10

58 12 0
                                    


Onu her gördüğümde yayılan o deniz kokulu parfümü burnumu sızlatmıştı. Melda içimde bir şeyleri sızlatıyordu. 

Başımı iki yana sallayarak tek ayağımı sallandırdım. Yaklaşarak elime uzattığı günlüğüm ile kaşlarım çatıldı.

"Unutmuştum."

İçimden söyleyeceğim şeyi sesli söylemiştim şokla. Titreyen irisleri ile yanıma yaklaştığında onu izledim.

"Hatırlamadığına göre seninle nasıl konuşabilirim ki?" dedi.

Neyden bahsediyordu?

"Gördüğüm ilk albinosun."

Kıpkırmızı dolgun dudakları yukarı kıvrıldığında gözlerim onun hareketlerini izliyordu.

"Arkadaşındım, yakındık seninle."

"Bulgaristan'da mı?"

"Hhm." dediğinde onu süzdüm, hatırlamıyordum.

"Cidden hatırlamıyorum ama..." Günlüğe bakarak dudaklarımı kemirdim. "Teşekkür ederim getirdiğin için."

Onu deli gibi tanımak istiyordum.

"Sorun yok." diyerek arkasını dönmüş kilidi açarak odadan çıkmıştı.

Böyle çabukça çıkabilecekse neden kilitlemişti sikik kapıyı?

Kapıyı hızlıca açarak bileğini kavradım, dudaklarından kısa bir inleme çıktı. Aptal gibi sıkmıştım bileğini.

"Melda." dedim ellerimi çekerken.

Arkasını dönerek soru sorarcasına bana baktığında iç çektim, "Seni tanımak istiyorum desem?"

"Geri zekâlı mısın desem?"

Kaşlarımı çatarak ona baktım, neden bu kadar inkar ediyordu? Tanımıyorsam tanımıyordum.

"Sana verdiğim şeyi de mi unuttun, attın mı yoksa?"

"Ne verdin ki bana?"

Hüzünlü gülümsemesi yüzüne yayılınca kaşlarımı çattım. Bana verilen mor kilidi Alçin vermişti, anahtarı ise ondaydı. Başka sakladığım bir şey yoktu. Başkada arkadaşım olmamıştı.

Yine de sormak istedim.

"Mor kilitten mi bahsediyorsun?"

Bakışları donuklaştığında mavilerinin açık renge bürünmesini izledim.

"Sen mi verdin onu?"

"Mor değil, maviydi." dedi. Düzeltmesi ile kaşlarımı çattım. Bana verilen kilit mosmordu. Anlamadığım diğer nokta ise bunu verenin Alçin oluşuydu.

"Mordu o, mavi değil."

Kafasını iki yana sallayarak güldü. "Mor kilit değil, maviydi. Benden iyi mi bileceksin?"

Kafam karışmıştı. Bana aynı kilidi veren iki kişi olacak değildi.

"Renk körü olduğunu unuttun mu?"

Söylediği şey ile kaskatı kesildim, Protan Renk Körü olduğumu sadece ailem biliyordu.

"Sen..."

"Ben o kızım." dediğinde kaşlarım çatıldı. Alçin'in elinde tuttuğu mor anahtar kimindi o zaman?

Başımı anlamazcasına salladım, ben her geri gittiğimde bana karşın attığı adımlara karşın gözlerimi kısarak onu süzdüm. "Alçin."

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Jun 13 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Yalancıdan Mektuplar // GXGWhere stories live. Discover now