9

42 9 0
                                    

Gözlerimi yorgunlukla açtım, ne ara geldiğimi bilmediğim eve en son ağlayarak girdiğimi hatırlıyordum. Dün gece hakkında hatırladığım tek şey Alçin'in beni öpüşüydü. 

Yataktan fırladım, "öptü." 

Parmaklarım dudaklarımdayken Işıl karşımdaki aynada kendini süzüyordu, omuz üstünden bana baktı. "Kim öptü seni rüyanda?" ,

Gülmesi ile gözlerimi ona çevirdim, ciddi bakışım ile kaşları çatıldı. "Hiç." diyerek geri uzandım.

"Geç kalacaksın, ortak dersimiz var bugün."

Omuz silktim, ne okula gitmek ne de Alçin'in yüzünü görmek istiyordum. 

Beni bana sormadan bir anda öpüşü içimi hüzünlendirmişti. Arkadaşım olarak bildiğim kız daha fazlasını istercesine belimi sıktığında onu iterek eve gitmiştim. Otobüs bulamadığım için yürüdüğüm yolda yorgunluktan ağlamıştım. 

Ya da şaşkınlıktan. 

Yıllar boyu aradığım arkadaşım bir anda kilidi çıkartmış ve beni öpmüştü. 

Bu beni rahatsız eden şey değildi.

Hızlıca yataktan ayrıldığımda Işıl'ın bakışları ile karşılaştım. Odadan çıkarak elimi yüzümü yıkamak için banyoya gittim, rutin işleri hallettikten sonra dişlerimi fırçaladığımda arkamda gördüğüm siluet ile sıçradım.

"Korkuttum mu kızım kusura bakma?" dedi eniştem. 

Ağzımdaki diş fırçası ile ona baktığımda banyodan sıvışmıştı, eline aldığı havlu benimdi.

"Anişte o beyim ya!" dedim ağzım macun doluyken. "Bir şey mi dedin kızım?" diyerek kafasını içeri soktuğunda tükürerek ona döndüm.

"Benim o enişte."

"Haa pardon, hanımın sandıydım." diyerek itici bir şekilde havluyu fırlatmasıyla göz devirdim. Çıktığı gibi kapıyı kapatıp kilidi çevirdim, adam aşırı itici bir yapıdaydı. 

Işıl ile 4 dersimiz ortaktı, aynı evde yaşamamızın aksine hep birlikteydik. 

Ancak şöyle bir şey vardı ki Alçin ile aynı sınıftaydık. Kendisi savcı olmak istiyordu. Ben ise avukat. Hala hikayesini merak ederken dün bir anda onu itip gittiğim için belki de duyacağım hikaye başlamadan bitmişti. 

Duş alıp aşağı indiğim zaman masada gördüğüm üç şamata ile bir peynir ağzıma atıp, "Afiyet olsun size." diyerek hızlıca evden çıktım. 

Sokakta ilerlerken arkamda gördüğüm Işıl ile adımlarımı hızlandırdım. Biraz daha hızlanırsam dünden beri yaptığı göbeğini eritebilirdi. 

"Böyle mi görüşeceksin Sancak'la?" diyerek göbeğini gösterdim. "Beni göbekli de sevebilir pis nugga seni." dediğinde güldüm. Body Shaming yapacak birisi değildim, onu sinir etmek hoşuma gidiyordu. 

"Gelir mi ki ya?" dedi ağzına götürdüğü koca sandviçi ısırarak. 

"Bilmem, o göbek atışınızdan sonra 'numaram sendeee,, sıııfıırr beş yüüzzzz' diye atışmamanız garip."

Omzuma vurduğunda birlikte gülüştük. Yirmi dakika sonra yürüyerek vardığımız üniversitenin kapısında gördüğüm Alçin ile durdum. Bizi gördüğünde gülümsemiş ve dün hiçbir şey olmamış gibi yanımıza gelerek kollarını omzumuza atmıştı. 

On dakikadır bitiremediği sandviç mi diyeyim yoksa ikinci sandviçi mi? Işıl sandviçi Alçin'e uzattığında Alçin bir ısırık aldı. Obur olan ikisine de bakarak güldüm. Alçin'in koyu yeşilleri donuktu. 

Alçin okula girip sınıflara yerleşene kadar yüzüme bakmadığında içimi telaş kaplamıştı.

Önümdeki sıraya oturduğunda parmağımı omzuna bastırmak için ittim ancak vazgeçtim. Beni öpen oydu, konuşması gereken o olmalıydı.

Işıl bunu fark etmiş olmalı ki beni dürttüğünde omuz silktim. "Bir şey yok."

Kaşlarını çattı ve yüzünde soru işaretiyle bana baktım. "Cidden yok bir şey." 

Kafasını sıraya koyduğunda anında uykuya dalmasıyla şaşkınca ona baktım. Lisede de sürekli uyurdu, bildiğim üzere uyuyup geçmişti sınavları. Garip bir kızdı. 

Ders boyunca Alçin'i istemsiz süzdüğüm için tüm dikkatim ona yönelmişti. Hisseder gibi kıpırdaşarak yan sıradaki kız ile yerini değiştirmek istediğinde kaşlarımı çattım. 

"Abartıyorsun." 

Arkasını dönerek kaşlarını kaldırdı, "Kaçan birisine göre çok istikrarlısın sende."

"Kaçtığım yok, yaptığın normal miydi?"

Dersin ortasında atışıyorduk. Hoca lafını kestiğinde Alçin yerine oturarak kıza özür dilercesine dudaklarını bastırarak baktı. Bir kaç dakika sonra kol altından uzattığı notu parmaklarından aldım. 

Korkaksın.

Sanki beni görebilecekmiş gibi çattım kaşlarımı. Lisedeymiş gibi kağıtla not yollamıştı resmen bana, az önceki gibi arkasını dönüp konuşabilirdi. Yüzüme bakmak bile istemiyordu belli ki. 

Beni öpenin o olmasına rağmen bana korkaksın demesi çok garipti. 

Oflayarak başımı sıraya yasladım. Ders bitiminin ardından hızlıca sınıftan ayrıldım, koridorda ilerlerken bileğimi kavrayan parmaklar ile durdum. 

Beyazdı. "Gelsene bi benimle." dedi Melda. Bileklerimi saran parmakları olabildiğinde hafif beni çekmişti. Neresi olduğunu bilmediğim bir odaya çekip kapıyı kilitlediğinde tedirgin oldum. Arkasını dönerek saçlarını karıştırdı. 

O bana yaklaşırken kalbim ağzımda atıyordu. 

Yalancıdan Mektuplar // GXGWhere stories live. Discover now