Çağatay Akman' Seninle Olmak Varya"🫶🏻💋"
"Yurt dışında şu an. İsmi Altay. Sana söylememesinin sebebi böyle kötü bir abinin var olduğunu bilmemen. Çok pislik bir herif Altay. Kaleli'lerin, yani Yaman ve Çınar'ın kız kardeşini..."
Gözlerim anlamsız anlamsız bakışlar attı Selim'e. Bu şaka mıydı? Kabus muydu bu?!
O an Çınar'ın bağırışları geldi gözümün önüne.
"Kardeşim nasıl yaşadıysa, sende yaşayacaksın!"
Derin bir nefes alıp verdim. Selim'in gözlerine bakarak kafamı salladım. "Ne yapmış kardeşine?" dedim duymak istemiyor gibi.
"Zorla birlikte olmuş kızla," dedi, söylemek istemiyor gibi. Kafamı olumsuz anlamda salladım. Hiç tanımadığım bir şerefsizin günah keçisi mi olmuştum?!"Altay'ı sikemedim ama seni..." Devam etmedi, sinirle nefesini verdi. Gözlerimden hızla dökülen yaşlar daha da sızlanmama neden oldu...
Daha da sıktı ellerimi, artık parmaklarımı hissetmiyordum.
Kendine hakim olmaya çalıştı bir süre. "Herşeyin bedelini sen ödeyeceksin! Aras diye bir adınız kalmayacak!""Ne olur bırak beni," dedim sadece ve sadece. Beni tuttuğu gibi kaldırdı. Hızla saçlarıma geçirdiği elleriyle çekiştirmeye başladı. Acıyla sızlandım, başka da yapacak bişeyim yoktu.
Bir odaya girmiştik. Kapıyı sertçe kapattı Çınar. Dönüp baktığım gibi geriye doğru adımlar atmaya başladım. Üzerime üzerime geliyordu.
Kafamı olumsuz anlamda salladım. "Gelme..."
Dişlerini sıktığını görebiliyordum, kafamı salladım yine ve yine. "Gelme, gelme!" diye haykırdım. Sonunda gidecek yerim kalmadı.
"Yemin ettim! Bunu yapacağım için yemin ettim, yaşattığını yaşatacağıma yemin ettim!"Nefes nefese ellerimi saçlarıma geçirdim. "Ben bişey yapmadım ama! Ben günahsızım!"
Ellerimi tutan elleri hissettiğimde gözlerim açıldı. Kafamı kaldırıp Selim'e baktım. Bana öyle anlayışlı bakıyordu ki... Ellerimi sıkıca tuttu hiç bırakmayacak gibi.Boynuna sarılıp sarılmasını bekledim. Ellerini belime sarıp ayağa kalktı. Sıkıca tuttu beni. Boynuna sımsıkı sarıldım. İçeriye geçti hızlı adımlarla. Salona geçtiğimizde kucağından indirdi beni.
"Ben senin yanındayım," dedi yanaklarımı avuçlarının arasına aldığında. Gözlerimi kapatıp açtım. "Hatununum değil mi?"Gözlerinin içine baktım. Kaşlarını çattı. Kafamı olumlu anlamda salladım. "Hatırlıyorum. Benimle evlen demiştin, sakın sözümden cayayım falan deme."
Dişlerini gösterdirdiğinde bende gülümseyerek baktım dudaklarına. "Hatırlıyor olmana şaşırdım sarı. Söz ağızdan bir kere çıkar. Ne yaptın bana anlamadım ki..."
Gülümserken ellerimi omuzlarına yerleştirdim. "Sen bana ne yaptın anlamadım ki," dedim gülümseyerek.
Dudaklarımı dudaklarının arasına alıp uzunca içine çekti, o süre zarfında bende tadını çıkardım.
"Güzel kızım," diye fısıldadı dudaklarıma. Kafamı hafifçe salladım çocuk gibi. "Bayılıyorum bu kelimelerine," diye fısıldadım. "Söylediğin ilk günden beri eriyorum.""Güzel kızım," diye fısıldadı tekrardan. Eridiğimi hissettim gerçekten. Omuzlarını sıktım zevk aldığımı belli etmek için. "Selim..."
"Kızım..."
Dudaklarımız ateşle birbirlerini bulurken kısa bir süre inlemiş olabilirim. Yanaklarımı okşarken dudaklarımı yemeye devam etti. Gözlerim zevkten açılmıyordu, kendimi Selim'in güzel kollarına bıraktım.Öpüşmeye devam ederken belimi duvara yasladı. Bacaklarımı tuttuğu gibi yerle iletişimini kesti. Bacaklarım beline dolanırken ellerimi saçlarında gezdirdim. Dudaklarımızın ayrılmaya niyeti yoktu, daha da sert öpmeye başlamıştı.
YOU ARE READING
HATUNUM
FantasyBir uzun yoldan geldim, ardım bomboş. Aşk yolundan dönmem derdim, kimler sarhoş?