🎵: Lana Del Rey - This Is What Makes Us Girls
Herkes birbirine baktı. En sonunda Ela "Benim var." diyince bütün gözler ona döndü.
"Ne?" dedi Naz.
"Kim?" diye sordu Güneş.
"Ne zamandan beri?" diye yeni bir soru ortaya attı Çiçek.
"Nasıl?" diyerek son soruyu sordu Ahsen.
Yağmur ve ben zaten biliyorduk. Feray ise hiçbir şey demeden bizi dinliyordu.
Ela, Eren'in adını söylediği anda dördünden çığlık sesleri geldi. Çığlıkların ardından ise kızı soru yağmuruna tuttular. Ela en sonunda hepsini susturup Eren'le nasıl konuşmaya başladıklarını, yaşadıkları bazı anları, birbirlerine söyledikleri bazı romantik sözleri ve cumartesi gününü anlattı. Kesinlikle çok tatlı ve romantik bir ikiliydiler. Anlattıklarından sonra buna emin olmuştum.
"Ya inanmıyorum gerçekten çok çok sevindim sizin adınıza." dedi Güneş ve ardından bize baktı. "Eee başka kimsede yok mu aşk meşk işleri? Naz senin var mı?"
"Yok be." dedi Naz dertli dertli. "Tık yok."
"Olur olur, senin peşinde koşan bir sürü erkek var."
Gerçekten de öyleydi. Naz okulun popüler kızlarından biriydi ve okuldaki erkeklerin çoğu onun peşindeydi. Ama hepsinin Naz'ın peşinde koşmasının tek sebebi Naz'ın güzel ve popüler olmasıydı. Lisenin ilk yılında Naz bu çocuklardan birine kanıp onu gerçekten sevdiğini düşünmüş, onunla sevgili olmuştu ve kısa bir süre sonra aldatılmıştı. Daha sonrasında başka biriyle çıkmıştı fakat o çocuk da bir hafta sonra sıkılıp Naz'dan ayrılmıştı. Bu yüzden Naz artık erkeklere kanmıyor ve onlardan uzak duruyordu.
"Hepsinin neden peşimde koştuğunu biliyorsun. Hepsinin amacı aynı. Benimle güzel olduğum ya da popüler olduğum için çıkacak birini değil beni gerçekten seven birini istiyorum. Ama yok işte!"
"Bir gün karşına çıkacak o kişi. Eminim."
Feray geldiğimizden beri ilk defa sohbete dahil olmuştu.
"Eee sende var mı bir şeyler Feray?" diye sordu Çiçek. Feray bir anlığına panikledi. O an hepimiz anladık ki bir şeyler vardı.
"Feray sorun yok bize anlatabilirsin. Burada konuştuğumuz her şey zaten burada kalacak. Söz." dedim onu rahatlatmak için. Onu çok iyi anlıyordum çünkü. Maalesef.
"B-ben..." dedi. Bize anlatıp anlatmamak arasında kalmıştı. Anlatmak istiyordu, birilerine söylemek istiyordu bunu görüyordum. Yorulmuştu bunu tek başına yaşamaktan, içine atmaktan. Güvenmek istiyordu, belki de ilk defa kendini birilerine açmak istiyordu.
"Anlatmak zorunda değilsin Feray. Ama eğer anlatmak istersen de-"
"Tamam, anlatacağım."
Herkes heyecanla ona döndü. Feray derin bir nefes alıp boğazını temizledi.
"Birinden hoşlanıyorum." dedi. "Okulun ilk senesinden beri hem de."
Heyecanın doruğa çıktığı noktadaydık. Herkes merakla onun söyleyeceği şeyi bekliyordu. Kim olduğunu.
"Savaş. Savaş'tan hoşlanıyorum."
Bunu der demez odada büyük bir sessizlik oldu. Hepimiz şok içinde Feray'a bakıyorduk. Feray'ın yanakları kızarmıştı.
"B-bizim sınıftaki Savaş mı?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖZEL DERS
Teen Fiction"Senden bir şey isteyeceğim." "Hayır." diyerek daha isteğini dinlemeden kesin ve net cevabımı verdim. "Yuh! Bir dinleseydin önce de sonra karar verseydin bari." "Gerek yok. Cevabım belli." "Damla lütfen, en azından bir dinle ya. Hem bu ikimizin de k...