13.Bölüm

34 6 3
                                    

Akito'nun Anlatımı

     Parktayken zamanın nasıl geçtiğini farketmemiştik. Böyle şeyler hoşuma gitmese de Toya'nın salıncakta sallanırkenki halini görmem bile zevk almama sebep olmuştu. Onu uyarmama rağmen Emu demirden yapılma kaydırakta o kadar çok kaymıştı ki saçları havada uçuşmaya başlamıştı. Ama yine de kaymaya devam etmişti ve ben de ondan uzak durmaya çalışmıştım. Toya kendi ülkemde olmamama rağmen beni diğer Korilthlilere karşı rahat hissettiriyordu. Sözde gardımı indirmeyecektim ama Toya'nın mutluluğu dikkatimi dağıtıyordu. Sanki çocukken bir çocuk olmamıştı ve bunun acısını şimdi çıkarıyordu. Belki de zamanında çocuk olmasını engelleyecek şeyler yaşamıştı, benim gibi. Bilemiyordum ama ona yakın hissetmek elimde olan bir şey değildi.

''Akito! Yaran iyi mi?''

     Toya'nın şu son bir saate on dakika aralıklarla tekrar ettiği tek şey buydu. Aynı zamanda etrafa bakıp birilerinin bize bakıp bakmadığını kontrol ediyordu. Sonuçta beni buraya getirmesi bile tehlikeliyken parka gelmiştik. Ama ilk başta bunu kabul eden bendim çünkü bir yandan görmek istediğim bir şey vardı. Bir yandan da saat geç olmaya başlıyordu ve büyük ihtimalle yokluğumu fark etmiş olmalılardı.

''İyiyim. Ama gitsem iyi olacak gibi.''

Toya şaşırmış ve endişeli bir şekilde baktı.

''Bu halinle mi? Sınıra kadar eşlik edebilirim.''

''Aslında gitmeden uğramak istediğim bir yer var ve sana yük olmak istemiyorum. Zaten yeterince yük oldum.''

''Hayır, yük olmadın. Lütfen eşlik etmeme izin ver.''

     Kararsız bir şekilde iç çektim. Bakmak istediğim şeyi onun görmesini istemiyordum. Onun geçmişim hakkında bir şeyler öğrenmesini istemiyordum. Sanki kanayan bir yaranın üstüne kolonya dökülmesi gibi hissettiriyordu. En başında Toya benim yaramı görmemeliydi. Benim için bu kadar endişelenmezdi ve kendimi bir açıklama yapmaktan kaçar bir durumda bulmazdım.

''Bilemiyorum Toya. Eğer beni fark ederlerse senin de başın belaya girebilir. Seni bu duruma sürüklemek istemiyorum''

''Başım belaya da girse senin iyi olduğundan emin olmak istiyorum.''

O an neden diye sormak istedim ama bunun cevabını Toya'nın da bilmediğini hissettim.

''Eğer bu kadar ısrar ediyorsan karşı çıkamam sanırım...''

''Evet ısrar ediyorum. Emu'ya gideceğinin haberini vereyim.''

Toya,Emu'ya gideceğimin haberini verdikten hızla yanıma geldi.

''Akitoo gidiyor musun?? Biraz daha kalsaydın birlikte tatlı yerdik!''

''Teklifin için teşekkür ederim Emu ama gerçekten gitmem gerekiyor.''

''Ah...Başka bir zaman o zaman.''

Emu üzgün olduğunu belirtmemeye çalışsa da üzgün olduğu belli oluyordu.

''Evet. Sonra görüşürüz o zaman Emu.''

''Görüşmek üzere Akito! Bay bay!!''

Emu bana zıplayarak el sallarken ben de ona el sallayıp karşılık verdim ve önüme döndüm.

''Gitmek istediğin yer neresi Akito?''

''Tarif etmek biraz zor. Sanırım şu yerden gidersek oraya varabiliriz.''

Toya benim ona yol tarifini vermem konusunda şaşırmış bir şekilde bana baktı. Evet, Korilth'in yollarını iyi biliyordum. Bazı sebeplerden...

''Korilth'i bu kadar iyi bildiğini bilmiyordum Akito.''

Kopartılması Gereken Bağlar (Akitoya)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin