BÖLÜM 6

18 3 0
                                    



EJDERHA VARİSİ VE GENÇ SÜVARİLERİ


BÖLÜM 6


҈




Keyifli okumalar :)



Geceyi bölen tek şey gökyüzünde parlayan ay ışığı iken, evlerin arkasında duran iki çift göz, aya inat daha çok parlıyordu. Devasa büyülükte ejderhanın sırtında duran adam, hiç kıpırdamadan öylece bana bakıyordu. Karanlıkta bile olsak, göz göze gelmiştik. Bunu anlayabiliyordum!

Giydiğim beyaz geceliğin kenarlarından sımsıkı tutup bir adım daha yaklaştım ejderhanın sırtında duran adama doğru. Ejderha hafif yerinde kıpırdanıyor, ama asla sabahkine nazaran kükremiyordu. Sessizce karanlığın içinde boy gösteriyordu ikisi de.

Evlerden birinin çatının üstüne konmuştu. Burnundan verdiği sert nefes sesi buraya kadar geliyordu.

"Bayan Lillesol!" diyen adamın sesiyle irkilip zorda olsa, omuzumun üzerinden ona baktım. "Ejderha Süvarisi Drake, sizi bekliyor!" dedi. Yaralı olduğunu ve şu anda bana ihtiyacı olduğunu söylemişti. Üzerindeki siyah zırhtan ve başındaki miğferden anlaşılacağı üzere bu sabahki gördüğüm askerlerden olmalıydı.

Sertçe yutkunduğumda, üzerimdeki gecelikten dolayı titrediğimi fark ettim. Tabi ejderha ve üzerinde oturan adamın etkisi de büyüktü üzerimde. Adam yine benden bir cevap bekliyor gibi kaşlarını havalandırıp yüzüme bakmaya devam etti. Ejderhasıyla gideceğimi söylemişti ama asla o ejderhaya binemezdim.

"Olmaz!" dedim dişlerimi sıktırarak. Karşımda duran adamın kaşları hemen çatıldı, niye böyle söylediğimi anlamayarak. Onu daha fazla bekletmeden, "ejderha ile gidemem." Dedim. Ki yaralıydı ve benden onu iyileştirmemi istiyordu ama ben daha kendimde bile değildim, onu nasıl tedavi edecektim.

"Oraya çabuk varmanız için bu gerekli!" dedi adam. "Ejderha Süvarisi yaralı!"

Omuzumun üzerinden baktığım askerden bakışlarımı çekip tekrardan benden elli veya almış metre uzağımdaki ejderha ve ejderha süvarisi olarak adlandırdığı ve o kişinin isminin Drake olduğunu öğrendiğim kişiye baktım. Gri ejderhanın sırtında küçücük dursa da, korkusuzca duruşu, gözlerimden ayırmadığı gözleri, hükmünün büyük olduğunu gösteriyordu.

Arkamda öylece bekleyen asker onun yaralı olduğunu söylüyordu ama şu anda ejderhaya binip kapıma dayanmıştı. Yaralı olup olmadığına karşı hislerim beni kendine doğru çekiyordu. Umarım bugün kütüphanede karşılaştığım o kadın ile ilgisi yoktur, yoksa başımı istemeden belaya sokmuştum.

"Binemem o ejderhaya!" dedim bastırarak. Bakışlarım o adamın yüzünden ayırmamıştım. "Ama bayan Lillesol-" dediğinde asker, hemen araya girip lafını kestim. "Sana dedim ki, o ejderhaya binmem!" deyip burnumdan sesli bir nefes verdim. Sinirlendiğimi görmesini istemiştim.

Adamın da başka çaresi olmadığını belirten sesli bir nefes verdiğini duydum. "Peki bayan Lillesol, sizi saraya atla götüreceğim." Dediğinde, başım ile onu onayladım. Fazla ısrar etmeyişine sevinmiştim. Bir ejderhayı görmek zaten beni şaşkınlığa uğratmışken, birde ona binmek sonum olurdu. Ki o adamı da tanımıyordum. Bir yabancıyla ejderhanın sırtına binmek, kulağa tuhaf geliyordu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 16 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

EJDERHA VARİSİ VE GENÇ SÜVARİLERİ (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin