Estoy bien

233 20 5
                                    

****✩₊˚

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

****
✩₊˚.⋆☾⋆⁺₊✧

"Evet sevgili formula 1 tutkunları, bugün silverstoneda İngiltere'nin göbeğindeyiz. Formula 1 'in ilk yapıldığı silverstone gp'de bizi neler bekliyor birlikte göreceğiz. Ben Ashley Cooper, formula bir hakkında tüm merak ettiklerinizi sizlere buluşturuyorum birazdan saatlerimiz 4'ü gösterdiğinde bir arada olacağız o zamana dek hoşçakalın" Lucas kaydın bittiğini gösteren bir hareket yaptığında mikrofonu indirmiş ve saati kontrol etmiştim yarışa daha 1 saat vardı ve halen f2 yarışları bitmemişti. Uzun bir gün olacağı daha ilk dakikalarında belli olurken paddock görmeyi umduğum şekilde nispeten daha az insana sahipti bu sayede bir az kafa dinlemek için standlardan yiyecek bir şeyler alabilir ve en azından yarışa bir kaç dakika kala enerjimi bulabilirdim.

Lucas ile öylece paddock da yürüyorduk. Lando ve Charles çoktan buraya gelmiş hatta bana bir kare bile vermeyi ihmal etmemişti. Bu yarışı benim açımdan meraklı kılanlarda onlar olmuştu, aralarındaki bu rekabet izleyicilere seyir zevki olarak dönsede benim için durum ikili bir yola ayrılıyordu. O gün Charles ile olanlardan pişman değildim, onunda olmadığını hatta onun aramızda bu olup biten her neyse daha da ileri aşamaya taşımak için şimdiden hazır olduğunu biliyordum ama benim için çok hızlı olup bitmişti ve anlık heyecanların kurbanı olmaktansa emin adımlar ile ilerlemek istemiştim.

Ben masaların birine oturmuş lucas'ı beklerken kolumu masaya yaslamış ve kafamı ellerimin arasına yerleştirmiştim. Gözlerim uykusuzluk ve yorgunluk çekerken biraz gözlerimi kapatmanın iyi olacağını biliyordum. Son yaşanan tüm olaylar bünyeme fazla gelmişti hakkımda yazılan iddialar, yediğim linçler, duygu karmaşaları ve Lando Charles ikilisi arasında dönen aptal muhabbetler. Hepsi başıma ağrılar girmesi için yeterliydi sadece gözlerimi bir kaç saniyeliğine kapatmanın bile bana iyi geleceğinin farkındaydım.

Gözlerim kapatmış bunun yanında kendimi dış dünyayada tamamen kapatmıştım. Yarış beni geriyordu Lando'nun kazanması ve hem kendi evinde hemde McLaren takımına getireceği ilk kupayı o podyumda birincilikle kaldırması şarttı.

Kafamda yarış hakkındaki tüm olanak ve şartlark analiz ediyor kendi kafamda bir podyum sırası düşünüyordum fakat bu düşüncelerimi hemen karşımdaki sandalyenin çekilme sesi ile bozduldu, Lucas olmalıydı fakat bu kadar çabuk gelmesini beklememiştim. "Ne çabuk geldin, standın önünde oldukça sıra vardı" gözlerimi açmadan konuştuğumda karşımdaki kişi sadece kıkırdamıştı ve şundan emindim ki bu kişi Lucas değildi.

Gözlerimi açtığımda Charles bana o tatlı ve içten gülümsemesi ile bakıyordu. Gözleri geçen günlere kıyasla hayat doluydu, neşesinin sebebi ben miyim diye sormak istedim ama bu düşüncelerimi geri plana atıp arkama yaslandım. "Şekerlemenizi bölmek istemezdim bayan Cooper" pekala dürüst olacağım resmi konuşmak kimi zaman çok ucuz ve banel geliyor ama Charles bana resmi bir hitap kullanınca (ki Bayan Cooper demesine bayılıyorum) gerçekten o gün gün batımında olan olayı tekrarlamak istiyorum, "sadece gözlerimi dinlendiriyordum Bay Leclerc" aynı tonla ona karşılık verdiğimde kıkırdaması solmuş sadece yüzümü incelemeye dalmıştı. Hava oldukça sıcaktı, üzerimdeki beyaz kiraz desenli elbisem bile bu sıcak karşısında mağlup oluyordu. Charles'ın sıcaktan etkilenmediğini söylemek haksızlık olurdu ensesinden dökülen ter damlaları burdan görünüyor ve kesinlikle bu ter damlaları bile ona yakışıyordu, "birini bekliyordunuz galiba ?" başımla onu onayladım, "evet Lucas'ı bekliyordum, sizi görmek süpriz oldu" tek kaşını havaya kaldırıp meydan okumak istediğini belli eden bir gülümseme ile suratıma bakmaya devam etti, "sürprizleri severim, bugün ki yarışda da sürprizlerimi ortaya sereceğim Bayan Cooper" kollarımı birbirine kavuşturup sakince onu dinledim. Bu yarış için ayrı bir hırs taşıdığının ve sonuçları ne pahasına olursa olsun Lando'ya o podyumu kazandırmak istemeyişini gözlerinden okuyabiliyordum. "Aklın başında olsun Perceval, adil bir yarış izlemek istiyorum. Kafandaki her şeyi bu yarış dışında tut" Charles bu tavrımı iyi anlamış olacak ki sinirlenmeye başladığını ima eder bir şekilde gülümsedi, Lando'yu bu kadar korumam ona cidden batıyor olmalıydı. "Resmiyeti bir kenara attığına göre bu konuda endişelerin var gibi duruyor" cümlenin devamı olduğunu biliyordum, söze girmedim ve Charles'ın kollarını masaya yaslamasını izledim "ama bilmediğin bir şey var, bu olayları yarış dışı tutarsam hırsını ve azmimi kaybederim" ciddileştiğini bir kilometre ötede ağacın yapraklarını kemiren bir tırtıl bile anlayabilirdi. Bu konu ne zaman bu kadar gündeme gelse kesinlikle sonu iyi bitmiyordu "senden tek isteğim bana bir korku vermemen Perceval" bu doğruydu, ikisinide bu saçma meseleler için yarış dışında veya sezonu tamamalayamadan hastane köşelerine atılmalarını istemiyordum. Onlar için bu canların önemi olmayabilirdi ama benim için ikisinin de iyi olması şarttı "merak etme Ashley, o yarış sonrası iyi olduğumu ilk sana hatırlatacağım"

we were born to die ☆ Charles LeclercHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin