Kerem:
İnci?Kerem:
Neredesin?Kerem:
Güzelim niye telefonlarını
açmıyorsun?Kerem:
Bütün eşyalarını toplamışsın
İnci beni delirtmek mi
istiyorsunKerem:
Bodrum'daki evde misin?Kerem:
Gelip seni alamayacağımı
biliyorsun değil mi? Yarın
kamp başlıyorİnci:
Keremİnci:
Evde birkaç bardak
kırılana kadar tane tane
açıklıyordum ama tekrar edeceğimİnci:
Bu sadece bugünün olayı değildi.İnci:
Yemin ederim seni seviyorum,
bu hayattaki kimseyi seni takdir ettiğim
kadar etmiyorum, senin karakterini
övdüğüm kadar kimseninki övemem
kusursuz birisinİnci:
Ama biz birbirimiz için yaratılmamışız
ben bunu bilerek seninle
olamam.İnci:
Ayrıca beni almaman için
uzaklaştım. Sana söyledim, arkadaşlarının
önünde seni reddedemezdimİnci:
Onlara ne zaman istersen
o zaman ayrıldığımızı söyleyebilirsinİnci:
Kimseye bir açıklama yapmak
zorunda değilsin ama gerekirse beni suçlaİnci:
Çünkü suçlu olan benim.
Artık yapamıyorum.Kerem:
İnci bunu bize niye yapıyorsun?
Bir anda ne değişti? Her şey
çok güzel gidiyordu.Kerem:
Tamam. Belki çok hızlı oldu her şey,
belki evlilik fikri seni korkuttu
ama bu kadar kolay vazgeçemeyizKerem:
İstediğin gibi biraz uzak kal
Kamp başlasın, sonra Dortmund'a
gelirsin ve yüz yüze konuşuruz
olur mu?İnci:
Kararım kesin.
Ayrıca seni etkilememek için
çok uğraşıyorum, milli takımda
olduğun için çok
mutluyum Kerem.İnci:
Umarım hep çok mutlu olursun.
Belki biraz zaman, sonra
benimle arkadaş kalmayı istersin.
Bunu çok isterimKerem:
Veda etmeyi kes.
İstediğin zaman senin,
sonra yüz yüze konuşacağız.İnci:
Ben artık daha fazla
zaman istemiyorum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Blamed | Barış Alper Yılmaz
Historia Corta-"Nefret ve açgözlülüğümüz yüzünden çok şey kaybettik. Şimdi kimi suçlayacağız?"