Hoş geldiniz ♡
Sosyal medya hesaplarım:
Instagram: nemesisyza
TikTok: nemesisyza
X: dearvasilisaBurayı lütfen atlamayın!
Kitap hakkında geri bildirimleriniz benim için gerçekten önemli. Wattpad kapalı olduğu için çoğu kişi zaten giremiyor ama en azından okuyanlar yorum, oy ve geri dönüt konusunda destek olursa sevinirim. Çünkü öbür türlü sevilmediğini düşünüyorum ve kitap hiçbir etkileşim olmayınca yeni bölüm yazmam hem zor hem de uzun sürüyor. Beğenmediğiniz noktaları da eleştiririn benim için asıl önemli okurken ki hislerini yorumlarınızı görmek.
Son olarak kitabımızın etiketiyle X'de paylaşım yaparsanız oraya da bakıyorum.
Sizi seviyorum 💞 Satır arası yorum ve oyları lütfen unutmayalım.
Diğer kitaplarıma da göz atabilirsiniz
Keyif okumalar herkese ✨
જ⁀➴
🎶 Olivia Rodrigo / Traitor 🎶
Geçmişten bir zaman...
Güneşin altın renkli ışıklarını yeryüzüne serptiği bir Ağustos sabahıydı. Bengi her zamanki gibi uyanır uyanmaz soluğu komşularının evinde almış, Ilgaz Alp'i kendisiyle birlikte oyun oynasın diye sabahın köründe ayağa dikmişti. Minik adımları bahçeye doğru ilerlerken bir elinde annesinin evden çıkarken zorla verdiği çikolatalı ekmeğini tutuyor diğer eliyle de gözleri yarı açık yarı kapalı olan Ilgaz Alp'i çekiştiriyordu. Kendisinin neşesinin aksine yatağına geri dönmek isteyen Ilgaz Alp fazlasıyla huysuzdu.
Ilgaz Alp'in "Çekiştirmesene beni ya," diye homurdanışı Bengi'yi bir kaç saniyeliğine durdurmuş olsa da inadına daha hızlı adımlarla yürümeye devam etmişti. İçinde kocaman bir heyecan vardı ve sırrını paylaşabileceği tek kişi de her zamanki gibi Ilgaz Alp'di.
Küçük adımları bahçedeki kiraz ağacının altında durunca, "Bak şimdi Alpiş," dedi Bengi, çok bilmiş bir tavırla Ilgaz Alp'e dönerek. Elindeki çikolatalı ekmeği tutması için arkadaşına uzattığında Ilgaz Alp onun çikolata içinde kalan ağzına bakarak yüzünü buruşturdu. Kendisi çok titiz bir çocuktu ve Bengi'yi de oldukça pasaklı buluyordu.
Ona doğru uzatılan yarısı yenmiş çikolatalı ekmeği istemeye istemeye alan Ilgaz'dan sonra Bengi elinin tersiyle ağzını silerek konuşmaya devam etti. "Bu yavru kurbikler bizim çocuklarımız olacak tamam mı? Bir güncük bende kalırlar sonra sen bakarsın. Tamam mı Alpiş? Tamam de tamam de. Lütpennn."
Bengi kelimeleri yuta yuta konuşurken, Ilgaz bir ona bir de nerden çıktığını anlamadığı içi larva dolu kavanoza şaşkınlıkla bakıyordu. Kafayı yemiş olmalı diye düşünmüştü çünkü nerden bulduğunu bilmediği kurbağa larvalarını kavanoza doldurmuş bir de aklınca onları büyüteceğini zannediyordu. Üstelik bir de kendisine bu saçmalığa alet etmek istiyordu.
"Oldu başka emrin var mı çilli?" diye homurdandı Ilgaz, yüzü tiksintiyle buruşurken. O iğrenç şeyleri odasına sokmayı bırak eline bile almazdı. Zaten Bengi'nin her yerinin çikolata lekesi içinde olması onu yeterince huzursuzluk vermişti. Elinde olsa onu da tıpkı oyuncakları gibi ovalaya ovalaya yıkardı.
Bengi'nin gözlerine yerleşen heyecan Ilgaz'ın kaşlarını çatmasıyla kaybolduğunda dudakları da anında titremeye başlamıştı. "Ama sen hep kızıyorsun bana Alpiş," diye mırıldandı dönmekte zorlanan diliyle. Kollarını göğsünde küskünce kavuşturduğunda yüzünü de hemen asmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CEZA SAHASI
RomanceÇocukken taşındıkları şehire 14 yıl sonra konservatuarı kazanıp şarkıcı olma hayaliyle geri dönen Bengi, çocukluk aşkı olan Fenerbahçeli futbolcu Ilgaz Alp Alatan'la tesadüfen karşılaşır. Okuduğu okulun futbol takım kaptanı da olan Ilgaz Alp'i ilk b...