Yer alan hikâye de bana aittir iyi okumalar:)
Değil miydim, değil miydik. Sen ben, ben sen. Olmadık mı olamadık mı, sen oldurmadın ben olduramadım. Hüsrankâr ben ziyankâr sen oldun. Her hüznün sebebi aşk değildir. Keder, ziyan, hüsran dururken aşk da neci?
Bu satırlar anlaşılamayanlarca yazılıp okunmadı mı bunca zaman, sende necisin? Anlayamayan.
Dinle şimdi neymiş ziyankâr ve hüsrankâr.
Günlerden bir gün ziyan doğmuş. Çok acımasız çok arsızmış. İnsanoğlu Dünya'ya geldiğinde her kötünün gönlüne taht kurmuş, kötüyü gözünden tanırmış. İnsanoğlu çoğaldıkça ziyanın nefsi de artmaya daha da azmaya başlamış. Her kendini taşıyana da ziyankâr demiş. Ziyankârların birbirlerine yaptıkları birtürlü kendilerini tatmin edemiyor daha büyük bir iştahla gelecek bir kurbanı bekliyorlardı. Hüsranı.
Günlerden bir gün hüsran doğmuş büyük bir aşkla. Bağında açan çiçeğe, dalında öten bülbüle ve bir ziyankâra aşıkmış. Hüsran iyilerin, saf sevenlerin gönlüne yer edinmiş, gönlünde onu taşıyanlara da hüsrankâr demiş. Ziyanın beklediği olmuş ve kurban olarak hüsranı seçmiş ama içinde ki arsızlık öyle büyümüş ki kendini fazlaca tatmin etmesi gerekiyormuş çok arsız ve acımasız bir plan yapmış. Hüsranı kandırmış.
Onu seviyormuş gibi yapmış, onu çok çok çok mutlu etmiş diğer ziyankârlar da hüsrankârları böyle mutlu etmiş. Beklenen gün gelmiş ziyan hüsranı hayal kırıklığına uğramış, ihanet etmiş, yalan söylemiş. Hüsranın içine öylesi bir yük oturmuş ki birdaha kalkmamış. Bu yük hüsrankârların da içine işlemiş artık hüsran ve hüsrankârlar aşkla beraber hüznü de taşımışlar yüreklerinde. Zamanla hüsran ziyanla, hüsrankârlarda ziyankârlarla karşılaşmışlar ve hüsran ziyana yaşattıklarını yaşatmış. O gün ziyanında içine bir duygu işlemiş. Pişmanlık.
Gündüzleri hüsrankârlar ne kadar etrafa mutluluk saçan neşeli, ziyankârlar da ne kadar arsız ve acımasız olsa da ikisi de geceyi beklermiş. İkisi de keşkelerde boğulurmuş. Hüsran aşık, ziyan arsız olduğu için ağlar dururmuş. Her ne olursa olsun hüsran hep aşık ama kırgın, ziyan da hep arsız ama pişman kalmış.
İnsanoğlu ilişkileri ne olursa olsun birbirini ziyan ve hüsrana uğratmış bunun en büyük sebebi de sevgi ve aşk olmuş ziyankârlar da kurşun yerine sevgiyi silah yerine dilleri kullanmışlar.
- " Napayım şimdi bu hikâyeni? "
- " Neden ziyankâr oldun? "
- " Sen hüsrankâr ol diye. "
Bu satırlara anlamını siz verin okurlarım, ziyankârı ve hüsrankârı siz belirleyin. Giden mi kalan mı, kıyan mı kıyamayan mı ya da dahası ve azı mı ?
Yorumlara...
£ ¥
Her kurguya bölüm yazdım sırayla paylaşacağım takipte kalın :)
YOU ARE READING
SENİZA
PoetryKurgunun içerisi kısa hikayeler, şiirlerdir ve kısa kısa paragraflardır. Yazılmış veya yazılmakta olan kurgu çeşitlerinden hem içerik hem de yazım olarak farklıdır. Değişiklik iyidir her zaman kalıplara sığamazsınız:) * * All fictions have started...
