BEN VE BEN

35 17 2
                                    


Önceden deli gibi heves ettiğim dondurmam artık önümde ama kaç seferdir eriyor ben yiyemeden. O dondurma için ailenden harçlık alman, bakkala koşman falan güzelmiş, şimdi anlıyorum. O dondurma gibi lokmalarında boğazından geçmemesi, ama yemek zorunda olmanın verdiği o his. Tarifi yok olamazda. Kırgın mısın, üzgün müsün, mutsuz musun umurlarında değil. İşte bu yüzden Mutsuzlar Kenti.Artık sebze de yiyince anlıyorsun bazı şeyleri en azından ben anladım. Bunu yazarken de o erimeye yüz tutmuş çikolatalı dondurmam yanımda ve bilin bakalım kim yemeye can atıyor ve bilin bakalım onu kim yiyemiyor, yine ben. Bir çocuk için o dondurmanın su gibi olacak kadar beklemesi imkansızdır, hele ki sevdiği aromalıysa imkansız ötesidir. Peki bu dondurma neden her seferinde su gibi olup çöpe gidiyor? Bakmayın böyle şeyler yazdığıma bende çocuğum en azından ruhum. Ah peki doğruları konuşayım, bir yanı hep buruk kalan bir çocuk var ama o nerde bende bilmiyorum. İçimde mi, aklımda mı, kalbimde mi, ruhumda mı?Cevapsız sorular. Bari şu su gibi dondurmayı bitireyim malum senaryoyu herkes bilir, değil mi? 

SENİZAWhere stories live. Discover now