08: Kelimelerden Uzak Diyarlar

415 45 70
                                    

KANLI HATIRALAR PORTRESİ

🫀

kelimelerden uzak diyarlarda yaşıyor sanki,
bense onun kurak kalbinde ölüyorum.

🫀

çağan şengül, yaşamak dediğin

08: Kelimelerden Uzak Diyarlar

Sert adımlarla boş koridorda ilerlerken gri gözleri tam karşısındaki noktadaydı. Ürkütücü gözüken gri duvarlardaki ruhsuzluğun bir yansımasıydı sanki bedeni. Bakışları dümdüzdü. Sol elinde sıkıca tuttuğu dosyanın içerisinde yazılanlar kafasının içinden geçip giderken gözlerinin saplandığı noktada dosyanın içerisinde gördüğü fotoğraftaki yüzün yansıması vardı.

Aldığı ilk görev değildi ancak bu görevin ne kadar önemli olduğunu bilmesi onu germiyordu. Arslan Kanık'ı da öz güveniyle kendine çekmeyi başarmışken olumsuz bir şeyler düşünmüyordu. Bunun her şeyi mahvedeceğini biliyordu. Bir şeyleri akışına bırakmak veya tamamen umursamamak onun için sıradandı.

Yapacağı bir hata birçok cana mal olabilirdi. En önemlisi masum bir kız çocuğu büyük bir zarar görebilirdi.

Bunu sadece babası dile getirdiğinde düşündü, diğer türlü bu ihtimali aklının ucundan bile geçirmezdi.

Ayağındaki siyah deri botların parlak, yeni temizlenmiş zeminin üzerinde bıraktığı tok sesler onun kulaklarındaki sesi susturmadı. Zihninin gerisinden bir yılan fısıltıyla ona dosyada yazılan bilgileri okurken kafasında ne yapması gerektiğini toparlıyordu.

Adımları birden durduğunda yılanın tıslayan sesi de adımlarıyla beraber kesildi. Gözleri omzunun üzerinden arkaya doğru kaydığında koridorun diğer ucundaki kapıdan dışarı çıkmak üzere olan Dora'yı fark etti. Dora öfkeyle sert adımlar atarken zeminde bıraktığı sesler Pars'ın zihninde yankı yapıyordu. Dora başını kaldırıp karşısına baktığında ondan uzakta durup bekleyen arkadaşını gördü. İfadesiz surat ifadesinde gram değişiklik olmaması Dora'ya kısa bir anlığına da olsa onun yerinde ne kadar çok olmak istediğini hatırlattı.

Dora ne zaman çok öfkelense Pars gibi umursamaz biri olmak isterdi.

Adımları hızlandı. Kafasının içerisinde dolanan sözcükleri yok sayıp Pars'a odaklandı. Gri gözlerindeki boşluğun yavaş yavaş yerini sorgular bir ifadeye bıraktığını ona yaklaştıkça fark ediyordu. Zümrüt yeşili gözleri yavaşça onun gri gözlerinden kayarak elinde tuttuğu dosyaya düştüğünde alaycı bir gülümseme dudaklarına yerleşti.

Her ikisine bir görev verilmişti.

"Sakın bana dosyada Aydın Yarkan'ın ismi var deme," dedi Dora aralarındaki mesafeyi kapattığında. "Siktiğimin piç herifini benden başka kimse iyi tanıyamaz diyorum ama anlamıyorlar. Görevin ne? Değişelim mi?" Dora Pars'ın elindeki dosyayı almak için uzandığında Pars hızla dosyayı geri çekti. Dora tek kaşını kaldırdı. "Gizli görev mi?"

"Hayır." Pars dosyayı almasına neden izin vermediğini sorguladı, ardından düşünmeyip dosyayı ona uzattığında çok kısa bir an Dora'nın elindeki dosyaya göz atmıştı. "Korumalık yapacağım."

"Arina Gece Kanık." Dora dosyanın başında yazan ismi okurken başını kaldırmadan Pars'ın gözlerine baktı. "Tatlı kızmış. Onun kızı değil mi?" Pars başını salladığında Dora'nın elindeki fotoğrafa bakıyordu. "Küçücük daha. Nasıl bir tehlikenin içerisinde olduğundan eminim haberi yoktur. Yazık olmasa iyi."

KANLI HATIRALAR PORTRESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin