerektiğini hatırlatıyorlardı her birine.

Kazanan Krallık aynı zamanda geleceğin Kralı veya Kraliçesi olacağından dört krallığa baskı kurabilme şansına da sahipti. Mantıken her şey iktidarda bitiyordu.

Valeria Krallığı giydiği sarı zırhlar ve kuşandıkları sarı kabzalı kılıçlar ile hazır görünüyordu. Herkesten çok kendinden eminlerdi.