5. Bölüm: İddea

46 13 14
                                    


Bölüm Şarkısı:

Kalben - Rüzgar
Aşkın Nur Yengi - Ay İnanmıyorum

Keyifli okumalar.💖✨

....

Duygularımın ele geçirildiği bu münakaşada Alara'ya diğer derse katılamayacağımı, işim çıktığını söyleyen bir mesaj atmıştım.

Adımlarım kampüsün hemen karşısında kalan kapalı spor salonunu bulduğunda büyük kapıyı aralayarak içeriye girdim.

Kocaman spor salonun da basketbol sahasında duran top
haricinde kimse yoktu.

Elimde ki telefonu açıp uygulamaya girdim.

-Beria Soykır: Neredesin?

Attığım mesaja zaman geçmeden cevap geldi.

-054: Arkanda.

Okuduğum mesaj ile şaşkınlıkla arkamı döndüğümde Agit'i dibimde görmüştüm.

"Korkuttum mu?" Sorusuna karşılık kafamı sallayarak konuştum.

"Korkuttun." Bir adım uzaklaşıp kendimi geriye çıktım. Bu hareketim ile o iki adım yaklaşarak dibime girdi. Kafamı kaldırdığımda yüzlerimiz neredeyse aynı hizaya denk geliyordu.

"Beni niye çağırdın?" Diye sordum.

Elinde tuttuğu çantayı kaldırarak konuştu. Bu sırada üzerine giydiği şort ve sıfır kollu t-shortü inceleme fırsatı yakaladım.

"Karşılıklı basketbol maçı atacağız. İtiraz istemiyorum. Bu çantanın içinde sana uygun şort ve t-short var, giy gel."

Normalde bu cümleye vereceğim cevap, oldu başka bir isteğin var mı olurdu. Şimdi ise onun istekli tavrını kırmamak istiyordum. Kibarca reddetmenin zararı olmazdı.

"Ben hiç basketboldan anlamıyorum. En iyisi ben gideyim sen de oynayacak başka birini bul olur mu?" Sorduğum soruya cevabı bile beklemezken adımlarımı daha yeni girdiğim büyük kapıya yönlendirdim.

Bu sırada kolumdan tutulup sert bir vücuda çarpmanın etkisiyle başımı bana bakan yüze kaldırdım. Gözleri yüzümün her yanını talan derken konuştu.

"Geçen kantinde üzerime döktüğün çayın acısını hala yaşıyorum. Üzerine döktüğün çayın karşılığını senle basketbol maçı oynayarak ideaya girmek istiyorum." Sözlerinin ardından kaşlarım çatılırken konuştum.

"Ne ideası?" Bakışlarını kısa bir anlık düşen dudaklarımdan kaldırıp gözlerime değdirdi. Bu hareketi ile kalbim talan olmuştu.

"Evinize geldiğimde masada dediklerim, hatırlıyor musun?"
Bakışlarımdan hatırlamadığımı anladığı için cümlesine devam etti. "Yapılan hiç bir şey karşılıksız kalmamalı demiştim. O gün geldi."

"O gün üzerime çay döken sen değil de başka bir kişi olsaydı emin ol kantinden çıkamazdı fakat sen... dedi ve durdu. Ardından adem elması hareket ederek yutkundu.

''Fakat ben?'' dedim onun konuşmayacağını anladığımda. Bir adım benden uzaklaşıp konuştu. ''Boş versene.'' dedi ve kestirip attı.

''Şimdi benimle oynuyor musun, oynamıyor musun?'' dedi kollarını göğsünün altında birleştirirken.

Ben oynamayı bilmiyordum ki nasıl oynayacaktım. Başımı olumsuz yönde sallayarak konuştum. ''Kendine oynayacak yeni bir oyun arkadaşı bulmalısın çünkü ben oynamayı bilmiyorum.'' Sözlerimin ardından daha yeni açtığı aramızı geri yaklaşarak kapattı.

MANOLYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin