Karşımdaki Remus'u gördüğümde hızlıca koşarak onun yanına gidip sarıldım."Niye bana mektup yazmıyorsun?!" sarılırken bir anda geri çekilirken elleri hala belimdeydi.
O ise buna gülerek, "Memleket bu haldeyken mi?" Voldemorttan bahsediyordu, son zamanlar oldukça güçlenmişti.
"Evet Remus, memleket bu hâldeyken. Seni merak etmeyen bir saniyem bile yok!" dedim ve ona geri sarıldım.
"Korkma sevgilim, oldukça iyiyim." dedi ve beni daha sıkı sardı.
~
Lily'nin evinde
"Lily, evin ne kadar da tatlı, burası mükemmel!" dediğimde bana gülerek elini omzuma koydu.
"Herkes buranın ne kadar sıcak ve samimi olduğundan bahsediyor..." dediğinde ona kafa salladım.
"Duvardaki aile resimleri oldukça samimi gösteriyor..." dedim.
"Duvardaki resimler benim fikrimdi..." dedi ve saçlarını arkasına attı.
"Benim sevgilim bütün her şeyi güselleştiriyor.." James gururla konuştuğunda Sirius hemen atıldı.
"Seni bile düzeltti kardeşim!" İma ve şaka karışımıyla konuştuğunda gülerek ona cevap verdi.
"Ha ha kardeşim." James sahtece konuşurken hepimiz ona güldük.
"Acaba Sahile mi gitsek?" Ortaya attığım isteği kabul etmek zorundalardı çünkü sahilde önemli bir şey olacaktı!
"İyi fikir aslında... En azından hava almış oluruz." Mary, Sirius'a yakınlaşarak konuştuğunda hepimiz buna güldük.
O ikisi her zaman bunu yapıyordu...
"Hadi, hazırlan, çıkalım." Remus sakince konuştuğunda Lily onu onayladı.
Hepimiz zaten giyiniktik ve biraz abartarak giyinmiştik ki Lily de bize göre giyinsin diye.
Süprizimiz üzerine sahile yol almak için en sonunda Lily geldiğinde evden çıktık.
Hepimiz konuşup eğlenirken yanımda duran Rosé'nin koluna girdim, yavrumun hâla sevgilisi olmamıştı...
Yanımızda tek gezmesin diye onu da katmaya çalıştım konuşmaya.Remus, bunu bildiğinden benden biraz uzaklaştı ve Rosé'nin benimle yakın olmasına izin verdi.
Rosé de Remus gittikten sonra kollarını bana sardı ve gülümseyerek bana baktı, onu her şeyden çok seviyorum.
En sonunda sahile vardığımızda güzel dizayn edilmiş alanı gördüm, oraya gitmeye çalışıcaktım ama ilk önce biraz normal yürümemiz lazımdı.
Rosé'yi bırakıp Lily'nin yanına gittim ve onunla konuşmaya başladım.
"Lily?" Hemen bana dönüp gülümserken gözlerini açıp kapattığında bana ne olduğunu soruyor olmalıydı.
"James'in Lily-çiçeği olmak nasıl bir duygu?" dediğimde beklemediği bir soru olduğu için şaşırdı.
"Şey-"
"Ben olsam arkama bakmadan kaçardım da!" Dalga geçerek koştuğumda dizayn edilen bölgeye yakın olduğumuz için oraya koştum.
James arkamdan söverken ben ise gülerek koşuyordum, en sonunda bölgeye yaklaştığımda gülerek arkama döndüm ve onlara işaret ettim.
"Hey siz çocuklar buraya bayılıcaksınız!" Bağırarak onlara doğru konuşurken aynı zamanda gülümsüyordum.
Yanıma ulaştıklarında onları oraya götürmeye başladım, "Lia, bence bu iyi bir fikir değil.." Lily endişe ile konuşurken ona gülüyordum.
"Ne olucak Lily? Gel." dediğimde ise tereddüt ile hareket etti...
"Ya başka birinin gelmesi gerekirken biz varsak?" dediğinde ona güldüm, şapşal kız. Bu dizaynı organize edenin başka biri olduğunu zannediyordu.
Onu ikna edip içeriye soktuğumuzda James ve Lily'den hafifçe uzaklaştık.
Lily bunu hemen fark edip yanlarına gelmemiz için işaret etti ve arkasına dönüp dalgalı denizi izlemeye başladı.
Hafif bir müzik çaldığında James gülerek Lily ile yavaşça hareket etmeye başladı, dans ediyorlardı!
Hafif dansları yavaşça ritim tutmaya başladığında gülümsüyorduk, lily bize endişeli ve şaşkın bir bakış atarken aşkla James'e bakıyordu.
Dansları en sonunda sona ererken James hafifçe yere çöktü ve cebindeki yüzük kutusunu çıkardı...
~
"EVET!" James'in evet demesi ile bütün salon alkışlamaya başlamıştı, aynı sorular Lily'e de sorulduğunda Lily yavaşça bize baktı.
Hepimizle bakıştıktan sonra onu onaylamam ile evet diye bağırdı, hepimizin heyecanlı alkışlaması ile birbirimize bakıp gülüyorduk.
Lily hemen yanımıza geldi ve "Kızlar! ben galiba evlendim." dediğinde hepimiz gülmeye başladık.
"Galiba!!!" Lily birden bana sarıldığında ona heyecanla karşılık verdim, "İyi olucaksınız." onu rahatlatmak için sırtını sıvazladım..
Voldemort yüzünden biraz korkuyordu, bende ona her zaman bir şey olmayacağını söylüyordum.
Tek tek hepimizle sarılmaya başladıklarında gülerek James'e şaka yapıyorduk.
Sirius'un mükemmel şakaları beni oldukça güldürüyordu!
Nihayet James bundan yakındığında sustu ve gülmeye başladı.
"DURUN! Çiçek atıcam!!" Lily heyecanla önümüze doğru koştuğunda erkekler yanımızdan ayrıldı ve birkaç kız arkadaşımız da geldi.
Lily çiçeği atıyormuş gibi yaparken çok eğleniyordu, ikide bir arkasını dönüp gülüyordu.
Bizde onun yaptıklarına gülüyorduk, en sonunda arkasına dönüp çiçeği atmak için hazırlandığında heyecanlı hissediyordum.
Çiçeği yine atmaktan vazgeçtiğinde hepimiz isyankar bir şekilde ses çıkardık ama o sadece gülüp topuklu ayakkabıları ile koşuyordu.
Bana koşuyordu.
Yanıma geldiğinde çiçeği elime tutuşturdu ve göz kırptı, hemen sağımda olan sirius ise çıldırırcasına gülmeye başladı.
Ona anlamaz bakışlarımla bakarken Remus'a bakmak için arkama döndüm, onu göremediğimde kaşlarımı çatarak etrafıma baktım.
Arkadaşlarımın yarısı bana gülerken aşağı doğru bakmamla Remus'un diz çöktüğünü ve elinde bir yüzükle bana gülerek baktığını gördüm.
Gördüğüm şey ile olanları çaktığımda şaşırmış hissediyordum, ellerimi ağzıma siper ettiğimde aynı zamanda gülüyordum.
"Hayatının sonuna kadar bir Lupin olmak ister misin? Hayatının sonuna kadar sevgimi görmeye hazır mısın? Belki de.. ailemizi genişletmemize hazır mısın?" dediğinde gözlerim doluşu ile gülümsedim.
"EVET!" Bir alkış fırtınası koptuğunda tek düşündüğüm Sevgilim- oh! kocam ve bendim....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Picture to burn •Remus j. Lupin
Fanfic1976 Bende kalan 2 fotoğrafın vardı, onları da yaktım Remus.