6. Bölüm

50 16 8
                                    

Ryan balkon selamlaması ardından Leonard ile soylular arasında girdiği mücadeleden sıyrılmayı başarmış Violeti aramaktaydı. Genç adam babası yanına ulaştığında etrafa bakmaya devam ediyordu. Kimsenin ağzını kapatamazlardı ve şimdiden iki kişi ona Violeti sormuştu. Sormasında bir sakınca var mıydı bilemiyordu lakin " o pembe giysili leydi" Tabiri canını sıkmıştı.

"Baba Violeti gördün mü? "

"Hayır, muhtemelen Joselynin yanında" Andrew etrafına bakındı.

"Pekala... " Ryan aradan sıyrılarak salondan çıktı ve kısa bir zaman sonra ana merdivenlerden inen Joselyn ile nedimelerini gördüğünde gözlerini Violete dikti.

Violet balo için Joselyni hazırlamak üzere görevine devam etmekteydi genç kız bayılacağını düşünüyordu. Bitmektükenmek bilmeyen protokoller ile başaçıkmak oldukça güçken kraliçeye şimdiden üzülmeye başlamıştı. Buna alışması ciddi zaman alacaktı.

"Ağabey? Lord Evans? " Joselyn dikilmekte olan ağabeyini görünce durdu.

"Majesteleri... " Ryan gözlerinden yorgunluğu belli olan lakin gülümsemeye çalışan kız kardeşine doğru yürüyerek evvela selam verdi ardından uzattığı ellerini tutup ikisini de dudaklarına götürdü. "Çok güzel bir gelin oldun Daisy"

Joselyn kıkırdadı ardından çenesiyle arkasını işaret etti. "Buradaki tek güzel ben değilim"

Ryan gözlerini kırpıştırarak doğrulup yeniden Violete baktı. Altın varaklar Joselynin gözlerini kamaştırmış olmalıydı. Genç adam sıkkın bir ifade ile yeniden kız kardeşine döndü. "Onu neden una buladınız? "

"U-un? " Joselyn anlamsız bir mimik yaptı. " Bu makyaj ağabey! Şakalarını bir kenara bırak ve bana kalırsa Violet oldukça yorgun ona biraz eşlik etmelisin" Genç kız kaş çatarak ardına baktı. Pekala biraz fazla beyazlamıştı. Joselyn Violetin yüzündeki boyaların hafifçe birbirine karıştığını gördüğünde boğazını temizledi.

"Edeyim Majesteleri... Leydi Welbourn... Yoksa ekmek hamuru mu demeliyim... Lütfen benimle biraz hava alın"

"Ekmek hamuru... " Violet Joselyni selamlayarak Ryanın yanına gidip uzattığı koluna tutundu ve kraliçe küçük nedime ve uşak ordusu ile ayrılır ayrılmaz ayakkabılarını çıkarıp yere bastı. "Ayaklarım patladı. Perişanım Ryan"

"Sormak için biraz daha mı uzaklaşalım yoksa başlayayım mı? " Ryan kızın eğilip papuçları eline almaya çalışışını izledi.

"Uzaklaşalım. Mümkün olduğunca... " Violet güçlükle doğrulup kaçacak bir kuytu aradı.

"Bu ne hal Violet?"

"Gördüğün ne ise o? "

"Yüzün gözün elbise... Günlerdir hevesle dikilen ve üzerine saatlerce konuştuğunuz şey... " Ryan elbiseye ardından kızın degajesine baktı. "Bu muydu? "

"Bu konu hakkında konuşmak istemiyorum... "

"Saçların neden beyaz... Yüzün gibi... Ve diğer yerler... Suratına nefen yağlı boya sürdürdün Violet? İçerideki herkes bu durumu konuşuyor. Britanya kraliçesinden çok daha fazla göze çarptın lakin iyi mi kötü mü karar veremiyorum"

Violet Başını iki yana salladı. "Bunu umursamıyorum"

"Ben umursuyorum. Korkunç olmuş... Lütfen git ve kendin ol"

"Joselyn böyle istedi. Bugün onun günü ve kendim olmayacağım. İnan o zaman çok daha kötü olur..." Violet içinden sabır dilendi. "Sen üzerindeki gümüş ve armalara bak evvela... "

DİĞER YARIM (GÖRGÜSÜZLER)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin