İSTİĞRAK

6 2 0
                                    




Sevmek için, bir sebep aramaya gerek yok.

Nefret etmek içinse, sebepsiz bir duygu gerek.

Bilmem bu âlem de kaçıncı günüm,

Kaçıncı gördüğüm safahât!



Âtîyi düşününce, nedensiz bir ye's düşer yüreğime.

Mahmur bir edayla, âfâka istiğrak etsem,

Sonra harelerim âfâka karışsa, belki dalgalar belki dağdan esen yele karşın, izlesen.

Sen âfâka dalarsın, bense sana, harelerine.



Hani bilmesem neci olduğunu, her bir şeyler nazire ediyor sanarım.

Hani misâl, mısralarımda şen heyecanları işlesem, olur ya misâl.

Ne güzel okudun öyle, hâlâ da okuyorsun,

Bekleme boşuna, böylesinin yabancısıyım ben üstat.

Burukluk, hüzün benden, ötesi senden yana olsun ne çıkar belki de mutlu olurum, misâl.



Son okuduğun kitap meselâ,

Son dinlediğin ezgi, son ayak bastığın yer,

Ne de şanslı öyle! Şanslı değil kıskandım sadece.

Böylesi bir rehzen, böylesi bir rüçhan hangi kulda var?

Zîrâ ikisi tek bedende bulunmamalı, zannımca kalbatanlıktır bu!



Zîyâdesiyle sebat ettim bu vakte kadar, bu aleme.

Fanîyiz elbet fakat böylesi bana fazla!

Sen ki bilmezsen âfâkta istiğrak etmeyi, şiir okumayı,

Bir çiçeği koklayıp çocukların başını okşamayı,

Sevmeyi, ondan zîyâde nefret etmeyi nereden bileceksin?

Sen hiç sevmemişsin ki! 

SENİZAWhere stories live. Discover now